1 Şubat 2013 Cuma

Hz. Mehdi (a.s.) Hz. İbrahim (a.s)'ın Neslindendir


Giriş:
İçinde Yaşadığımız Ahir Zaman ve Hz. Mehdi (as) Müjdesi

pembe çiçekler, gökyüzü
Ahir zaman, dünyanın son dönemlerini ifade eden bir tanımdır. İslam inancına göre, kıyametten önceki bu son dönemde insanlık önce büyük bir bozulma ve dejenerasyon ile karşı karşıya kalacaktır. Haksızlığın, zulmün, açlığın ve yoksulluğun, ahlaki çöküntünün, savaşların ve çatışmaların, kargaşa ve anarşinin arttığı bu karanlık dönem, insanların Allah'a ve din ahlakına yönelmeleriyle son bulacaktır. Yokluğun yerini bolluk, haksızlığın ve zulmün yerini adalet ve anlayış, anarşi ve kargaşanın yerini huzur ve güven ortamı alacak; dünya tarihte hiç olmadığı kadar güzellik ve bereket içinde olacaktır. Allah, dünyanın aydınlığa ve berekete kavuşması için, Hz. İsa (as)'ın yeniden dünyaya gelişini ve "Mehdi" (hidayete ermiş, hidayet bulmuş) sıfatını taşıyan kutlu bir şahsı vesile kılacaktır. Tüm bunlar, bize Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenen, Kuran'da da işaret edilen çok değerli müjdelerdir.
Ahir zamanın alametlerinin neler olduğunu, bu dönemde gelecek olan Hz. Mehdi (as)'ın özelliklerini, Hz. Mehdi (as) geldikten sonra yeryüzünde ne gibi değişimlerin olacağını ve Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne gelişini daha önce yayınlamış olduğumuz kitaplarımızda detaylı olarak incelemiştik. (Detaylı bilgi için bkz. Hz. Mehdi (as)'ın Çıkış Alametleri ve ÖzellikleriHz. Mehdi (as) ve AltınçağPeygamberimiz (sav)'in Dilinden Hz. Mehdi (as)Kıyamet AlametleriAltınçağ, Ahir Zaman ve Dabbet'ül Arz, Hz. İsa (as)'ın Geliş AlametleriAhir Zamanı Bediüzzaman ile AnlamakHz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as) Bu Yüzyılda Gelecek,Harun Yahya)
Bu kitabımızda ise, Tevrat, İncil ve Kuran-ı Kerim'de yer alan Hz. Mehdi (as)'ın çıkış dönemi olan ahir zaman alametlerine yer vereceğiz. Ayrıca Musevilerin "Yamot HaMaşiyah" (Mesih'in Günleri), İsevilerin "Milenyum" (Binyıl) olarak ifade ettikleri, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in ise "Altınçağ" olarak adlandırdığı, din ahlakının hakimiyet döneminin özelliklerini inceleyeceğiz.
Musevi kaynaklarda tarif edilen, gerek ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'ın çıkacağı dönemin alametleri, gerekse Hz. Mehdi (as)'ın hakimiyetindeki Altınçağ dönemi, İslami kaynaklarda yer alan tasvirlerle büyük bir benzerlik taşımaktadır. Her iki dinde de, insanların din ahlakından uzaklaşacakları; bu nedenle pek çok zorluk ile karşılacakları; sıkıntılı bir dönemin ardından, güzel ve aydınlık bir dönemin başlayacağı ifade edilmektedir. Aynı şekilde, İncil'de anlatılan ahir zaman alametleri ve din ahlakının hakim olacağı dönemle ilgili açıklamaların önemli bir kısmı, İslami kaynaklarla uyum içindedir.
Bu kitapta Kuran ayetleri, Peygamber Efendimiz (sav)'in hadis-i şerifleri ve İslam alimlerinin açıklamalarına ek olarak, Tevrat* ve İncil'den bölümlere yer vererek; Hz. Mehdi (as)'ın çıkışından önceki dönemin alametlerinin, günümüzün şartlarını ne kadar yansıttığına birlikte şahit olacağız.
kayalık, pembe çiçekler, deniz
Ayrıca kitapta, Tevrat'ta bahsi geçen ve ahir zamanda hakimiyet vaat edilen Ben-i İsrail (İsrailoğulları) topluluğunun, aslında Hz. Mehdi (as)'ın cemaati olduğu açıklanmakta; Hz. Mehdi (as)'ın cemaatini asıl belirleyecek olanın ise, samimi iman olduğu vurgulanmaktadır. Hz. Mehdi (as) ve cemaati, Allah için yaptıkları faaliyetlerdeki başarıları ile tanınacaktır. Allah dinini hakim kılmak için kaderde kimi vesile kılarsa, bu sıfata vakıf olacak olanlar da onlar olacaktır.
Gerçek din ahlakının tüm dünyaya hakim olması ve bu sayede insanların her türlü maddi manevi sıkıntıdan kurtulmaları, tüm iman edenlerin temennisidir. Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı öncesindeki alametlerde görüleceği gibi, yaşanılan pek çok olay, asırlardır beklenen bu mübarek dönemin yaşanmaya başladığını göstermektedir. Tüm müminler gibi bizim de duamız, Allah'ın bizlere din ahlakının yeryüzüne yayılması için yürütülecek fikri mücadeleye katkıda bulunma imkanı vermesi ve bizleri de bu kutlu döneme şahit kılmasıdır.
* Musevilerin kutsal kitabı, "Eski Ahit" olarak da bilinen 39 kitaptan oluşur. Bunların ilk 5'inin, Hz. Musa (as)'a vahyedilen Tevrat'ın bölümleri olduğu kabul edilir. Diğer kitaplar ise, Tevrat sonrasında, diğer Yahudi Peygamberlerine vahyedilen veya hayatlarını anlatan yazılardır. "Tevrat" kelimesinin Eski Ahit'in tümünü kastedecek biçimde kullanıldığı da olmaktadır. Bu kitapta söz konusu kullanım kabul edilmiş ve tüm Eski Ahit kitapları "Tevrat" olarak nitelenmiştir.

Hz. Mehdi (as)'ın Çıkışı Tüm Kutsal Kitaplarda Müjdelenmektedir

pembe çiçekler, okyanusDünyanın sonundan evvelki dönem yani "ahir zaman", Allah'ın tüm kutsal kitaplarında bildirdiği bir dizi alametler içermektedir. Fitne ve kargaşanın en şiddetli şekilde yaşandığı, din ahlakından alabildiğine uzaklaşıldığı ve dejenere hayatın en ileri seviyelere ulaştığı bu özel dönemde, Rabbimiz "hidayet verici" sıfatıyla Hz. Mehdi (as)'ı gönderecektir. Allah'ın bu önemli vazife için gönderdiği Hz. Mehdi (as), imanındaki samimiyet, güçlü Allah sevgisi ve korkusu ile tüm dünyanın hidayetine vesile olacaktır. Allah'ın dilemesiyle Hz. Mehdi (as), kaderinde yazılı olan bu üstün görevde mutlaka başarılı olacak; Allah'a imanı ve din ahlakını tüm dünyada hakim kılacaktır.
İşte bu nedenle Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru, dünya tarihinin en büyük olayıdır ve bu büyük olaya bütün kutsal kitaplarda işaret edilmektedir. Hz. Mehdi (as)'ın gelişi, sadece Peygamber Efendimiz (sav) zamanından beri değil; binlerce seneden beri bilinen ve beklenen bir müjdedir. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Hz. Mehdi (as)'ın zuhurunun, Allah'ın vahyi olan tüm kitaplarda haber verildiği şöyle bildirilmektedir:
Naim buyurdu ki: Ben Hz. Mehdi (as)'ı Peygamberlerin suhufunda (sahifelerde; Adem, Şit, İdris ve İbrahim Peygamberlere indirilen sahife şeklindeki kitaplarda) şöyle bulurum: "Hz. Mehdi (as)'ın amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 21)
Peygamberlere dair olan kitaplarda, "Hz. Mehdi (as)'ın işi zulüm ve kötülük değildir" şeklinde işaret edilmiştir.(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 49)
İbni Münavi diyor ki: "Danyal (as)'ın kitabında şöyle yazılıdır."... Hz. Mehdi (as) çıkacak ve Allah-u Teala daha önce fesada uğrayanları ve iman ehlini onunla kurtaracaktır. Sünnetler onunla ihya edilecek...
(Bu hadis Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman isimli kitabın Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan el yazılı bir
nüshasında mevcuttur.)
Bu hadislerden anlaşılıyor ki; Mehdiyet konusu, bütün hak dinlerin kitaplarında yer almıştır. Tevrat ve İncil'de de, Hz. Mehdi (as)'ın geleceği, vasıflarının ne olacağı, faaliyetleri ve vesilesiyle gerçekleşecek Allah'a iman ve din ahlakının hakimiyet dönemi, binlerce yıl öncesinden bildirilmiştir. Her ne kadar günümüzde tahrif olmuş halleri bulunsa da, Tevrat ve İncil'in bozulmadan kaldığına hüsn-ü zan ettiğimiz, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)'in hadisleri ile mutabık bölümlerinde, bu izahlar görülmektedir.
mor çiçekler, fiyord, deniz, kayalıklar
Allah'ın vahyi Kitaplarda, binlerce yıl öncesinden Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı ile ilgili tariflerin olması, bu olayın çok önemli olduğunun bir başka delilidir. Ahir zamanda, kıyamete yakın bu dönemde, Allah'ın son uyarıcı ve müjde verici olarak gönderdiği elçisi Hz. Mehdi (as)'ın vasıflarını ve faaliyetlerini bilmek son derece önemlidir. Ayrıca bu hayati konudan herkesi haberdar etmek ve bu mübarek şahsın manen destekçisi olmak, tüm iman edenlerin üzerine düşen önemli bir sorumluluktur.

Hz. İbrahim (as)'ın Hanif Dinine Uymak

beyaz orkideMüslümanlar ve Kitap Ehli -Museviler ve Hıristiyanlar- farklı şeriatlara sahiptir. Ancak gerek Musevi ve Hıristiyanlardan gerekse Müslümanlardan samimi olarak iman edenler, aynı temel iman esaslarına göre yaşarlar: Allah'a kesin bir bilgiyle iman etmek; Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmamak; Allah'ın rızası, rahmeti ve Cenneti için yaşamak. Tüm toplumlar Allah'ın kendilerine emrettiklerini eksiksiz olarak yerine getirmekle ve Allah rızası için Rabbimiz'e gönülden teslim olup hayır işlerinde yarışmakla sorumludurlar. Allah'ın varlığına ve birliğine inanan, kesin bilgiyle ahirete iman eden ve salih amellerde bulunan her üç İlahi dinin mensupları da, aslında Rabbimiz'in Hz. İbrahim (as)'a indirmiş olduğu hak dinde birleşirler.
Hz. İbrahim (as), Allah'ın kendisini dost edindiği mübarek ve seçkin Peygamberlerden biridir. Gönderildiği toplumu, Allah'a şirkten vazgeçerek, Bir ve Tek olan Rabbimiz'e iman etmeye davet etmiş; samimiyet ve güzel ahlakı ile tüm iman edenlere örnek olmuş, salih bir kuldur. Kuran'da Allah, iman edenlere, Hz. İbrahim (as) gibi gönülden teslim olup sadece Kendisi'ne iman etmelerini bildirmiştir:
İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel dinli kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir. (Nisa Suresi, 125)
Kuran'da Hz. İbrahim (as)'ın dininin "hanif" bir din olduğu bildirilmektedir. Hanif kelimesi, "Allah'ın emrine teslim olup, Allah'ın dininden hiçbir konuda dönmeyen, ihlaslı kişi" anlamındadır. Kuran'da Rabbimiz, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'e, Hz. İbrahim (as)'ın hanif dinine uymasını ve insanları bu dine davet etmesini şöyle bildirmiştir:
Sonra sana vahyettik: "Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dinine uy. O, müşriklerden değildi." (Nahl Suresi, 123)
De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi." (Al-i İmran Suresi, 95)
beyaz pembe çiçeklerHz. İbrahim (as)'dan sonra gelen oğulları, torunları ve onun soyundan olan diğer salih müminler, Allah'ın Hz. İbrahim (as)'a vahyettiği hak dine uymuşlardır. Bu gerçek Kuran ayetlerinde şu şekilde bildirilmektedir:
Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim'in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, Biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de o salihlerdendir. Rabbi ona: "Teslim ol" dediğinde (O:) "Alemlerin Rabbine teslim oldum" demişti. Bunu İbrahim, oğullarına vasiyet etti, Yakup da: "Oğullarım, şüphesiz Allah sizlere bu dini seçti, siz de ancak Müslüman olarak can verin" (diye benzer bir vasiyette bulundu.) Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin İlahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın İlah'ı olan tek bir İlah'a ibadet edeceğiz; bizler O'na teslim olduk" demişlerdi. (Bakara Suresi, 130-133)
Yukarıdaki ayetlerden de anlaşıldığı gibi "Müslüman" kelime olarak "Allah'a teslim olan kişi" anlamındadır. Hz. İbrahim (as)'ın "hanif" dini, Allah'a teslim olan Museviler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasında ortak bir kelimedir. Hz. İbrahim (as)'a iman, ona duyulan sevgi ve saygı, Museviler ve Hıristiyanlar için olduğu gibi, Müslümanlar için de son derece önemlidir. Ancak unutmamak gerekir ki, Allah'a olan coşkulu imanı, derin sevgisi, Rabbimiz'in bütün emirlerine gönülden boyun eğişi, itaati ve üstün ahlakı ile tüm inananlara örnek kılınmış olan Hz. İbrahim (as)'a en yakın olanlar, hiç şüphesiz, ona ve tebliğ ettiği ahlaka uyanlardır. Rabbimiz Kuran'da şöyle buyurmaktadır:
Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu Peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir. (Al-i İmran Suresi, 68)
Dolayısıyla Allah'a gönülden iman eden Musevi ve Hıristiyanların, Hz. İbrahim (as) ve ona uyan salih müminler gibi, yalnızca Allah'a yönelip dönmeleri; Hz. İbrahim (as)'ın gösterdiği güzel ahlakı, samimiyeti ve derinliği örnek almaları gerekir. Şüphesiz inananların Peygamberlere olan sevgilerini, itaatlerini ve yakınlıklarını göstermelerinin en güzel yollarından biri, onlar gibi salih olmak için çaba göstermektir. Müslümanlar ise, Rabbimiz'in Kuran'da emrettiği gibi, tüm Peygamberlere indirilenlere aralarında hiçbir ayrım yapmadan iman etmektedirler.
Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile Peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız. (Bakara Suresi, 136)
Ayrıca şunu da hatırlatmak gerekir ki, tarih boyunca tüm Peygamberler Allah Katında hak olan tek bir din ahlakını insanlara tebliğ etmişlerdir. Hz. İbrahim (as), Hz. Yakup (as), Hz. Yusuf (as), Hz. Musa (as), Hz. İsa (as), Hz. Nuh (as), Hz. Şuayb (as) ve diğer Peygamberlerin hepsi, insanları Bir ve Tek olan Allah'a katıksızca iman etmeye, yalnızca O'nun rızası için yaşamaya ve O'nun emirlerini yerine getirmeye davet etmişlerdir. Bir ayette şöyle bildirilmektedir:
O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri etti (bir şeriat kıldı)... (Şura Suresi, 13)
Görüldüğü gibi, Musevilere ve Hıristiyanlara –bazı hüküm farkları olmakla birlikte- indirilen din özünde aynıdır. Her üç dinin mensupları birbirlerini Hz. İbrahim (as)'ın torunları olarak görürler. Musevi ve Hıristiyanlar da tıpkı Müslümanlar gibi, hiç şirk koşmadan Hz. İbrahim (as)'ın hanif (Tevhid; tek bir Allah'a inanıp yalnızca O'na kulluk etmek) olan dinine uymakla yükümlüdürler.
yunus
 
Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. (Enam Suresi, 48)
Bir Kuran ayetinde Rabbimiz, tüm iman edenlere Hz. İbrahim (as)'ın dinine uymakla yükümlü olduklarını şöyle bildirmektedir:
Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olun ki hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (doğru yol) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini(dir); O müşriklerden değildi." (Bakara Suresi, 135)
Musevi ve Hıristiyanların kutsal kitaplarında yer alan pek çok ifade, emir ve ahlaki yükümlülüklerin (dejenere olmamış kısımlarının) Kuran-ı Kerim ile son derece mutabık olması da önemli bir işarettir. (Detaylı bilgi için bkz. Gelin Birlik Olalım, Harun Yahya)

Ahir Zamanda Yeryüzüne Din Ahlakı Hakim Olacaktır

lavanta
Allah, Kuran'da hak din olan İslam ahlakını -Hz. İbrahim (as)'ın Hanif dinini- tüm dünyaya hakim kılacağını, inanan kullarına güç ve iktidar vereceğini vadetmiştir. Yüce Rabbimiz'in izniyle gerçekleşecek olan bu vaat, Kuran'da şöyle bildirilmektedir:
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vadetmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak,kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir... (Nur Suresi, 55)
Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O'dur. Öyle ki onu (Hak din olan İslam'ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. (Saff Suresi, 8-9)
Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur. (Tevbe Suresi, 32-33)
Kuran'da bildirildiği gibi, İslam ahlakının hakimiyeti Allah'ın bir vaadidir. Rabbimiz bu vaadini muhakkak yerine getirecektir. Yeryüzüne hakim olacağı bildirilen din ahlakı, Rabbimiz'in Katında hak olan din ahlakı olacaktır. Bu dinin Hz. İbrahim (as)'ın hanif olan dini, yani İslam ahlakı olduğu ise, son hak Kitap olan Kuran'da şu şekilde bildirilmiştir:
Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam'dır... (Al-i İmran Suresi, 19)
Ayrıca Kuran'da, mümin toplulukların başında, mutlaka bir lider bulunduğu da bildirilmektedir. İçinde bulunduğumuz bu dönemde -ahir zamanda- ise, müminlerin liderinin "Hz. Mehdi (as)" olacağı Peygamberimiz (sav)'in mütevatir hadislerinde bildirilmiştir.
Pek çok hadiste, Hz. Mehdi (as)'ın adının Peygamberimiz (sav)'in adına "muvafık" yani "uygun" olacağı da bildirilmektedir. Bu hadislerden bazıları şöyledir:
Ey insanlar, muhakkak Allahu Teala size zalimleri, münafıkları ve onlara uyanları menetmiş ve size ümmeti Muhammed'in en hayırlısı olan ve Mekke'de bulunan, ismi Ahmed, babasının ismi Abdullah olan Hz. Mehdi (as)'ı reis kılmıştır. Ona katılınız. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 31)
Gökten şöyle bir ses duyulacak: "Ey insanlar artık Allah cebbarları, münafık ve yardımcılarını sizden uzaklaştırdı. Ümmet-i Muhammed'in en hayırlısını başınıza getirdi. Mekke'de ona katılın, O Hz. Mehdi (as)'dır. İsmi de Ahmed B. Abdullah'dır.Diğer bir rivayet: "Size Muhammed Ümmetinin en hayırlısı olan Cabir'i tayin etti. Mekke'de ona yetişin O Hz. Mehdi (as)'dır. İsmi Muhammed B. Abdullah'tır!" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, 8. baskı, sf. 165)
Peygamberimiz (sav)'in ismi olan "Muhammed" ve hadislerde Hz. Mehdi (as)'a işaret eden "Ahmed" isimleri, Arapça'da aynı fiilden gelmektedir: "Ahmed"daha fazla övülmeye layık, çok, en çok methedilmiş olan anlamına gelirken; "Muhammed" pek çok, tekrar tekrar övülmüş, methedilmiş mealinde bir isimdir. Dolayısıyla anlam olarak -hadislerde belirtildiği gibi- birbirlerine "muvafık" yani "uygun"dur.
Konuyla ilgili işari manada bir ayette ise şöyle bildirilmektedir:
"... benden sonra ismi Ahmed olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti... (Saff Suresi, 6)
Musevi kaynaklarında ise hakimiyeti sağlayacak bu şahsa, "Mesih" (ya da Kutsanmış Kral) denilmektedir. Ancak asıl önemli olan, bu şahsa ne isim verildiği değildir. Bu mübarek kişi farklı şekillerde de adlandırılabilir. Kesin olan, Allah'ın "İslam ahlakının hakimiyeti" vaadinin gerçekleşeceği ve bu olaya vesile olacak halis müminlerden bir topluluk ve onlara önderlik edecek mübarek bir şahsın var olacağıdır.

Musevilerin "Mesih", Müslümanların "Mehdi" Sıfatıyla Bekledikleri, Aynı Mübarek Şahıstır

İlahi dinlerde "beklenen kurtarıcı" olarak da ifade edilen "Mesih" terimi, Müslümanlarda "Mehdi" inancının tezahürüdür. İslamiyet'teki "Mehdiyet", Musevilerin kutsal kabul edilen kaynaklarında "Mesih" dönemi olarak geçer. Musevilerin ahir zamanda insanlığın kurtuluşu için zuhurunu bekledikleri Mesih, Müslümanların beklediği Hz. Mehdi (as)'dır.
Ancak Hıristiyanların "Mesih" olarak yeryüzüne ikinci gelişini bekledikleri Hz. İsa (as), "Mehdi (as)" değildir. Müslümanlar da Hz. İsa (as)'ın ahir zamanda yeniden dünyaya geleceğine inanmaktadırlar; ancak Hz. İsa (as) geldiğinde Mehdi (as)'a tabi olacak, Allah'ın izniyle yegane hak din olan İslam ahlakının yeryüzüne hakim olmasına, bu iki mübarek insan birlikte vesile olacaklardır.
Peygamberimiz (sav)'den aktarılan sahih rivayetlere göre "Hz. İsa (as) namazını Hz. Mehdi (as)'ın arkasında kılacaktır." (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)
Bu rivayet diğer hadislerde şöyle haber verilmektedir:
Hz. İsa (as) semadan nüzul edecek ve onun emirliğini kabul edecektir. Hz. İsa (as)'a "Bize namaz kıldır" denilecek, ancak o, "Emir sizin içinizdedir" karşılığını vererek; "Bu Allah'ın ümmeti Muhammed'e bir ikramıdır." diyecektir. (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 24)
Hz. Mehdi (as) müminlerle beraber Beytül Makdis'te sabah namazı kılarken, o sırada nüzul eden Hz. İsa (as)'ı takdim edecek ve Hz. İsa (as) ellerini onun omuzuna koyarak, "Namazın kaameti (namaz için seslenilmesi) senin için getirildi, bu yüzden sen kıldır" diyecek ve nihayet Hz. Mehdi (as), Hz. İsa (as) ve müminlere imam olarak namazı kıldıracaktır. (El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 25)
Peygamberimiz (sav)'in sahih hadislerinde, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın aynı dönemde ortaya çıkacakları ve İslam ahlakını tüm dünyada yerleşik kılma amacıyla birlikte mücadele edecekleri bildirilmiştir. Pek çok sahih hadiste yer alan bu bilgiler, Hz. İsa (as) ile Hz. Mehdi (as)'ın ahir zamanda biraraya geleceklerini ve mücadelelerini birlikte sürdüreceklerini göstermektedir.
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi, Musevilerin bekledikleri Mesih ise, aslında Hz. Mehdi (as)'dır. Musevi metinlerinde "Mesih" terimi genel olarak krallar, yüksek rahipler için de kullanılmıştır. Dolayısıyla "Mesih" kavramı, "Allah'a hizmet görevi için için meshedilmiş (seçilmiş, kutsanmış) ve O'na yakın" kimseleri nitelendiren bir sıfat olarak kullanılmaktadır. Ancak Musevilerin günümüzde bekledikleri Mesih, "Allah tarafından ahir zamanda yeryüzüne gönderilecek ve yeryüzünü hakimiyeti altına alarak, insanları Allah'a, O'nun doğru yoluna yöneltecek bir elçi, bir dini lider"dir; ki bu tanım da Müslümanlıktaki Hz. Mehdi (as)'a aittir.
Ayrıca Tevrat'a ve Musevilerin diğer kutsal kaynaklarına bakıldığında, "Mesih" olarak anlatılan kişinin Hz. Mehdi (as)'ın özelliklerine sahip olduğu, faaliyetlerinin ve dünyada vesile olacakları değişikliklerin de aynı olduğu görülmektedir. Dolayısıyla Musevilerin ahir zamanda bekledikleri Mesih, aslında Hz. Mehdi (as)'dır.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Hz. Mehdi (as)'ın Peygamber nesli olan Ben-i İsrail'e (İsrailoğulları'na) benzetilmesi, bu bakımdan manidardır. Söz konusu hadislerden bir kısmı şöyledir:
Hz. Mehdi (as)'ın boyu, posu sanki Ben-i İsrail ricalindedir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 36-29)
(Hz. Mehdi (as)'ın) cismi, İsrail cismidir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 24)
Hz. Mehdi (as) sanki Ben-i İsrail'den bir adamdır. (Tavrı onlara benzer yani heybetli ve akıllı) (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 23-30)
Hz. Mehdi (as)'ın bedeni İsraili'dir. Hz. Mehdi (as), sanki Ben-i İsrail ricalindendir (önde gelenlerindendir). (İbn Hacer El Mekki)
(Hz. Mehdi (as)'ın) cismi, İsrail bünyesi gibidir. 
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")
(Hz. Mehdi (as)'ın dış görünüşü) sanki İsrailoğulları'ndan bir insana benzemektedir. 
(Ukayli "En-Necmu's-sakıb fi Beyanı Enne'l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale't-Temam ve'l kamal")
Sanki o (Hz. Mehdi (as)), İsrailoğulları'ndan bir adam gibidir.
(Nuaym b. Hammad, vr. 52a; Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Fevaidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")
Kuran'da Allah, Hz. İbrahim (as)'ı ve onun soyundan gelenleri seçtiğini ve onları mübarek kıldığını bildirmektedir. (Bakara Suresi, 130; Al-i İmran Suresi, 33) Bu bilgi, Musevilerin kutsal kitabı Tevrat'ta da yer almaktadır. (Yaratılış, 22:17; 12:2)

Tevrat'ta Hakimiyet Vaat Edilen Topluluk, Hz. Mehdi (as)'ın Cemaatidir

manzara, mor çiçeklerAhir zamanda gelecek Hz. Mehdi (as)'ın ve cemaatinin özellikleri, vesile olacakları müjdeli dönem, İbrahimi dinlerin kendi kutsal kaynaklarında çok detaylı tarif edilmektedir. Hikmetli bir şekilde aktarılan tüm bu tarifler, her üç dinde de birbiriyle şaşırtıcı bir uyum içindedir. Bundan asırlar önce tasvir edilen bir ortamın, günümüz şartlarını yüzlerce delille tam olarak yansıtması, Hz. Mehdi (as)'ın çıkışının çok yakın olduğunu bizlere göstermektedir.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerine göre, Hz. Mehdi (as) ve cemaati, tüm dünya insanlarının geleceği için çok önemli ve çok faydalı faaliyetler yaptıkları halde, ilk dönemlerde bilinmeyecekler ve çok az sayıdaki mümin topluluğu dışında onlara destek olan olmayacaktır. Ancak iman gözü ile bakanlar, Hz. Mehdi (as)'ı ve cemaatini, zannı galipleriyle (üstün gelen kanaatleriyle) bileceklerdir. Her şekilde bu mübarek kişinin Mehdiyet makamına haiz olduğu, Allah'ın dinini yaymaktaki başarısı ile kendini gösterecektir.
Bir ayette, Kitap Ehli'nin Peygamber Efendimiz (sav)'i "çocuklarını tanır gibi" tanıyacakları bildirilmektedir:
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (Peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler. (Bakara Suresi, 146)
Bu ayet işari manada, Hz. Mehdi (as)'ın tanınacağına da işaret etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.) Hz. Mehdi (as) da ortaya çıktığında, Peygamberimiz (sav)'in tasvirleri ışığında, insanlar onu çocuklarını tanır gibi tanıyacaklardır. Ancak buna rağmen bazı insanlar, bu mübarek şahsı tanımazlıktan gelecek ve kendisini inkar edeceklerdir.

Allah'ın Hakimiyet Vaadinde Saf İman Ölçüdür

pembe güllerKutsal Kitaplarda bildirilen ve ahir zamanda gerçekleşecek olan hak din ahlakının hakimiyeti, soy ya da herhangi bir maddi kıstasla değil, iman ve ahlak üstünlüğü ile olacaktır. Bir kısım Yahudiler, Tevrat'ta hakimiyet vadedilen topluluğun, takva ya da samimiyetlerine bakılmaksızın, Yahudi toplumu olduğunu öne sürmektedirler. Ancak bu durum, bizzat dindar Museviler tarafından da kabul edilmemekte, hatta eleştirilip kınanmaktadır.
Açıktır ki, Tevrat'ta bahsi geçen ve hakimiyet vaat edilen, samimi iman sahibi topluluğun vasıflarına kim sahipse, Allah, iman ve din ahlakının hakimiyetine onları vesile edecektir. Diğer bir deyişle Allah'a imanı ve din ahlakını hakim edecek olanlar, Allah'a samimi olarak iman eden, O'na saygı dolu bir korkuyla bağlı, Allah'ın bildirdiği ahlakı koruyan, gönülden teslim olmuş, şefkati, merhameti ve sevgiyi yaşayan müminlerdir. Hakimiyet, bir topluma veya soya değil, samimi müminlere vadedilmiş bir müjdedir.
Bir kişinin sadece Musevi ya da Hıristiyan olarak doğduğu için kendisine hakimiyet vadedildiğini düşünmesi ise, çok büyük bir yanılgı olacaktır. Önemli olan bir kimsenin hangi toplumun parçası olarak doğduğu değil; Allah'a, din ahlakına ve Peygamberlere olan bağlılığı, sadakati, itaati ve teslimiyetidir. Bir kişi, Allah'ın varlığını kabul etmiyorsa ya da Allah'ın kudretini gereği gibi takdir edemiyorsa veya din ahlakını tam anlamıyla yaşamıyorsa; Peygamberlere inanıp onların mübarek sünnetlerini devam ettirmiyorsa; bu kişinin hangi soya ya da topluma mensup olduğu ona bir fayda sağlamayacaktır. Allah'a inanmayan, O'na gönülden teslim olmayan bir kimsenin, Hz. İbrahim (as)'ın, Hz. Yakup (as)'ın, Hz. Musa (as)'ın soyundan olması bir anlam taşımaz; çünkü bu kişi soyundan geldiği mübarek Peygamberleri reddetmiş bir kişidir. Bir kimsenin iman sahibi olmadan, sadece Peygamberler neslinden gelmesi, o kişiyi mübarek bir insan kılmaz. Hz. İbrahim (as)'ı, Hz. İshak (as)'ı, Hz. Yakup (as)'ı, Hz. Musa (as)'ı kabul etmeyen, Allah'ı sevmeyen, Allah'tan korkmayan bir kişinin hangi soydan geldiğinin Allah Katında bir önemi yoktur.
Allah Kuran'da, insanı değerli kılan tek ölçünün, takva olduğunu bildirmiştir:
... Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)
Bir başka ayette ise, takva sahipleri için şöyle bir haber verilmiştir:
... Şu halde sabret. Şüphesiz (güzel olan) sonuç takva sahiplerinindir. (Hud Suresi, 49)
Takva sahibi olanlar, Allah yolunda samimi çaba sarf ederek güzel sonucunu Allah'tan uman, Allah'ın rızası dışında bir karşılık beklemeyen, canını ve malını Allah'a satmış, Allah'tan şiddetle korkan ve Allah'ı aşkla seven kimselerdir. Samimi iman ve hak din ahlakının hakimiyeti için Allah'ın varisleri de onlardır.
Sonuç olarak, Allah'ın hakimiyet vadetmesindeki asıl ölçü samimi imandır. Tevrat'taki hakimiyet izahlarıyla kastedilen, sadece belli bir milletten olmak değildir. Müslüman olan -yani Allah'a teslim olmuş- ve Allah'a şirk koşmadan, samimi inanan kim ise, o kişi iman edenler topluluğunun bir parçası olur. Tevrat'ta bahsedilen Ben-i İsrail topluluğu da odur. Diğer bir deyişle "Ben-i İsrail", Hz. Yakup (as)'ın samimi ve dindar varisleri ile birlikte, soyuna bakılmaksızın gerçek "Müslüman (Allah'a teslim olmuş)" olanlardır.
nehir manzarası
 
Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları birarada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. Onlar hidayete ermiş (kimseler) değildi. (Yunus Suresi, 45)

Allah'ın seçip hakimiyet vadettiği topluluk, Nur Suresi 55. ayette bildirildiği gibi, şu vasıflara sahip olacaktır:
1) Allah'a iman etmek,
2) Salih amellerde bulunmak,
3) Yalnızca Allah'a ibadet etmek,
4) Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak.
Allah'ın vadettiği hakimiyet böyle bir topluluğa yöneliktir. Yoksa Ben-i İsrail soyundan olup, dindar olmayan bir topluluğun dünyaya hakim olması beklenemez. Kaldı ki tarih boyunca birbirine çok yakın mekanlarda yaşamış olan soyların, keskin bir şekilde, birbirlerine karışmadan devam etmeleri gibi bir durum söz konusu olamaz. Dolayısıyla Hz. İbrahim (as)'ın oğulları olan Hz. İshak (as) ve Hz. İsmail (as)'ın soylarının karışmaması da mümkün değildir. Kastedilenin soy değil, inanç birliği olduğu açıktır.
Nitekim Tevrat'ın Yaratılış bölümünde, Hz. İshak (as)'ın oğlunun Hz. İsmail (as)'ın kızı ile evlendiği bildirilmektedir. (Yaratılış, 28:7-10) Tevrat'ta bildirilen bu durum, soyların daha en başından karışmış olduğuna açık bir örnek teşkil etmektedir. Kaldı ki, yakın bölgelerde yaşayan Hz. İshak (as) ve Hz. İsmail (as)'ın soyları, Hz. İbrahim (as)'ın oğulları olarak her yönden akrabalık bağları içindedir. Dolayısıyla, Allah'a imanı ve gerçek din ahlakını hakim kılacağı haber verilen topluluk, herhangi bir soy veya ırk değil, Hz. İbrahim (as)'ın hak dinini, günümüzdeki ismiyle "İslam" ahlakını hakim edecek olan topluluktur.
Ayrıca Kuran'da Allah, tüm elçilerin tek bir aile olduklarını bildirmektedir:
Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti; Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. (Al-i İmran Suresi, 33-34)
Allah, En'am Suresi'nde de birbirlerinin soyundan gelen elçilerden bahsetmektedir:
İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir. Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. Ve ona İshak'ı ve Yakup'u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı da (hidayete eriştirdik.) Onların hepsi salihlerdendir. İsmail'i, Elyasa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık. Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (Enam Suresi, 82-87)
çimen, süs havuzu

Bütün Peygamberler birbirinin soyundan gelmektedir. Hz. Yakup (as)'ın, Hz. Süleyman (as)'ın veya Hz. Davud (as)'ın soyundan bahsedilirken, Hz. İbrahim (as)'ın soyu kastedilmektedir ve hakimiyet Peygamberler soyu olan Hz. İbrahim (as)'a vaat edilmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de bu mübarek soydandır. Hz. Mehdi (as) da hadislerde belirtildiğine göre, bu soydan gelmektedir. Halk arasında bu soydan gelenlere "seyyid" denilmektedir.
Hz. Mehdi (as) da seyyid olacaktır. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bu konu şöyle bildirilmektedir:
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah benim Ehl-i Beytim'den (soyumdan) bir zatı (Hz. Mehdi (as)'ı) gönderecek. 
(Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
Benim Ehl-i Beytim'den bir şahıs (Hz. Mehdi (as)) bütün dünyaya hakim oluncaya kadar günler ve geceler gitmez.
(En-Necmu's Sakıb, Ukayli)

Hz. Mehdi (as) ve Cemaati Kaderde Bellidir

İnsan hem kendi kaderinin hem de dünyanın kaderinin sadece izleyicisidir. Kimsenin bu kadere yön vermesi mümkün değildir. Aynı şekilde bu kaderle ilgili yorumda bulunması, bundan razı olması veya buna itiraz etmesi, Allah'ın vaadini ve kaderde takdir ettiklerinin gerçekleşmesini kesinlikle değiştiremez. Allah kaderde kimi seçip, kimin vesilesiyle dünyaya din ahlakını hakim edeceğini belirlemişse, Hz. Mehdi (as) da o kimse olacaktır.
Yoksa hiç kimse çıkıp Mehdi olduğunu iddia edemez. Kaldı ki Mehdilik bir iddia değildir. Gayret etmekle ya da çalışmakla, elde edilebilecek bir makam da değildir. Mehdi olabilmek için, bunun o kişinin kaderinde olması; Mehdi olarak yaratılması gereklidir.
Hadislerde ve İslam alimlerinin açıklamalarında belirtildiği gibi, Hz. Mehdi (as) soyundan çok, icraatlarıyla tanınacaktır. Hz. Mehdi (as) ve cemaatinin ana faaliyeti dinsizlikle fikri mücadele ve hak din ahlakını tüm dünyaya yaymak olacaktır. Dinsiz ve imansız ideolojileri fikren mağlup eden, Allah'ın varlığının delillerini açıkça ortaya koyan, insanların imanlarına vesile olup din ahlakını yeryüzüne yayan kişi (Allah'ın izniyle) Hz. Mehdi (as)'dır. Bu faaliyetler ve gelişmeler olmadan, bir kişinin veya topluluğun herhangi bir iddiada bulunmasının manası yoktur.

Musevi Kaynaklarında Hz. İbrahim (as)'ın Soyuna Vaat Edilen Hakimiyet ve Hz. Mehdi (as)'ın Hz. İbrahim (as)'ın Soyundan Olması

mor menekşeHz. İbrahim (as)'ın soyu, iki oğlu olan Hz. İsmail (as) ve Hz. İshak (as) ile devam etmiştir. Hz. İshak (as)'ın soyundan olan İsrailoğulları'na, tarih boyunca pek çok Peygamber gelmiştir: Hz. Yakup (as), Hz. Yusuf (as), Hz. Musa (as), Hz. Harun (as), Hz. Yunus (as), Hz. Eyüp (as), Hz. İlyas (as), Hz. Davud (as), Hz. Süleyman (as), Hz. Zekeriya (as), Hz. Yahya (as) ve Hz. İsa (as). Hz. İsmail (as)'ın soyundan ise İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav), onun ailesinden gelen imamlar ve en son olarak da İmam Muhammed el-Mehdi (as) gelmektedir. Ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın soyu bir taraftan Hz. Davud (as)'a kadar uzanan bir silsiledir.
Dolayısıyla Tevrat'ta geçen Ben-i İsrail, Ben-i İshak, Ben-i İsmail, hepsi Ben-i İbrahim'in neslidir. Hepsi Allah'ın mübarek kıldığı nesil olan Hz. İbrahim (as)'ın soyudur. İbrahimi dinlerde "hidayet veren" sıfatıyla ahir zamanda gelecek ve din ahlakının dünyaya hakimiyetine vesile olacak olan mübarek şahıs da, Hz. İbrahim (as)'ın neslindendir. Dolayısıyla Hz. Mehdi (as) Hz. İbrahim (as)'ın neslindendir.

Allah Hz. İbrahim (as)'ın Soyuna Hakimiyet Vaat Etmektedir

Allah, hakimiyetini gerçekleştirmek için Hz. İbrahim (as) soyunun iki kolundan gelen son temsilcileri korumuştur. Ahir zamanda emrinin gerçekleşmesi için İmam el-Mehdi (as) ve Hz. İsa (as)'ı biraraya getirecektir. Kuran'da ve Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde bildirilen bu hakimiyet dönemi, Tevrat'ta Hz. İbrahim (as)'ın soyundan gelen bir topluluğa vaat edilmekte ve şöyle bildirilmektedir:
Seni ziyadesiyle mübarek kılacağım; senin zürriyetini, göklerin yıldızları gibi, deniz kenarında olan kum gibi ziyadesiyle çoğaltacağım; senin zürriyetin düşmanlarının kapısına hakim olacaktır ve zürriyetin aracılığıyla yeryüzündeki bütün milletler mübarek kılınacaklar; çünkü sözümü dinledin. (Yaratılış, 22:17-18)
Ve Rab Abram'a (İbrahim'e) dedi ki:... seni büyük millet edeceğim ve seni mübarek kılacağım ve senin adını büyük edeceğim ve bereket ol ve seni mübarek kılanları mübarek kılacağım ve sana lanet edene lanet edeceğim ve yeryüzünün bütün kabileleri sende mübarek olacaktır. (Yaratılış, 12:1-3)
Soyunu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Bu ülkelerin tümünü onlara vereceğim. Yeryüzündeki bütün uluslar senin soyun aracılığıyla kutsanacak. (Yaratılış, 26:4)
Yeryüzünün tozu kadar sayısız bir soya sahip olacaksın. Doğuya, batıya, kuzeye, güneye doğru yayılacaksınız. Yeryüzündeki bütün halklar sen ve soyun aracılığıyla kutsanacak. (Yaratılış, 28:14)
geyik, kaplan, aslanTevrat'ta dünyanın son döneminde, Allah'a gönülden iman edenlerin yeryüzünde sorumluluk ve liderlik sahibi olacaklarını, din ahlakının yeryüzüne hakim olacağını anlatan bölümlerden bir kısmı şu şekildedir:
Allah buyurdu:... Andolsun ki tüm yeryüzü Allah'ın celali ile dolacaktır. (Sayılar, 14:21)
Alçak gönüllülere gelince yeryüzünün varisi olacaklar... Kötülerin bilekleri kırılacak ve Allah doğruların dayanağıdır. Allah salihlerin günlerini biliyor ve onların mirası ebedi olacaktır. (Mezmurlar, 37:11, 17-18)
Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp Rab'be dönecek, ulusların bütün soyları O'nun önünde yere kapanacak. Çünkü egemenlik Rab'bindir... (Mezmurlar, 22:27-28)
Çünkü kötülerin kökü kazınacak, ama Rab'be umut bağlayanlar ülkeyi miras alacak. Yakında kötünün sonu gelecek, yerini arasan da bulunmayacak. Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak, derin bir huzurun zevkini tadacak... (Mezmurlar, 37:9-11)
Çünkü kötülerin gücü kırılacak, ama doğrulara Rab destek olacak... kötüler yıkıma uğrayacak; Rab'bin düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek, duman gibi dağılıp yok olacak. (Mezmurlar, 37:17-20)
Rab'be umut bağla, O'nun yolunu tut... Ama başkaldıranların hepsi yok olacak... Doğruların kurtuluşu Rab'den gelir... Rab onlara yardım eder, kurtarır onları, kötülerin elinden alıp özgür kılar, çünkü kendisine sığınırlar. (Mezmurlar, 37:34, 39-40)
Bu pasajlardan da açıkça anlaşılacağı üzere, Tevrat'ta haber verilen hakimiyet belirli bir grubun veya soyun diğer toplumlar üzerinde güç ve iktidar sahibi olması değil, Allah'a samimi imanın ve tüm insanlara emrettiği gerçek din ahlakının yeryüzüne hakim olmasıdır. Bununla birlikte Tevrat'ta iman sahibi Musevilerle ilgili övgü ifadeleri, Tevrat'ın indirildiği dönemde yaşayan samimi müminlere haber verilen müjdelerdir. Dolayısıyla Tevrat'ta Beni İsrail'e vadedilen hakimiyetle ilgili pasajların, samimi Allah inancını esas almadan, sadece belirli bir ulusun üstünlüğü olarak yorumlanması doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
nehir manzarası
 
Kim, Allah'ın ona, dünyada ve ahirette kesin olarak yardım etmeyeceğini sanıyorsa, göğe bir araç uzatsın sonra kesiversin de bir bakıversin, kurduğu düzen, onun öfkesini giderebilecek mi? (Hac Suresi, 15)
 
İşte Biz onu (Kur'an'ı) apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir. (Hac Suresi, 16)
Nitekim İslamiyet'te ve Musevilikte var olan "din ahlakının hakimiyeti" kavramı da, yeryüzünde din ahlakının yaşanmamasından kaynaklanan kötülük ve zorlukların, din ahlakının yaşanmaya başlaması ile ortadan kalkması ve güzel ahlakın yaygınlaşmasıdır. Müslümanların temennisi, Yüce Rabbimiz'in emrettiği ahlakın yani yardımlaşmanın, adaletin, dürüstlüğün, sadakatin, tevazunun, affediciliğin, merhametin, insanlar arasındaki ilişkilerde esas olması; herkesin Allah'ın rızasını kazanmak için en güzel ahlakı göstermekte yarıştığı bir ortamın tesis edilmesidir. Böyle bir ortamın sağlanması, hiç şüphesiz bu erdemlerin eksikliğinden kaynaklanan her türlü sorunu ortadan kaldıracaktır. Bu anlayışa sahip olan Müslümanların amacı güç ve iktidar sahibi olmak değil; Allah kendilerine böyle bir nimet lütfederse, bu nimeti din ahlakını daha çok yaymak için en iyi şekilde kullanmaktır. Müminlerin bu güzel özelliği bir Kuran ayetinde şu şekilde haber verilmiştir:
Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, marufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah'a aittir. (Hac Suresi, 41)

Tevrat'ta Hakimiyet Vaat Edilen Topluluğun Özellikleri

pembe çiçekler, gökyüzüAllah Musevileri, hak dine sadık kaldıkları, Peygamberlere itaat ettikleri ve yalnızca Allah'a gönülden iman ettikleri takdirde liderler kılacağını haber vermiştir. Allah'ın hakimiyet vaat ettiği kullarının vasıfları Tevrat'ta şöyle bildirmektedir:
Uymanız için size bildirdiğim bu buyrukları eksiksiz yerine getirir,Allah'ınız Rab'bi sever, yollarında yürür, O'na bağlı kalırsanız... hiç kimse size karşı koyamayacak…Bugün size bildirdiğim Allah'ınız Rab'bin buyruklarına uyarsanız kutsanacaksınız. (Yasanın Tekrarı, 11:22-27)
Allah İsrailoğulları'na hakimiyet için; Kendisi'ne bağlılığı, Allah'ın emirlerini eksiksiz yerine getirmeyi ve Allah sevgisini koşul olarak bildirmiştir. Tevrat'taki bu pasajın devamında ise, Yahudilere iki yol sunulduğu; imanı seçerlerse nimet, imandan yüz çevirirlerse bela ile karşılaşacakları şöyle bildirilir:
Ve bakın, bugün önünüze kutsamayı ve laneti koyuyorum: Bugün size bildirdiğim Allah'ınız Rab'bin buyruklarına uyarsanız kutsanacaksınız. Ama Allah'ınız Rab'bin buyruklarını dinlemez, bilmediğiniz başka ilahların ardınca giderek bugün size buyurduğum yoldan saparsanız, lanete uğrayacaksınız. (Yasanın Tekrarı, 11:26-28)
Hakimiyet vaat edilen topluluğun özellikleri, diğer Tevrat pasajlarında şöyle bildirilmektedir:
... Allah'ın Rab, Allah O'dur, Kendisi'ni sevenler ve emirlerini tutanlar için bin nesle kadar ahdi ve inayeti koruyan,... sadık Allah'tır... (Yasanın Tekrarı, 7: 9-10)
Allah'ınız Rab'bi sevin, sözüne uyup O'na bağlanın... söz verdiği ülkede uzun yaşamanızı sağlayacaktır. (Yasanın Tekrarı, 30:20)
Allah'ınız Rab el attığınız her işte sizi başarılı kılacak; çok sayıda çocuğunuz olacak, hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü bol olacak. Rab atalarınızdan nasıl hoşnut kaldıysa, sizden de öyle hoşnut kalacak ve sizi başarılı kılacak. Yeter ki, Allah'ınız Rab'bin sözünü dinleyin, bu Yasa Kitabı'nda yazılı buyruklarına, kurallarına uyun ve bütün yüreğinizle, bütün canınızla O'na dönün. (Yasanın Tekrarı, 30:9-10)
Tevrat'tan bir başka bölümde ise, hakimiyetin Allah'tan korkanlara vadedildiği bildirilmektedir:
Rab'den korkan o adam kimdir?... Canı iyilikte oturacak; onun soyu yeryüzünün varisi olacaktır. Rab'bin sırrı ondan korkanlara olacaktır... (Mezmurlar, 25:12-14)
Yine Tevrat'ta Allah'a tevekkül eden (dayanıp güvenen), alçakgönüllü olan, Allah'a imandan zevk duyan kişilerin, hakimiyete ve Allah'ın nimetlerine varis oldukları bildirilmektedir:
Sen Rab'be güven ve iyilik yap... Rab'den zevk al, O senin içindeki istekleri yerine getirecektir. Herşeyi Rab'be bırak, O'na güven… Rab'be umut bağlayanlar yeryüzünün varisi olacaklardır... alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak, derin bir huzurun zevkini tadacak. (Mezmurlar, 37:3-11)
Eğer Allah'ın Rab'bin emirlerini tutarsan ve O'nun yollarında yürürsen,... size söz verdiği ülkede bolluk içinde yaşamanızı sağlayacak: Rahminizin meyvesi kutsanacak; hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü verimli olacak. Rab ülkenize yağmuru zamanında yağdırmak ve bütün emeğinizi verimli kılmak için, göklerdeki zengin hazinesini açacak. Birçok ulusa ödünç vereceksiniz; siz ödünç almayacaksınız. Ve eğer bugün sana emretmekte olduğum Allah'ın Rab'bin emirlerini tutmak ve yapmak için onları dinlersen ve başka ilahlara kulluk etmek için, onların ardınca yürümek üzere, bugün sana emretmekte olduğum bütün sözlerden sağa ve sola sapmazsan, Rab seni kuyruk değil baş yapacak ve ancak üstün olacak, alt olmayacaksın. (Yasanın Tekrarı, 28:9-14)
Tevrat'ta hakimiyet vaat edilen topluluğun özellikleri toplu olarak değerlendirildiğinde, Allah'ın hakimiyet nasip edeceği kimseler şu vasıflara sahip olacaklardır:
- Allah yolunda yaşamak
- Herşeyiyle sadece Allah'a yönelmek
- Allah'ın emirlerini eksiksiz yerine getirmek
- Allah'ı sevmek
- Allah'tan korkmak
- Allah'a şirk koşmamak
- Allah'a bağlı ve sadık olmak
- Allah'a dayanıp güvenmek
- Allah'a imandan zevk almak
- İyilik yapmak
- Alçakgönüllü olmak
Tevrat'ta yer alan hakimiyet, samimi olarak iman edenlere müjdelenmiş olan Allah'a imanın ve hak din ahlakının hakimiyetidir. Bu hak din ise "Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez..." (Al-i İmran Suresi, 85) ayetinde buyrulduğu üzere, Allah Katında İslam'dır.*

* Ek açıklama:

duvar saksısı, duvar saksılı çiçekDindar Museviler, takva sahibi Müslümanları "Beni Nuh (Nuh'un Çocukları)" kavramıyla ifade ederler. Diğer bir deyişle, Museviler Müslümanları Hz. Nuh (as)'a verilen emirlerin uygulayıcısı olarak görürler. Kuran'da Yüce Rabbimiz Hz. Nuh (as)'a vahyettiklerini diğer Peygamberlere ve Peygamberimiz (sav)'e de vahyettiğini bildirmektedir:
O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten Kendisi'ne yöneleni hidayete erdirir. (Şura Suresi, 13)
Bir Musevi'nin, Musevi olmayan bir kişiyi "Beni Nuh" olarak görmesi, bu kişinin şu hükümlere uyarak yaşadığının bir ifadesidir:
1.  Bir ve Tek Allah'a inanmak (Allah'ı tenzih ederiz, şirkin yasak olması)
2.  Yüce Allah'a derin saygı duymak (Allah'ı tenzih ederiz, küfrün yasak olması)
3.  Allah'ın verdiği canı korunmak (cinayetin yasak olması)
4.  Aile kavramını korumak (zinanın yasak olması)
5.  Mülkü korunmak (hırsızlığın yasak olması)
6.  Helal et yemek (hayvan canlıyken koparılan parçasını yememek)
7.  Adaleti sağlamak (adaleti sağlayan mahkemelerin kurulması)
Bu bakımdan bir Musevi için "Müslümanlar", kendini Allah'a teslim edip, tüm bu hükümleri gözeterek yaşayan takva sahibi kimselerdir. Museviler, Mesih (Hz. Mehdi (as)) döneminde, tüm insanlığın Allah'a boyun eğip, bu en temel yasalara uygun yaşayacaklarını umarlar. Ahir zamanda İslam ahlakının hakim olması ve tüm insanlığın Müslüman olması da, Museviler açısından, tüm insanlığın doğru birer "Beni Nuh" olması olarak görülür.

Tevrat'ta ve Diğer Musevi Kaynaklarda Hz. Mehdi (as)'a İşaretler

dağ manzarası, pembe çiçekHz. Mehdi (as)'ın -Musevilerin tabiriyle Mesih'in- geleceğine inanmak, Museviliğin temel inanç esaslarından biridir. Musevilerin 12. yüzyıldan bu yana en büyük Tevrat alimlerinden biri olarak kabul ettikleri Haham Maimonides (İbn-i Meymun), Museviliğin 13 temel inanç esasından on ikincisini, "Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceğine inanmak" olarak açıklamıştır. Bu esaslara göre, Musevilerin "Mehdi" ile ilgili inançları şu sözlerle belirlenmiştir: "Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceğine gönülden inanıyorum, gelişi gecikse bile, her gün onun gelişini bekliyorum."
Mesih'in -yani Hz. Mehdi (as)'ın- gelişini inkar edenlerin durumu ise, Musevilerin kutsal kaynaklarından Mişna'da şöyle açıklanmaktadır:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceğine inanmayan veya onun gelişini beklemeyen bir kişi, sadece bütün Peygamberler karşı gelmekle kalmaz, Tevrat'ı ve hocamız Musa'yı da inkar etmiş olur. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Yasaları, 11:1)
Ayrıca Musevilerin her gün üç kere ettikleri Şemone Esre (Shmone Esre) adlı duada, Hz. Mehdi (as)'ın gelişinin yakın olmasına yönelik Allah'a edilen dua da yer alır. Bu dua, din ahlakının gereği olan adaletin yeniden sağlanması, ahlaksızlığın, günahın ve kötülüğün son bulması, doğruluğun hakim olması için Hz. Mehdi (as) beklentisiyle yapılır. Bu bölümde Tevrat'ın, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)'in hadisleri ile uyum içinde olan bölümlerinden, Hz. Mehdi (as)'a işaret eden kısımlara yer verilecektir.

Musevi Kaynaklarında Hz. Mehdi (as)'ın Çıkışından Önceki Dönem

Musevilere göre, Hz. Mehdi (as) -onların tabiriyle Mesih- gelmeden önceki devirde, dünyaya dinsizliğin neden olduğu ahlaki çöküntü hakim olacaktır. İnsanlarda utanma hissi azalacak, zulüm ve kibir artacak, merhamet sahibi kimse kalmayacak, dindarlar hor görülecek, küfür ve fitne yaygınlaşacak; diğer taraftan felaketler, zulüm ve savaşlar birbirini izleyecek; toprakların bereketi azalacak, pahalılık, kıtlık ve yoksulluk artacaktır.
Musevilerce kutsal kabul edilen kaynaklarda yer alan, Hz. Mehdi (as)'ın çıkışından önceki dönemin özelliklerinden bir kısmı şöyledir:
1. Ahir zamanda alametlerin belirmesi:
Rab diyor ki... "Bütün milletleri ve dilleri biraraya toplayacağım vakit geliyor ve gelip Benim izzetimi görecekler. Ve aralarına bir alamet koyacağım." (Yeşaya, 66:17-19)
Ben Rab'bim... Bakın, önceden bildirdiklerim gerçekleşti. Şimdi de yenilerini bildiriyorum; bunlar ortaya çıkmadan önce size duyuruyorum. (Yeşaya, 42:8-9)
çiçek buketi
2. Ateizmin yaygınlaşması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... tüm devletler Minim dinini [ateizmi] kabul edecek ve verilen öğütlerden yüz çevrilecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
"... Kahin de (din adamı da) Allah'sız; Mescidimde bile kötülüklerini gördüm" diyor Rab. (Yeremya, 23:11)
Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] tüm dünya kafirliğe dönene dek gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)

       -1- Hürriyet, 7 Haziran 2009           -2- Sabah.com.tr, 7 Ocak 2009           -3- Bugün, 13 Mart 2009           -4- Avrupa Vatan, 13 Haziran 2003
3. Dindarların hor görülmesi:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... günahtan korkan insanlar hor görülecek ve gerçeklerden yoksun kalınacak... (Talmud, Sota 49b)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... Allah'tan korkan kişiler hor görülecek. (Talmud, Sanhedrin 97a)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... kötülükten ayrı giden kişi, kendisini bir av yapacak... Kötülüğü terk eden kişiyi, kendi halkı alaya alacak. (Talmud, Sanhedrin 97a)
 4. Kötü insanların takdir görmesi:
Davud oğlu'nun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... kötü insan takdir görecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
Sizler ki, iyiden nefret edersiniz ve kötüyü seversiniz. (Mika, 3:2)
5. Din eğitiminden uzaklaşılması:
... Öğrencilerin [Allah'ın sözlerini öğrenenlerin] sayısı azalmadıkça... Mesih [Hz. Mehdi (as)] gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
6. Yönetimlerin din ahlakından uzaklaşması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... krallık delalete düşecek, fakat onları uyaran kimse olmayacak. (Talmud, Sanhedrin 97a)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... devlet yönetimleri delalete düşecek [dini inançlara ters düşecek] ve onları kınayacak kimse olmayacak... (Talmud, Sota 49b)
... Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] Roma'nın günahkar krallığı [dinsizlik] dokuz ay boyunca tüm dünyaya [hakimiyetini] yayana dek gelmeyecektir. (Talmud, Yoma 10a)
7. Yöneticilerin ehil olmaması:
Çocukları onlara yönetici atayacak, küçük çocuklar onlara egemen olacak. (Yeşaya, 3:4)
8. Kadın yöneticilerin artması:
Çocuklar onları eziyor, kadınlar onu yönetiyor... (Yeşaya, 3:12)
kadın liderler
-1- Pakistan Eski Başbakanı, Benazir Butto
-2- İngiltere Eski Başbakanı, Margaret Thatcher
-3- Almanya Başbakanı, Angela Merkel
-4- Amerika Birleşik Devletleri'nin Dışişleri Bakanı, Hillary Clinton
-5- Ukrayna Başbakanı, Yulia Timoşenko
9. Liderlerin çıkar peşinde koşmaları:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... bu neslin liderleri köpekler gibi davranacak... (Talmud, Sanhedrin 97a)
... Önderleri akşam gezen aç kurtlar gibi, sabaha bir şey bırakmazlar. (Sefanya, 3:3)
yolsuzluk
                                     -1- Milliyet, 04 Eylül 2007                                                           -2- http://halfdone.wordpress.com/2009/07/20/
Ya yolsuzluk azalsın ya da gözlerimizi yumalım
10. Kötülerin güç sahibi olması:
... Kötülük edenleri güçlendirdiklerinden, kimse kötülüğünden dönmüyor... (Yeremya, 23:14)
... İzledikleri yol kötü, güçlerini haksızca kullanıyorlar. (Yeremya, 23:10)
Yöneticileri kükreyen aslanlar [gibi]... (Sefanya, 3:3)
çiçek buketi
11. Adaleti sağlayanların kalmaması:
Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] tüm hakimler ve yöneticiler gidene dek gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 98a)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... haktan tamamen uzaklaşılacak... (Talmud, Sanhedrin 97a)
12. Yoksulluğun artması:
Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)]... ceplerde metelik bitene dek gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)

         -1- Ortadoğu, 11 Aralık 2008                                                      -2- Ortadoğu, 4 Nisan 2008
                                 -3- Yeni Asya, 29 Mart 2008                                                         -4- Cumhuriyet, 12 Mayıs 2008
13. Haksız kazancın artması:
... Herşeye Egemen Rab onlara [halkın ileri gelenlerine] diyor ki: ... "Bağları yiyip bitiren sizsiniz. Evleriniz yoksullardan zorla aldığınız malla dolu... Ne hakla... halkımı eziyor, yoksulu sömürüyorsunuz?" (Yeşaya, 3:14-15)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... soyguncular ve soyguncuların soyguncuları olacak... (Talmud, Kethuboth 112b)

         -1- Tercüman, 16 Mayıs 2006                                                      -2- Radikal, 27 Temmuz 2003
                                 -3- Zaman, 2 Şubat 2007                                                                -4- Sabah, 4 Ocak 2009
14. Açlık ve kıtlık olması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği yedi yıllık sürenin sonunda... açlık okları gönderilecek... büyük bir kıtlık olacak ve bunda erkekler, kadınlar, çocuklar, dindar adamlar ve azizler ölecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)], hasta için bir balık aranıp da bulunamayıncaya dek gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 98a)
taraf gazetesi, dokuz sütun gazetesi
  -1- Akşam, 7 Aralık 2004               -2- HD Tercüman, 17 Ekim 2008             -3- Dokuz Sütun, 15 Nisan 2008             -4- Dokuz Sütun, 20 Nisan 2008         -5- Dokuz Sütun, 15 Nisan 2008                -6- Taraf, 15 Nisan 2008

taraf gazetesi, dokuz sütun gazetesi
                 -1- Evrensel, 20 Mart 2007                              -2- Yeni Çağ, 5 Aralık 2006            
                                            -3-
 Günboyu, 28 Mart 2007                            -4- Günboyu, 28 Mart 2007
15. Toprakların bereketinin azalması:
... Bağbozumu olmayacak, devşirecek meyve bulunmayacak... Güzel tarlalar, verimli asmalar, halkımın diken ve çalı bitmiş toprakları için, neşeli kentteki mutluluk dolu evler için göğsünüzü dövün. (Yeşaya, 32:10-13)
Tohumlar keseklerin altında çürüdü, tahıl yok oldu, ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı. Hayvan sürüleri nasıl da inliyor! Sığır sürüleri çaresiz, çünkü otlaklar kurudu... ateş otlakları yok etti, bütün ağaçları kavurdu. (Yoel, 1:17-19)
Tarlalar harap oldu, toprak acılı. Çünkü tahıl mahvoldu... Arpa, buğday için dövünün... çünkü tarlaların ürünü yok oldu. Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu; nar, hurma, elma bütün meyve ağaçları kurudu... (Yoel, 1:10-12)
16. Kuraklık olması:
Dünya kuruyup büzülüyor, yeryüzü solup büzülüyor... (Yeşaya, 24:4)
... Otlaklar kurumuş... (Yeremya, 23:10)
... Asmalar soldu... (Yeşaya, 24:7)
... Otlaklar kurudu... Akarsular kurudu... (Yoel, 1:18-20)
Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu; nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu... (Yoel, 1:12)
önce vatan gazetesi
                                        -1- Ortadoğu, 27 Haziran 2008                              -2- Türkiye, 30 Mart 2009            
    -3-
 Zaman, 26 Haziran 2007                          -4- Dokuz Sütun, 14 Nisan 2004             -5- Önce Vatan, 27 Haziran 2008

orman manzarası
 
Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 12)
 
Yerde sizin için üretip-türettiği çeşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 13)

evrensel gazetesi
                                        -1- Türkiye, 14 Şubat 2006                              -2- Tercüman, 13 Ocak 2007             
    -3-
 Milli Gazete, 24 Nisan 2008                        -4- Posta, 13 Mart 2006                 -5- Evrensel, 14 Temmuz 2005
17. Hayvanların telef olması:
Hayvanlar nasıl da inliyor! Sığır sürüleri çaresiz... Koyun sürüleri perişan oldu... Yabanıl hayvanlar bile sana sesleniyor. Çünkü akarsular kurudu, ateş otlakları yok etti. (Yoel, 1:18-20)
... Bütün hayvanlar da -at, katır, deve, eşek- benzer bir belaya çarptırılacak. (Zekeriya, 14:15)

29-30 Nisan 1991'de Bangladeş'te meydana gelen sel felaketinde 139.000 insan ölmüştür. Yaklaşık yarım milyon hayvan da telef olmuştur.
18. Sıkıntı ve zorluk dönemi olması:
... En yiğit asker bile acı acı feryat edecek... Acı ve sıkıntı, yıkım ve felaket, zifiri karanlık bir gün olacak, bulutlu, koyu karanlık bir gün. (Sefanya, 1:14-15)
"... İzledikleri yol onlar için kaygan olacak; karanlığa sürülecek, orada tökezleyip düşecekler... Başlarına felaket getireceğim" diyor Rab. (Yeremya, 23:12)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... [alimlerden] geri kalan diğerlerinin gözleri keder ve belalarla düşecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
... Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] doğum sancıları, "o gün" burada yazılıdır... (Talmud, Şabat, 118a)
Hadi o [Hz. Mehdi (as)] gelsin... Bir kimse tarlaya çıkıp bir muhafızla karşılaştığında, sanki bir aslanla karşılaşmış gibidir. Şehre girip vergi toplayan birine yanaştığında, sanki bir ayıyla karşılaşmış gibidir. Evine girip kızlarını ve oğullarını açlık ızdırabı içinde bulduğunda, sanki bir yılan tarafından sokulmuş gibidir... Doğum sancısı çeken bir kimse gördün mü? Niçin her insanın, sanki doğum sancısı çeken bir kadın gibi, elleri belinde ve tüm yüzler sararmış görüyorum?... (Talmud, Sanhedrin 98b)
19. Belaların ardı ardına gelmesi:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... sürekli yeni belalar ve şeytani kararların yürürlüğe konması olacak; her yeni kötülük, bir diğeri bitmeden hızla gelecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
"Mesih [Hz. Mehdi (as)] ne zaman gelecek?" Cevap verdi: "Kötülük o insanların üzerini sarıp örttüğünde." "Bana lanet mi ediyorsun" diye haykırdı. O hemen cevap verdi: "Bu bir ayettir: 'Dünyayı karanlık, halkları koyu karanlık örtüyor; oysa Rab senin üzerine doğacak, yüceliği üzerinde görünecek.'" [Yeşaya, 60:2] (Talmud, Sanhedrin 99a)
.... Nehir gibi birçok belayla sarılmış bir nesil gördüğünde, onu [Hz. Mehdi (as)'ı] bekle ve hazırlan; çünkü şöyle yazılmıştır: Düşman azgın bir ırmak gibi geldiğinde, Rab'bin Ruhu onu kaçırtacak. [Yeşaya, 59:19] Bunun ardından şu gelir; Kurtarıcı gelecek... [Yeşaya, 59:20] (Talmud, Sanhedrin 98a)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... imtihan arkasından imtihan gelecek... (Talmud, Kethuboth 112b)
... Lanet dünyayı yiyip bitirdi... (Yeşaya, 24:6)
Dehşet haberinden kaçan çukura düşecek; çukurdan çıkan tuzağa yakalanacak... (Yeşaya, 24:18)
20. Fitnenin artması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... sürekli yeni belalar ve şeytani kararların yeniden yürürlüğe konması olacak... (Talmud, Sanhedrin 97a)
... Sana yol gösterenler seni saptırıyor, yolunu şaşırtıyorlar. (Yeşaya, 3:12)
... Her türlü kötülüğü yapmaya istekli görünüyorlar. (Sefanya, 3:7)
star gazetesi
                 -1- Türkiye Gazetesi, 29 Ekim 2006                              -2- Star, 18 Kasım 2008            
                                            -3-
 Önce Vatan Gazetesi, 3 Ekim 2006                            -4- Yeni Şafak, 26 Haziran 2006
21. Ümitsizliğin hakim olması:
Tekrar kurtulacaklarına dair ümitlerini kaybetmedikçe [Hz. Mehdi (as)] gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
22. Fuhuşun yaygınlaşması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde, alimlerin toplanma meclisleri, fuhuş evleri haline gelecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
... Fahişelere ücret olarak erkek çocukları verdiler... kızları sattılar. (Yoel, 3:3)
... Ülke zina edenlerle dolu... (Yeremya, 23:10)
... Şu korkunç şeyi gördüm: Zina ediyorlar... (Yeremya 23:14)
star gazetesi
                                           -1- Gözcü, 28 Mart 2006                              -2- Yeni Mesaj, 31 Aralık 2003    

star gazetesi
      -1- Bugün, 7 Ocak 2007                       -2- Radikal, 29 Temmuz, 2005                        -3- HO Tercüman, 18 Ocak 2007          -4- Şok Haber, 7 Haziran 2007             -5- Hürriyet, 20 Haziran 2006                        -6- Hürriyet, 13 Ekim 2009 
Ahir zamanda görülen ahlaki çöküşün en açık örneği, hiç kuşkusuz her türlü ahlaksızlığın ve sapıklığın hayasızca yaşanmasıdır. Günümüzde de eşcinselliğin kimi çevreler tarafından takdir edilerek yaşanması, hatta eşcinsellere bazı ülkelerde resmi evlilik hakkı tanınması, bu ahlaki sapkınlığın toplumda ne denli derinleştiğinin açık bir delilidir.
23. İnsanlarda utanma hissinin azalması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... babası ayıpladığında oğlu utanmayacak... (Talmud, Sanhedrin 97a)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde hayasızlık artacak... saygıdan uzaklaşılacak... (Talmud, Sanhedrin 97a)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... arsızlık artacak ve haysiyet azalacak... (Talmud, Sota 49b)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... oğul babasına küfredecek... oğul babasının önünde utanmayacak... (Talmud, Sota 49b)
... Genç yaşlıya, sıradan adam onurlu kişiye hayasızca davranacak. (Yeşaya, 3:5)
24. Ahlaksızlığın artması:
Haham Johanan dedi ki: Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] yalnız... tümüyle kötü yolda bir nesil geldiğinde çıkacak. (Talmud, Sanhedrin 98a)
Haham Johanan dedi ki: Giderek bozulmakta olan bir nesil gördüğünüzde, onun [Hz. Mehdi (as)'ın] gelişini ümit edin. (Talmud, Sanhedrin 98a)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... saygınlık azalacak. (Talmud, Sanhedrin 97a)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... gençler yaşlıları utandıracak ve yaşlılar gençlerin yanında ayakta kalacak... bir oğul babasının önünde utanmayacak. (Talmud, Sota 49b)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... ilim merkezleri ahlaksızlık için kullanılacak... (Talmud, Sota 49b)
... Kötülük edenleri güçlendirdiklerinden, kimse kötülüğünden dönmüyor... Hepsi Sodom gibi... Gomora gibi oldu. (Yeremya, 23:14)
star gazetesi
 -1- Dünden Bugüne Tercüman, 31 Temmuz 2004            -2- Posta, 25 Aralık 2003         -3- Yeni Asya, 16 Nisan 2004     -4- Şok Haber, 7 Haziran 2007             -5- Milli Gazete, 8 Eylül 2007                   -6- Ortadoğu, 20 Aralık 2006                  -7- Şok Aktüel, 10 Mart 2004              

star gazetesi
                 -1- Kelebek, 19 Mayıs 2004                              -2- Takvim, 18 Mart 2005            
                                                       -3-
 Star, 17 Nisan 2007                           
25. Yalan ve sahtekarlıkların artması:
... Yalan peşindeler... (Yeremya, 23:14)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... soyguncular ve soyguncuların soyguncuları olacak... (Talmud, Kethuboth 112b)
İnsan insana, komşu komşuya haksızlık edecek... (Yeşaya, 3:5)
26. Yüzlerin zilletli olması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... bu neslin yüzü köpek yüzüne benzeyecek... (Talmud, Sota 49b)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... insanların yüzleri köpek yüzüne benzeyecek. (Talmud, Sanhedrin 97a)
27. Merhamet, şefkat duygularının körelmesi:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... sınırlarda yaşayanlar bir yerden diğerine [yardım dileyerek] gezinecek; fakat hiç kimse onlara acımayacak... (Talmud, Sota 49b)
star gazetesi
 -1- Posta, 16 Şubat 2001            -2- Akşam, 18 Şubat 2006         -3- Yeni Şafak, 25 Temmuz 2006      
-4- Radikal, 27 Ağustos 2003             -5- Posta, 27 Ağustos 2009                   -6- Evrensel, 10 Ocak 2007 
                 -7- Yeniçağ, 15 Haziran 2007              
28. İsyankarlığın artması
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde... kızlar annelerine isyan edecek, gelinler de kayınvalidelerine isyan edecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... oğul babasına küfredecek; bir kız annesine, gelin kaynanasına karşı gelecek... (Talmud, Sota 49b)
29. Ailevi bağların zayıflaması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... bir adamın ailesi kendi düşmanı olacak... (Talmud, Sota 49b)
30. Münafıkların artması:
Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)], [iman edenlere] ihanet edenler artana kadar gelmeyecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
... Hainler hainliklerini sürdürüyor. Evet, hainler sürekli hainlik ediyorlar. (Yeşaya, 24:16)
31. İlim adamların sayısının azalması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde, alimler sayıca az olacak... (Talmud, Sanhedrin 97a)
star gazetesi
 -1- Hürriyet, 15 Şubat 2009            -2- Zaman, 15 Mart 2007         -3- Tercüman, 21 Haziran 2009     
-4-
 Vatan, 2 Ağustos 2009              -5- Posta, 7 Aralık 2004                   -6- Akşam, 8 Ocak 2006               
 -7-
 Ortadoğu, 23 Ocak 2007         -8-Birgün, 7 Nisan 2008         

nehir manzarası
 
O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız. (Rum Suresi, 19)
 
Sizi topraktan yaratmış bulunması, O'nun ayetlerindendir; sonra siz, (yeryüzünün her yanına) yayılmakta olan bir beşer (türü) oldunuz. (Rum Suresi, 20)
32. İlim adamlarına verilen önemin azalması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geldiği nesilde... hikmet yazanlardan [ilim sahiplerinden] hoşlanılmayacak. (Talmud, Sanhedrin 97a)
33. İlim adamlarının yozlaşması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... alimlerin aklı bozulacak... (Talmud, Sota 49b)
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde, alimler yargılanacak... (Talmud, Kethuboth 112b)
... Kahinleri [din adamları] kutsal olanı kirletip, Yasa'yı [Allah'ın hükümlerini] çarpıtırlar. (Sefanya, 3:4)
34. Savaşların artması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği yedi yıllık sürenin sonunda... yedinci yılda, savaşlar [olacak]; yedi yıllık sürenin bitiminde Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] gelecek... (Talmud, Sanhedrin 97a)
... Savaşmaları için bütün ulusları biraraya getireceğim... Evler yağmalanacak, kadınların ırzına geçilecek. Kentte yaşayanların yarısı sürgüne gönderilecek... (Zekeriya, 14:2)
... Göklerde ve yerde alametler göstereceğim; kan ve ateş ve duman direkleri. (Yoel, 2:30)
... Onlar (Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği) yedinci yılda kurtarılmaları kaderlerinde belirlendiği için, kurtuluştan bahis yedinci takdistedir. Fakat bir üstat dedi ki: "Altıncı yılda uğultular olacak, yedincide savaşlar, yedincinin sonunda Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] gelecek. Savaş da kurtarılışın başlangıcıdır." (Talmud, Megilah 17b)
star gazetesi
Referans, 5-6 Nisan 2008
star gazetesi
 -1- Ortadoğu, 24 Aralık 2004           -2- Yeni Çağ, 15 Mart 2005         -3- Birgün, 1 Ağustos 2006      
-4- Vatan, 29 Ocak 2006             -5- Star, 20 Marta 2006                   -6- Yeniçağ, 24 Şubat 2006 
              
 -7-
 Hürriyet, 9 Ağustos 2008
              

35. Ortadoğu'da kan dökülmesi:
... Mesih [Hz. Mehdi (as)] ne zaman gelecek?... Bize bir işaret söyle... Paneas* mağarasının suları, kana dönünce... (Talmud, Sanhedrin 98a)
* Paneas: Ürdün Nehri civarında, Kudüs'e 200 km uzaklıkta eski bir şehir ismi.
36. Ortadoğu'da yıkımın olması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... Celile* yıkıma uğrayacak ve Gavlan** bölgesi harap olacak... (Talmud, Sanhedrin 97a; Sota 49b)
* Celile: Ürdün Nehri'nin batısında, Filistin'deki Taberiye Gölü'nün kuzeyinde yer alan, günümüz İsrail'de bir bölge.
** Gavlan: Bugünkü Golan Tepeleri'nin bir kısmını kapsayan, kuzeybatı Ürdün ve güneybatı Suriye üzerindeki bölge.
Ortadoğu gazetesi
-1- Önce Vatan, 20 Ağustos 2007                              - 2- Posta, 20 Ağustos 2009
37. Masum insanların öldürülmesi:
... Suçsuz insanların kanını döktüler. (Yoel, 3:19)
Tercüman gazetesi-1- Halka ve Olaylara Tercüman, 10 Ağustos 2006                                      - 2- Posta, 3 Ağustos 2006
38. Mültecilerin artması:
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] çağı gelmeden önceki sürede... sınırlarda yaşayanlar bir yerden diğerine [yardım dileyerek] gezinecek fakat hiç kimse onlara acımayacak... (Talmud, Sota 49b)
Tercüman gazetesi-1- Birgün, 13 Haziran 2006                                      - 2- Halka ve Olaylara Tercüman, 29 Haziran 2006
39. İsyanların, ayaklanmaların artması:
Dünya... isyanlarının ağırlığı altında çökecek ve bir daha kalkamayacak. (Yeşaya, 24:20)
Katrina kasırgası-1- Birgün, 16 Haziran 2006                                      - 2- Yeni Çağ, 2 Eylül 2005
40. Yağmalamanın olması:
"Dünya tümüyle yağmalanıp viraneye çevrilecek" Rab böyle söyledi. (Yeşaya, 24:3)
... Evler yağmalanacak... (Zekeriya, 14:2)
41. Hakka direnenlerin bedenlerinde alamet olması:
... Savaşan bütün halkları Rab şu belayla cezalandıracak: Daha sağken bedenleri, gözleri, dilleri çürüyecek. (Zekeriya, 14:12)
... Söyledikleri de yaptıkları da Rab'be karşı... Yüzlerindeki ifade onlara karşı tanıklık ediyor. Sodom gibi günahlarını açıkça söylüyor, gizlemiyorlar... (Yeşaya, 3:8-9)
42. İnsanların mutsuz olması:
... Bir zamanlar sevinçli olanların hepsi inliyor. Tefin çoşkun sesi kesildi. Eğlenenlerin gürültüsü durdu. Lirin çoşkun sesi kesildi. (Yeşaya, 24:7-8)
... İnsanoğlunun sevinci yok oldu. (Yoel, 1:12)
... Sevinçten eser kalmadı, dünyanın coşkusu yok oldu. (Yeşaya, 24:11)
43. Din adamlarının ümitsizlik içinde olmaları:
... Rab'be hizmet eden kahinler [din adamları] yas tutuyorlar. (Yoel, 1:9)
Ey kahinler [din adamları], çul kuşanıp yas tutun. Ey sunakta hizmet edenler, ağıt yakın... (Yoel, 1:13)
44. İnsanların ruhen yıpranmış olmaları:
... [Hz. Mehdi (as)] sadece, [dünyevi] bedenlerdeki bütün ruhlar yorgun düşünce gelecek... (Talmud, Abodah Zarah, 5a)
45. Depremler olması:
... Dünyanın temelleri sarsılacak... sarsıldıkça sarsılacak. Dünya... yalpalayacak, bir kulübe gibi sallanacak... (Yeşaya, 24:18-20)
... Gök ve yer sarsılacak... (Yoel, 3:16)
Ben, Herşeye Egemen Rab... gökleri titreteceğim yer yerinden oynayacak. (Yeşaya, 13:13)
O zaman dünya sarsılıp titredi; dağların temelleri de oynadı ve sarsıldı... Suların derinlikleri göründü ve dünyanın temelleri açıldı. (Mezmurlar, 18:7, 15)
Katrina kasırgası-1- Tercüman, 27 Aralık 2004                                      - 2- Akşam, 14 Ocak 2010
46. Doğal afetlerin artması:
... Orduların Rab'bi tarafından, gök gürlemesiyle ve zelzele ile ve büyük gürültü ile, kasırga ile ve sağanakla ve yiyip bitiren ateş aleviyle yoklama olacak. (Yeşaya, 29:6)
... Göklerde ve yerde alametler göstereceğim... (Yoel, 2:30)
... Göklerin kapakları açılacak. Dünyanın temelleri sarsılacak. (Yeşaya, 24:18)
cumhuriyet gazetesi-1- Habertürk, 30 Haziran 2009               - 2- Cumhuriyet, 16 Ağustos 2006                 - 3- Vatan, 6 Temmuz 2009
47. Bir yerde sel olurken, diğer bir yerde kuraklık olması:
Davud oğlıunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği yedi yıllık sürenin sonunda, ilk yılda bu ayet gerçekleşecek: Bir şehrin üzerine yağmur yağdırırken, diğerinin üzerine yağmur yağdırmayacağım... (Talmud, Sanhedrin 97a)
48. Ürünlere çekirge musallat olması:
Genç çekirgeden arta kalan ürünü olgunlaşmış çekirge yedi; ondan artakalanı yumurtadan yeni çıkan çekirge yedi; ondan artakalanı da yavru çekirgeler yedi... Güçlü ve sayılamayacak kadar büyük bir çekirge ordusu saldırdı... (Yoel, 1:4-6)
49. Çevre kirliliğinin artması:
Dünyada yaşayanlar onu kirletti... (Yeşaya, 24:5)
evrensel gazetesi
 -1- Evrensel, 12 Kasım 2004            -2- Dünden Bugüne Tercüman, 22 Kasım 2004         -3- Akşam, 29 Haziran 2009      
                                 -4- Yeniçağ, 5 Haziran 2006                        -5- Birgün, 20 Ekim 2006                  
50. Irak topraklarında savaş olması:
50. 1. Irak savaşında işgalci ordunun çok uluslu olması:
... Biraraya gelmiş ulusların ve krallıkların gümbürtüsünü dinleyin! (Yeşaya, 13:4)
Dağlardaki kalabalığın gürültüsünü dinleyin! Büyük bir halkın sesini andırıyor... (Yeşaya, 13:4)
cumhuriyet gazetesi-1- Aksam, 21 Mart 2003    
50.2. Irak topraklarındaki savaşa, uzak ülkelerden gelinmesi:
... Yeşaya'nın Babil'le* ilgili bildirisi:... Araçlarıyla uzak bir ülkeden, dünyanın öbür ucundan bütün ülkeyi yerle bir etmek üzere geliyor. (Yeşaya, 13:1, 5)
* Babil: Günümüz Irak'ın başkenti Bağdat yakınlarında bulunan eski bir şehir ismidir.
50.3. Savaşın sirenlerle, yüksek sesle duyurulması:
... Savaşçıları yüksek sesle çağırıp el sallayın ki, soylulara ayrılan kapılardan içeri girsinler. (Yeşaya, 13:2)
50.4. Savaşta çok sayıda çocuk ve gencin ölmesi:
Oklarıyla gençleri parçalayacak, bebeklere acımayacak, çocukları esirgemeyecekler. (Yeşaya, 13:18)
cumhuriyet gazetesi -1- Günboyu, 28 Mart 2007           -2- Tercüman, 21 Mart 2003
50.5. Kadınların mağdur edilmesi:
... Kadınlarının ırzına geçilecek. (Yeşaya, 13:16)
50.6. Evlerin yağmalanması:
... Evleri yağmalanacak... (Yeşaya, 13:16)
cumhuriyet gazetesiYeni Asya, 2 Mayıs 2007    
50.7. Çok fazla kan dökülmesi:
Yakalananın bedeni delik deşik edilecek, ele geçen kılıçtan geçirilecek. Yavruları gözleri önünde parçalanacak... (Yeşaya, 13:15-16)
cumhuriyet gazetesi -1- Milli Gazete, 16 Nisan 2007           -2- Yeni Asya, 13 Aralık 2006
50.8. Halkın korku ve acı içinde olması:
... Ellerde derman kalmayacak, her yürek eriyecek. Herkesi dehşet saracak, hepsi acı ve ıstırap içinde boğulacak... kıvranacak, şaşkın şaşkın birbirlerine bakacaklar... (Yeşaya, 13:7-8)
50.9. Halkın komşu ülkelere kaçması:
Herkes kovalanan ceylan gibi, çobansız koyunlar gibi halkına dönecek, ülkesine kaçacak. (Yeşaya, 13:14)
50.10. Savaş sonrası kentlerin ıssızlaşması:
Orada [Babil'de] çölün yabani hayvanları yatacak ve onların evleri baykuşlarla dolu olacak ve orada deve kuşları yer tutacaklar ve yabani keçiler orada oynaşacaklar. Ve saraylarında kurtlar ve güzel hisarlarında çakallar uluyacak... (Yeşaya, 13:21-22)
İnsanı saf altından, ofir altınından daha ender kılacağım. (Yeşaya, 13:12)
50.11. Savaş sonrası dirlik ve düzenin bozulması:
... Bedeviler çadır kurmayacak, çobanlar sürülerini dinlendirmeyecek. (Yeşaya, 13:20)
... Ülkeyi viraneye çevirip... (Yeşaya, 13:9)
... Yer yerinden oynayacak. (Yeşaya, 13:13)
nehir manzarası
 
Allah'ın ahdini ucuz bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz, Allah Katında olan sizin için daha hayırlıdır. (Nahl Suresi, 95)
 
Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın Katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle Biz muhakkak vereceğiz. (Nahl Suresi, 96)
evrensel gazetesi
 -1- Radikal, 29 Eylül 2002           -2- Cumhuriyet, 20 Mart 2007         -3- Ortadoğu, 24 Aralık 2006      
                                 -4- Yeni Asya, 13 Aralık 2006                        -5- Milliyet, 10 Mayıs 2007                  
50.12. Irak kentlerinin yerle bir olması:
Ben Allah... krallıkların en güzeli olan Babil'i de yerle bir edeceğim. (Yeşaya, 13:19)
51. Yecüc ve Mecüc'ün ahir zamandaki ortaya çıkışı (I. ve II. Dünya Savaşları):
... [Hz. Mehdi (as)'ın] doğum sancıları, "o gün" burada yazılıdır... Yecüc ve Mecüc savaşları: "Ogün" burada yazılıdır; bu yazılırken, o günde Mecüc gelecek. (Talmud, Shabbath 118a)
[Dünya'daki zamanın]... bir kısmı Yecüc ve Mecüc ile savaşarak [geçecek] ve geri kalan [dönem] Mesih [Hz. Mehdi (as)] devri olacaktır. Yüce ve Kutsal Olan [Allah] dünyasını yedi bin yıl sonra yenileyecektir. (Talmud, Sanhedrin 97b)
51.1. Kalabalık bir topluluk olmaları:
... Toplanmış büyük kalabalıkla birlikte... (Hezekiel, 38:7)
... Ülkeyi kaplayan bir bulut gibi... yürüyeceksiniz... (Hezekiel, 38:16)
... Hepsi kılıç kullanan büyük kalabalığı... (Hezekiel, 38:4)
51.2. Çok uluslu bir topluluk olmaları:
... Birçok ulustan oluşan tümü ata binmiş büyük bir kalabalık... (Hezekiel, 38:15)
... Bütün askerlerin ve seninle olan birçok ulus çıkıp kasırga gibi geleceksiniz... (Hezekiel, 38:9)
51.3. Silahlı büyük bir orduya sahip olmaları:
... Bütün ordunu, atları, tam donanmış atlıları, küçük büyük kalkanlı, hepsi kılıç kullanan büyük kalabalığı... onlarla birlikte hepsi kalkanlı, miğferli (orduları)... (Hezekiel, 38:4-5)
... Tümü ata binmiş büyük bir kalabalık, güçlü bir ordu... (Hezekiel, 38:15)
51.4. Bozgunculuk çıkarmaları:
... Kötü düzenler tasarlayacaksın. Diyeceksin ki:... Esenlik ve güvenlik içinde yaşayan insanların üzerine yürüyeceğim... (Hezekiel, 38:10-11)
... Herkes birbirine kılıç çekecek. (Hezekiel, 38:21)
51.5. Saldırgan, yağmacı bir topluluk olması:
Diyeceksin ki:... Viran olmuş kentlerde yaşayan halkı soyup malını yağma edeceğim... (Hezekiel, 38:11-12)
... [Halk:] Sana "Yağmalamak için mi geldin? Çapul malı toplamak, altın, gümüş taşımak, hayvan, mal götürmek, bol ganimet elde etmek için mi bu kalabalığı topladın?" diyecek. (Hezekiel, 38:13)
Sen, bütün askerlerin ve seninle olan birçok ulus çıkıp kasırga gibi geleceksiniz... (Hezekiel, 38:9)
51.6. Dağlarda savaşmaları:
"Bütün dağlarımda Gog'a karşı kılıcı çağıracağım." Egemen Rab böyle diyor. (Hezekiel, 38:21)
Yecüc Mecüc
51.7. Savaşlarda kimyasal silah kullanılması:
... Birçok ulusun üzerine... ateşli kükürt* yağdıracağım. (Hezekiel, 38:22)
* 1. ve 2. Dünya savaşlarında bir kimyasal silah olan ve kükürt klorür içeren hardal gazı geniş çapta kullanılmış ve insanların bedenlerinde yakıcı etki oluşturmuştur.
51.8. Savaş döneminde salgın hastalıkların da olması:
... Salgın hastalıkla, kanla cezalandıracağım. (Hezekiel, 38:22)
Ülkeyi [salgın hastalıktan] arındırmak için adamlar görevlendirilecek... (Hezekiel, 39:14)
51.9. Savaşlarda çok sayıda kişinin ölmesi:
... Gog'la bütün ordusu orada gömülecek... [Halk] ülkeyi arındırmak için onları gömecek. Bu yedi ay sürecek. Onları bütün ülke halkı gömecek... Bazıları ülkeyi sürekli dolaşacak, öbürleriyse yerde kalan cesetleri gömecekler... (Hezekiel, 39:11-14)
Açık kırlarda düşüp öleceksiniz... (Hezekiel, 39:5)
... Herkes birbirine kılıç çekecek. (Hezekiel, 38:21)
51.10. Savunmasız halkın üzerine saldırmaları:
... Savaştan rahata kavuşmuş bir ülkeye saldıracaksın... (Hezekiel, 38:8)
Diyeceksin ki: Sursuz köyleri olan bir ülkeye saldıracak, esenlik ve güvenlik içinde yaşayan insanların üzerine yürüyeceğim. Bu köylerin tümü sursuz, kapıları da kapı sürgüleri de yok. Viran olmuş kentlerde yaşayan halkı... (Hezekiel, 38:11)
52. Peygamberlerin Hz. Mehdi (as) dönemine işaret eden izahlarının olması:
Tüm peygamberler yalnız Mesih [Hz. Mehdi (as)] dönemi ile ilgili kehanette bulundular. (Talmud, Berachoth 34b, Shabbath 63a)
Tüm peygamberler, [bütün iyi şeyler hakkında] yalnız Mesih [Hz. Mehdi (as)] dönemiyle ilgili olarak kehanette bulundular. (Talmud, Sanhedrin 99a)
53. Ahir zamandaki sıkıntılı dönemin, salih müminlere etki etmemesi:
Abaye, Rabbah'a sordu: "[Onu görmek istememenin] nedeni nedir? Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] [çıkışı öncesindeki] doğum sancıları yüzünden mi?" Fakat öğretilmiştir ki... "Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] doğum sancılarından korunmak için kişi ne yapmalı? Çalışın ve iyilik yapın; siz ve Hocanız, her ikiniz de." (Talmud, Sanhedrin 98b)

Hz. Mehdi (as)'ın Musevi Kaynaklarında Tarif Edilen Özellikleri

mor çiçeklerMusevilikte gelmesi beklenen Mesih (Hz. Mehdi (as)), tüm dünyada barışı tesis edecek bir manevi liderdir. Milletlere rehberliğinin yanı sıra, hep isabetli kararlar alan, adil ve doğru bir hakem; Allah korkusu ve sevgisinden ötürü tüm insanlık için üstün bir ahlak örneği olacaktır. Museviler, Hz. Mehdi (as)'ın, gelecekte dünyayı adaletle dolduracak, bozguncu toplumların bozgununu dindirip etkisiz hale getirecek ve bütün milletlerin kendisini izleyeceği bir kurtarıcı olmasından dolayı, ondan "Yahev veya Şahev" (insanları iyileştiren, onları Allah'a yönlendiren) sıfatıyla bahsederler. Ayrıca Musevilerce Hz. Mehdi (as), insanları etkisi altına alan bir kişiliğe ve ruh güzelliğine sahip olacak; hikmetli sözleriyle onları imana yöneltecektir. Ancak Allah'ın seçip desteklediği bu kul, kesinlikle insan üstü bir varlık olmayacak, mucize göstermeyecek; normal bir şekilde, anne babadan dünyaya gelen fakat Allah'ın maddi-manevi her yönden desteklediği ve başarı nasip ettiği bir beşer olacaktır. Musevi kaynaklarına göre Hz. Mehdi (as)'ın özelliklerinden bir kısmı şöyledir:
1. Adalet sahibi olması:
[Hz. Mehdi (as)'ın] davranışının temeli adalet ve sadakat olacak. (Yeşaya, 11:5)
... [Hz. Mehdi (as)'ın] krallığının asası adalet asasıdır... (Mezmurlar, 45:6-7)
... [Hz. Mehdi (as)] yargılarken adaleti arayacak... (Yeşaya, 16:5)
[Hz. Mehdi (as)] yoksulları adaletle yargılayacak... (Yeşaya, 11:4)
... O [Hz. Mehdi (as)] adil kurtarıcı ve alçakgönüllüdür... (Zekeriya, 9:9)
"İşte Davud için doğru bir dal [Hz. Mehdi (as)'ı] çıkaracağım günler geliyor" diyor Rab... "O [Hz. Mehdi (as)] ülkede doğru ve adil olanı yapacak..." (Yeremya, 23:5-6)
2. Mazlumun hakkını koruması:
[Hz. Mehdi (as)] yoksulları adaletle yargılayacak, yeryüzünde ezilenler için dürüstçe karar verecek... (Yeşaya, 11:4)
3. Tüm dünyada adaleti sağlaması:
İşte kendisine destek olduğum, Gönlümün hoşnut olduğu seçtiğim kulum!... Adaleti uluslara ulaştıracak. (Yeşaya, 42:1)
... Adaleti sadakatle ulaştıracak. Yeryüzünde adaleti sağlayana dek umudunu, cesaretini yitirmeyecek... (Yeşaya, 42:3-4)
Doğudan adaleti harekete geçiren, hizmete koşan kim? Ulusları önüne katıyor, krallara baş eğdiriyor... (Yeşaya, 41:2)
4. Dürüst ve doğru olması:
Doğruluğu sever, kötülükten nefret edersin... (Mezmurlar, 45:7)
... Yeryüzünde ezilenler için dürüstçe karar verecek... (Yeşaya, 11:4)
O günlerde, o zamanda, Davud için bir dal [Hz. Mehdi (as)'ı] yetiştireceğim; ülkede adil ve doğru olanı yapacak. (Yeremya, 33:15)
Davud soyundan biri [Hz. Mehdi (as)]... doğru olanı yapmakta tez davranacak. (Yeşaya, 16:5)
... [Hz. Mehdi (as)] doğrulukla krallık yapacak... (Yeşaya, 32:1)
Mesih dönemi (Altınçağ) doğru ve dürüst bir kral olan Mesih [Hz. Mehdi (as)]... tarafından yönetilecek... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
nehir manzarası
 
Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi. Öyleyse iman edin, sizin için hayırlıdır. Eğer inkara saparsanız, şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah'ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 170)
5. Kurtarıcı vasfı olması:
O [Hz. Mehdi (as)] adil kurtarıcıdır... (Zekeriya, 9:9)
6. Dünyayı tebliğiyle etkilemesi:
... [Hz. Mehdi (as)] dünyaya ağzının değneğiyle vuracak [yani silahı olmadan sözleriyle etkileyecek] ve kötüleri dudaklarının soluğuyla öldürecek [yani konuşmalarıyla manen etkisiz hale getirecek]. (Yeşaya, 11:4)
... Onun [Hz. Mehdi (as)'ın] adı harika öğütçü... olacak. (Yeşaya, 9:6)
Demir çomakla kıracaksın/güdeceksin onları, çömlek gibi parçalayacaksın [yani Hz. Mehdi (as) dinsiz sistemleri fikirleriyle temelinden çökertecektir]. (Mezmurlar, 2:9)
lavanta bahçesi
7. Kalplere etki eden sözler söylemesi
Okların sivridir, kral düşmanlarının yüreğine saplanır [Hz. Mehdi (as)'ın sözleri çok hikmetli ve etkili olacak, dinsiz ideolojileri kökten etkisiz hale getirecektir]... (Mezmurlar, 45:5)
8. Tüm dünyayı Allah'a iman etmeye yöneltmesi:
O [Hz. Mehdi (as)] tüm dünyayı Allah'a birlikte kulluk etmeleri için ıslah edecek, çünkü şöyle yazılmıştır: "O zaman, birlikte Bana yakarmaları, omuz omuza Bana hizmet etmeleri için, halkların dudaklarını pak kılacağım." [Sefenya, 3:9] (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:4)
9. İnsanları ruhen arındırıp temizlemesi:
Ama onun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği güne kim dayanabilir? O belirince kim durabilir? Çünkü o maden arıtıcının ateşi, çamaşırcının kül suyu gibi olacak; gümüş eritip arıtan gibi davranacak... arındırıp altın, gümüş temizler gibi temizleyecek. (Malaki, 3:2-3)
... Seni [Hz. Mehdi (as)'ı]... uluslara ışık yapacağım. Öyle ki, kör gözleri açasın, zindandaki tutsakları, cezaevi karanlığında yaşayanları özgür kılasın. (Yeşaya, 42:6-7)
10. Şiddet kullanmadan iman gücü ile başarı elde etmesi:
"... Güçle kuvvetle değil, ancak Benim Ruhumla başaracaksın" diyor. Böyle diyor Herşeye Egemen Rab. (Zekeriya, 4:6)
11. Güç ve başarı sahibi olması:
Bakın, kulum [Hz. Mehdi (as)] başarılı olacak; üstün olacak, el üstünde tutulup alabildiğine yüceltilecek. (Yeşaya, 52:13)
"... Davud soyundan güçlü bir kral [Hz. Mehdi (as)] çıkaracağım, meshettiğim [seçtiğim] kralın soyunu ışık olarak sürdüreceğim. Düşmanlarını utanca bürüyeceğim, ama onun başındaki taç parıldayacak." (Mezmurlar, 132:17-18)
Sağladığın zaferle büyük yüceliğe erişti, onu [Hz. Mehdi (as)'ı] görkem ve büyüklükle donattın. Üzerine sürekli bereket yağdırdın, varlığınla onu sevince boğdun. Çünkü kral Rab'be güvenir, Yüceler Yücesinin sevgisi sayesinde sarsılmaz. (Mezmurlar, 21:5-7)
... [Rab] kralını [Hz. Mehdi (as)'ı] güçle donatacak, meshettiği [seçtiği] kralın [Hz. Mehdi (as)'ın] kuvvetini yükseltecektir. (I. Samuel, 2:10)
... Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun [Hz. Mehdi (as)'ın] omuzlarında olacak... Egemenliğinin ve esenliğinin büyümesi son bulmayacak. (Yeşaya, 9:6)
nehir manzarası
 
O'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). O, mü'minleri çok esirgeyicidir. O'na kavuşacakları gün, onların dirlik temennileri: "Selam”dır. Ve O, onlara üstün bir ecir hazırlamıştır. (Ahzab Suresi, 43-44)
12. Uluslara manevi bir lider olması:
Mesih [Hz. Mehdi (as)] çok muhteşem bir kral olacak... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Ona [Hz. Mehdi (as)'a] egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona hizmet etti... (Daniel, 7:14)
... Halklara sancak olacak, uluslar ona [Hz. Mehdi (as)'a] yönelecek... (Yeşaya, 11:10)
Bütün milletler onu [Hz. Mehdi (as)'ı] dinlemeye gelecek... (Maimonides, Mişna Tora, Tövbe 9:2)
... Kıyı halkları onun [Hz. Mehdi (as)'ın] yasasına umut bağlayacak. (Yeşaya, 42:4)
Uluslar senin ışığına, krallar üzerine doğan aydınlığa gelecek. "Başını kaldır da çevrene bir bak, hepsi toplanmış sana geliyor..." (Yeşaya, 60:3-4)
Sahibi (Şilo) [Hz. Mehdi (as)] gelene kadar... [sonra] uluslar onun sözünü dinleyecek. (Yaratılış, 49:10)
13. Halkların Hz. Mehdi (as)'a tabi olmaları:
Kralın [Hz. Mehdi (as)'ın] adı sonsuza dek yaşasın, Güneş durdukça adı var olsun, onun aracılığıyla insanlar kutsansın, bütün uluslar "Ne mutlu ona" desin! (Mezmurlar, 72:17)
Onun [Hz. Mehdi (as)'ın] fevkalade doğruluğu ve vesile olacağı harikalıklar [şaşırtıcı güzellikler] nedeniyle insanlar onunla barış yapacak ve tüm ülkeler ona hizmet edecek. (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
... Halklar ayaklarının altına serilir [Tüm insanlar Hz. Mehdi (as)'a tabi olacaklardır]. (Mezmurlar, 45:5)
14. Egemenlik sahibi olması:
Ona [Hz. Mehdi (as)'a] egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona hizmet etti. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır. (Daniel, 7:14)
Kralınız [Hz. Mehdi (as)] uluslara barışı duyuracak. Onun egemenliği bir denizden bir denize, Fırat'tan yeryüzünün uçlarına dek uzanacak. (Zekeriya, 9:10)
... [Hz. Mehdi (as)'ın] egemenliğinin ve esenliğinin büyümesi son bulmayacak. Egemenliğini adaletle, doğrulukla kuracak ve sonsuza dek sürdürecek... (Yeşaya, 9:7)
... Davud soyundan güçlü bir kral [Hz. Mehdi (as)'ı] çıkaracağım. Düşmanlarını utanca bürüyeceğim, ama onun başındaki taç parıldayacak. (Mezmurlar, 132:17-18)
Rab kralını [Hz. Mehdi (as)'ı] büyük zaferlere ulaştırır... ona sonsuza dek sevgi gösterir. (2. Samuel, 22:51)
Gelecek zamanda, Kral Mesih'in [Hz. Mehdi (as)] çıkacak ve Davud krallığını geçmişteki hakimiyetine yeniden kavuşturacak. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:4)
[Hz. Mehdi (as)] egemenlik sürsün denizden denize, Fırat'tan yeryüzünün ucuna dek! (Mezmurlar, 72:8)
15. Dünyayı bulunduğu yerden yönetmesi:
... Davud oğlu [Hz. Mehdi (as), Hz. Süleyman (as) gibi] sadece sedirinden hükümdarlık edecek... (Talmud, Sanhedrin 20b)
16. Dünyayı yardımcıları aracılığıyla yönetmesi:
... Davud oğlu [Hz. Mehdi (as), Hz. Süleyman (as) gibi] sadece kendi ekibiyle hükümdarlık edecek... (Talmud, Sanhedrin 20b)
17. Dünya çapında barışı sağlaması:
Savaş arabalarını... uzaklaştıracağım. Savaş yayları kırılacak. Kralınız [Hz. Mehdi (as)] uluslara barışı duyuracak... (Zekeriya, 9:10)
Onun [Hz. Mehdi (as)'ın] fevkalade doğruluğu ve vesile olacağı harikalıklar (şaşırtıcı güzellikler) nedeniyle insanlar onunla barış yapacak... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Mesih [Hz. Mehdi (as)] döneminde... savaşlar olmayacak ve bir millet diğer bir millete kılıç kaldırmayacak... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
nehir manzarası
 
Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter. (Nisa Suresi, 132)
18. İzzet sahibi olması:
... Rabbin izzeti senin üzerine doğdu... izzeti senin üzerinde görünecek. (Yeşaya, 60:1-2)
[Rab] Senin kurtarışınla izzeti büyüktür, onu [Hz. Mehdi (as)'ı] görkem ve büyüklükle donattın. (Mezmurlar, 21:5)
19. Allah'a dayanıp güvenmesi:
... Kral [Hz. Mehdi (as)] Rab'be güvenir, Yüceler Yücesi'nin sevgisi sayesinde sarsılmaz. (Mezmurlar, 21:7)
20. Allah'ın Hz. Mehdi (as)'ı her yönden desteklemesi:
Rab'bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, öğüt ve güç ruhu, bilgi ve Rab korkusu ruhu onun [Hz. Mehdi (as)'ın] üzerinde olacak... (Yeşaya, 11:2)
İşte kendisine destek olduğum, Gönlümün hoşnut olduğu seçtiğim kulum [Hz. Mehdi (as)]! Ruhumu onun üzerine koydum... (Yeşaya, 42:1)
Egemen Rab'bin Ruhu üzerimdedir... (Yeşaya, 61:1)
Ben, Rab, seni doğrulukla çağırdım, elinden tutacak, seni koruyacağım. Seni... uluslara ışık yapacağım. (Yeşaya, 42:6)
Onu güzel iyilik bereketler ile karşıladın, başına saf altından taç koydun. Senden yaşam istedi, verdin ona uzun... bir ömür. (Mezmurlar, 21:3-4)
Hahamlarımız öğretti ki, Yüce Allah, Davud oğlu Mesih'e [Hz. Mehdi (as)'a] diyecek ki; "Benden ne istersen, onu sana vereceğim." (Talmud, Sukkah 52a)
Rab şöyle diyor: "Lütuf zamanında seni yanıtlayacağım, kurtuluş günü sana yardım edecek, seni koruyacağım..." (Yeşaya, 49:8)
Ya Rab, kral [Hz. Mehdi (as)] seviniyor gösterdiğin güce. Sevinçten coşuyor verdiğin zaferle! Gönlünün istediğini verdin, ağzından çıkan dileği geri çevirmedin. (Mezmurlar, 21:1-2)
21. Akıl ve hikmet sahibi olması:
"İşte Davud için doğru bir dal çıkaracağım günler geliyor" diyor Rab. "Bu kral [Hz. Mehdi (as)] bilgece egemenlik sürecek, ülkede doğru ve adil olanı yapacak." (Yeremya, 23:5)
Davud'un soyundan çıkacak olan o kral [Hz. Mehdi (as)], Süleyman'dan bile daha akıllı olacak... (Maimonides, Mişna Tora, Tövbe 9:2)
Mesih dönemi (Altınçağ)... akılda olağanüstü olan... Mesih [Hz. Mehdi (as)] tarafından yönetilecek... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Haham Nahman dedi ki: "Eğer [Mesih [Hz. Mehdi (as)]] bugün... yaşayanlardan olsaydı, o bizim mübarek Hocamız olurdu." (Talmud, Sanhedrin 98b)
22. Allah'ın sevdiği bir kulu olması:
Rab kralını büyük zaferlere ulaştırır, Meshettiği krala [Hz. Mehdi (as)'a]... sonsuza dek sevgi gösterir. (2. Samuel, 22:51; Mezmurlar, 18:50)
... Yüceler Yücesi'nin sevgisi sayesinde sarsılmaz. (Mezmurlar, 21:7)
İşte kendisine destek olduğum, Gönlümün hoşnut olduğu seçtiğim kulum!... (Yeşaya, 42:1)
23. Allah korkusu ile dolu olması:   
... Rab korkusu ruhu onun [Hz. Mehdi (as)'ın] üzerinde olacak. Rab korkusu hoşuna gidecek... (Yeşaya, 11:2-3)
24. Allah'a yakın olması:
Mesih dönemi (Altınçağ)... Allah'a yakın olan... Mesih [Hz. Mehdi (as)] tarafından yönetilecek... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
25. Güzel bir insan olması:
[Halk,] kralı [Hz. Mehdi (as)'ı] bütün güzelliğiyle görecek... (Yeşaya, 33:17)
Sen insanların en güzelisin... (Mezmurlar, 45:2)
26. Allah'ın nurunun üzerinde olması:
Kalk, aydınlan, çünkü ışığın geldi ve Rab'bin izzeti senin [Hz. Mehdi (as)'ın] üzerine doğdu... Uluslar senin ışığına... gelecek. (Yeşaya, 60:1-3)
27. Hikmetli konuşması:
... Lütuf saçılmış dudaklarına... (Mezmurlar, 45:2)
28. İnsanları Allah'ın yoluna davet edip eğitmesi: 
Davud soyundan çıkacak olan o kral [Hz. Mehdi (as)] tüm insanlara Allah'ın yollarını ve O'ndan korkmayı öğretebilecek... (Maimonides, Mişna Tora, Tövbe 9:2)
[Hz. Mehdi (as)] çıktığında... [Allah'ın yasalarının uygulanmasındaki] itaatsizlikleri düzeltecek... (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:4)
O [Hz. Mehdi (as)] bütün dünyayı Allah'a kulluk etmeleri için mükemmelleştirecek. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:4)
29. Heybet ve görkem sahibi olması:
... [Hz. Mehdi (as)'ın] üzerine celal ve haşmet koydun. (Mezmurlar, 21:5)
30. Bulunduğu mekanın görkemli olması:
... [Hz. Mehdi (as)'ın] kaldığı yer görkemli olacak. (Yeşaya, 11:10)
31. Alçakgönüllü olması:
... O [Hz. Mehdi (as)] adil kurtarıcı ve alçakgönüllüdür... (Zekeriya, 9:9)
32. Allah rızasına göre hareket etmesi:
Davud'un soyundan bir kral çıkarsa... ve Allah'ın savaşlarını savaşırsa [Allah için fikri mücadele yürütürse], onun Mesih [Hz. Mehdi (as)] olabileceğini güvenle dikkate alabiliriz... (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:4)
33. Zahire göre değil, batın (ledün) ilmiyle hükmetmesi:
... [Hz. Mehdi (as)] gözüyle gördüğüne göre yargılamayacak, kulağıyla işittiğine göre karar vermeyecek. (Yeşaya, 11:3)
... O [Hz. Mehdi (as)] [bir adamı] sezer ve hakkında hüküm verir, çünkü şöyle yazılmıştır: Gözüyle gördüğüne göre yargılamayacak, kulağıyla işittiğine göre karar vermeyecek. Yoksulları adaletle yargılayacak, yeryüzünde ezilenler için dürüstçe karar verecek. [Yeşaya, 11:3-4] (Talmud, Sanhedrin 93b)
34. Şefkat ve merhamet sahibi olması:
... Yardım isteyen yoksulu, dayanağı olmayan düşkünü o kurtarır. (Mezmurlar, 72:12)
Yoksula, düşküne acır, düşkünlerin canını kurtarır. (Mezmurlar, 72:13)
Baskıdan, zorbalıktan özgür kılar onları, çünkü onun gözünde onların kanı değerlidir. (Mezmurlar, 72:14)
Mazlumlara hakkını versin, yoksulların çocuklarını kurtarsın... (Mezmurlar, 72:4)
çiçek bahçesi
35. Güzel huylu olması:
Bağırıp çağırmayacak, sokakta sesini yükseltmeyecek. (Yeşaya, 42:2)
Ezilmiş kamışı kırmayacak, tüten fitili söndürmeyecek... (Yeşaya, 42:3)
36. Cesur olması:
Ey yiğit... görkemine, yüceliğine bürün. (Mezmurlar, 45:3)
Yeryüzünde adaleti sağlayana dek umudunu, cesaretini yitirmeyecek... (Yeşaya, 42:4)
 37. Bereket verilmiş olması:
O [Hz. Mehdi (as)] Rab'bin önünde bir fidan gibi, kurak yerdeki kök gibi büyüdü... (Yeşaya, 53:2)
 [Hz. Mehdi (as)] yeni biçilmiş çayıra düşen yağmur gibi, toprağı sulayan bereketli yağmurlar gibi olsun! (Mezmurlar, 72:6)
[Hz. Mehdi (as)'ın] üzerine sürekli bereket yağdırdın ... (Mezmurlar, 21:6)
38. Müjdeci olması:
... O müjdeci ki, esenlik duyuruyor. İyilik müjdesi getiriyor, kurtuluş haberi veriyor... (Yeşaya, 52:7)
39. Allah'ın Selam sıfatının üzerinde tecelli etmesi:
... Onun [Hz. Mehdi (as)'ın] adı... esenlik önderi olacak. (Yeşaya, 9:6)
... [Hz. Mehdi (as)'ın] esenliğinin büyümesi son bulmayacak... (Yeşaya, 9:7)
40. İnsan suretinde olması, insanoğlu ünvanını taşıması:
Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin [Hz. Mehdi (as)'ın] göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm... (Daniel, 7:13)
Haham Nahman dedi ki: "Eğer [Mesih [Hz. Mehdi (as)] bugün yaşasaydı, bana benzeyen biri olurdu, çünkü şöyle yazılmıştır: Önderleri kendilerinden biri olacak, yöneticileri kendi aralarından çıkacak." [Yeremya 30:21] (Talmud, Sanhedrin 98b)
41. Mucize göstermeden dünyaya hakim olması:
Bir kimse... Kral Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] mucizeler ve harikalar yapması gerektiği, dünyaya yeni olağanüstülükler getireceği, ölüleri dirilteceği veya benzeri işler yapacağı kanısında olmamalı. Bu doğru değil. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:3)
Mesih [Hz. Mehdi (as)] döneminde doğadaki mevcut düzenin herhangi bir unsurunun geçersiz kılınacağı veya yaratılışta yeni bir değişiklik olacağı düşünülmemelidir. Daha doğrusu dünya kendi düzeninde devam edecektir. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 12:1)
[Hz. Mehdi (as) döneminde]... dünyanın işleyiş şeklinin veya doğa kanunlarının değişeceğini düşünmeyin. Dünya olduğu gibi devam edecek... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] alametler göstermesine ya da kendini ispatlaması için harikalar yapmasına ihtiyaç yoktur. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:2)
nehir manzarası
 
Kendilerine verdiğimiz Kitab'ı gereği gibi okuyanlar işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Bakara Suresi, 121)
42. Tüm dünyada tanınması:
Mesih [Hz. Mehdi (as)] büyük şöhret kazanacak ve onun ünü diğer milletler arasında Kral Süleyman'dan daha fazla olacak. (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
43. Ahir zamanda ortaya çıkması:
... Davud oğlu [Hz. Mehdi (as)] son jübilede* gelecek... (Talmud, Sanhedrin 97b)
* Jubile: Musevi dininde elli yılda bir yapılan ve borularla ilan edilen bir kutlama.
44. Aniden ortaya çıkması:
... [Hz. Mehdi (as)'ın çıkışını hesaplamakla ilgili olarak] onlara şöyle derdi:... Üç şey aniden ortaya çıkar: Mesih [Hz. Mehdi (as)], bulunan bir eşya ve bir akrep. (Talmud, Sanhedrin 97a)
kedi yavrusu
45. Allah'ın insanlara lütfu olması:
[Hz. Mehdi (as)'ın] adı nedir? ... Onun adı Şiloh [gönderilmiş olan, Allah'ın armağanı]... Onun adı Yinnon [sonsuza kadar yaşayacak olan]... Onun adı Haninah [inayet, lütuf, Allah tarafından kutsanmış]... Onun adı Menahem [rahatlatıcı, teselli eden]... Çünkü Benim ruhumu rahatlatacak olan Menahem [rahatlatıcı]... Kesinlikle bizim acılarımıza katlandı ve dertlerimizi taşıdı... (Talmud, Sanhedrin 98b)
46. Önceleri değerinin bilinmemesi:
İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, ona değer vermedik. (Yeşaya, 53:3)
47. Zorluklarla imtihan olması:
... "Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği nesilde, alimler aleyhine dava açılacak." Samuel'in yanındayken bu ifadeyi tekrar ettiğimde, şu sözlerle vurguladı: "Bir imtihanın ardından bir başka imtihan gelecek... " (Talmud, Kethuboth 112b)
Mesih için de şöyle yazılmıştır; Rab'bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, öğüt ve güç ruhu, bilgi ve Rab korkusu ruhu onun üzerinde olacak. Haham Alexandri dedi ki: "Bu O'nun [Allah'ın] ona [Hz. Mehdi (as)'a] salih işler ve cendere gibi sıkıntılar yüklediğini öğretir." [Yeşaya, 11:2] (Talmud, Sanhedrin 93b)
Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, neden boş düzenler kurar bu halklar? Dünyanın kralları saf bağlıyor, hükümdarlar birleşiyor Rab'be ve meshettiği krala [Hz. Mehdi (as)'a] karşı. "Koparalım onların kayışlarını" diyorlar, "atalım üzerimizden bağlarını." (Mezmurlar, 2:1-3)
48. Yardımcılarının ana görevinin Allah'a hizmet olması:
... Size Rab'bin kahinleri [din adamları] denilecek; size Allahımız'ın hizmetçileri denecek... (Yeşaya, 61:6)
papatya
49. Hz. Mehdi (as)'ın kaderde belli olması:
Yaratılıştan önce [Yüce Olan, Kutsal Olan tarafından] yedi şey belirlenmişti: Tevrat, Tövbe, Cennet, Cehennem, Arş, Kutsal Mescit ve Mesih'in kimliği. (Babil Talmudu, Pesachim 51:A)
[Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın]] İsmi nedir? – Haham Şila'nın mezhebi dedi ki: Adı Şilo'dur (gönderilmiş olan, Allah'ın armağanı), çünkü şöyle yazılmıştır: Şilo gelene kadar [Yaratılış, 49:10]. Haham Yannai mezhebi dedi ki: İsmi Yinnon'dur [sonsuza kadar yaşayacak olan], çünkü şöyle yazılmıştır: İsmi sonsuza dek duracaktır; Güneş durdukça adı var olsun, adı Yinnon'dur. Haham Haninah mezhebi şöyle açıkladı: Adı Haninah'tır [inayet, lütuf, Allah tarafından kutsanmış]. (Talmud, Sanhedrin 98b)
Dünyadan önce yedi şey yaratılmıştır: Bunlar Tevrat, Tövbe, Cennet, Cehennem, Arş, Mescit ve Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] ismidir... Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] ismi hakkında şöyle yazılmıştır; Kralın [Hz. Mehdi (as)'ın] adı sonsuza dek yaşasın, Güneş durdukça adı var olsun! [Mezmurlar, 72:17] (Talmud, Nedarim 39b)
50. Hz. Mehdi (as)'ın 40 yıllık bir hizmet döneminin olması:
Şöyle öğretilmiştir: Haham Eliezer dedi ki: Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] günleri kırk yıl sürecektir, çünkü şöyle yazılmıştır: Kırk yıl boyunca nesli elimde tutacağım. (Talmud, Sanhedrin 99a)

Musevi Kaynaklarında Hz. Mehdi (as)'ın Hakimiyet Dönemi

Musevilere göre Hz. Mehdi (as)'ın gelişinden sonraki dönemde, tüm dünyada, nefret, düşmanlık ve savaşlar sona erecek, barış ve adalet tesis edilecek, sevgiye dayanan bir yönetim kurulacaktır.
Ayrıca Hz. Mehdi (as) döneminde teknoloji çok ilerleyecek, şehirler süslenecek, yüksek yaşam seviyesine kavuşulacak, topraklar bereketli, su kaynakları bol olacak, zenginlik ve bolluktan kimse ihtiyaç içinde kalmayacaktır. Fakat insanlar asıl olarak Allah'a yakınlaşmak için çaba harcayacak ve maddeden çok maneviyata önem verecekler. Din ahlakının hakimiyetiyle anlaşmazlıklar ortadan kalkacak; insanlar huzur ve güven içinde yaşayacak ve yeryüzü Allah'ın ilmiyle dolacaktır.
Musevilerce "Yamot HaMaşiyah " (Mesih Günleri) olarak adlandırılan, Hz. Mehdi (as)'ın hakimiyet dönemini anlatan ifadeler, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in "Altınçağ"ı tarif eden hadisleriyle çok büyük bir uyum göstermektedir. Musevi kaynaklarında yer alan bu tasvirlerden bir kısmı şu şekildedir:
Tevrat
1. Sıkıntıların son bulması:
... Egemen Rab bütün yüzlerden gözyaşlarını silecek... (Yeşaya, 25:8)
O zaman [Hz. Mehdi (as) döneminde] körlerin gözleri, sağırların kulakları açılacak; topallar geyik gibi sıçrayacak, sevinçle haykıracak dilsizlerin dili... (Yeşaya, 35:5-6)
... Onun günlerinde [Hz. Mehdi (as) döneminde]... Ay ışıdığı sürece esenlik artsın! (Mezmurlar, 72:7)
... Selamet bolluğunda lezzet bulacaklardır. (Mezmurlar, 37:11)
Ya Rab... onlara yük olan boyunduruğu, omuzlarını döven değneği, onlara eziyet edenlerin sopasını paramparça edeceksin [zulümlerini durduracaksın]... (Yeşaya, 9:3-4)
Emek vermeyecekler boş yere, felakete uğrayan çocuklar doğurmayacaklar... (Yeşaya, 65:23)
... Ay Güneş gibi parlayacak, Güneş yedi kat, yedi günün toplam parlaklığı kadar parlak olacak. [Yeşaya, 30:26]... [Bu ifade] Mesih'in [Hz. Mehdi (as)'ın] günlerine işaret ediyor... (Talmud, Pesachim 68a)
2. Su kaynaklarının bollaşması:
Çıplak tepeler üzerinde ırmaklar, vadilerde su kaynakları yapacağım. Çölü havuza, kurak toprağı pınara çevireceğim. (Yeşaya, 41:18)
... Çölde sular fışkıracak, ırmaklar akacak bozkırda. Kızgın kum havuza, susuz toprak pınara dönüşecek... (Yeşaya, 35:6-7)
O gün... derelerinde su akacak... (Yoel, 3:18)
Yağmurları zamanında yağdıracağım... (Levililer, 26:4)
... Yağmuru zamanında yağdıracağım. Bereketli yağmurlar olacak. (Hezekiel, 34:26)
lotus çiçeği
3. Bolluk ve bereket olması:
... O zaman çöl meyve bahçesine, meyve bahçesi ormana dönecek. (Yeşaya, 32:15)
... Buğdaya seslenecek ve onu çoğaltacağım... ağaçların meyvesini, tarlaların ürününü çoğaltacağım. (Hezekiel, 36:29-30)
... Yağmuru zamanında yağdıracağım. Bereketli yağmurlar olacak. Kırdaki ağaçlar meyve verecek, toprak ürün verecek... Onlar için ünlü bir fidanlık yetiştireceğim. Artık ülke kıtlıktan yok olmayacak... (Hezekiel, 34:26-29)
Çöl ve kurak toprak sevinecek, bozkır coşup çiğdem gibi çiçeklenecek. Her yanı çiçeklenip sevinçle coşacak, sevincini haykıracak... Çakalların yattığı yerlerde, kamış, saz ve ot bitecek. (Yeşaya, 35:1-2, 7)
O dönemde [Hz. Mehdi (as) döneminde], ne kıtlık ne de savaş olacak, ne kıskançlık ne de rekabet olacak. Çünkü iyi olan şeyler bolca olacak ve tüm memnuniyet verici şeylere toz kadar rahat ulaşılacaktır. (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 12:5)
... Onun [Hz. Mehdi (as)'ın] günlerinde salih çiçeklensin ve Ay yok oluncaya kadar, selamet bolluğu bulunsun. (Mezmurlar, 72:6-7)
... Siyon çölünü Aden'e, bozkırı Rab'bin bahçesine döndürecek... (Yeşaya, 51:3)
... Görkemimi göstermek için diktiğim fidan, ülkeyi sonsuza dek mülk edinecek. (Yeşaya, 60:21)
O gün... tepelerden süt damlayacak... derelerinde su akacak... (Yoel, 3:18)
... İki kat mülk edineceksiniz... (Yeşaya, 61:7)
"İşte, günler geliyor" diyor Rab, "Çift süren orakçıya, üzüm basan ekin ekene erişecek... Bahçeler yapıp meyvesini yiyecekler." (Amos, 9:13-14)
Ülkede bol buğday olsun, dağ başlarında dalgalansın! Başakları Lübnan gibi verimli olsun... (Mezmurlar, 72:16)
4. Açlık ve kıtlığın son bulması:
"... Artık size kıtlık göndermeyeceğim..." Egemen Rab böyle diyor. (Hezekiel, 36:29, 32)
Mesih [Hz. Mehdi (as)] döneminde karınlarını doyurmaları kaderlerinde belirlenmiş... (Talmud, Sanhedrin 98b)
... "Bekleyin de görün" diyor Rab... O zaman... tok karna yatacaklar... (Sefenya, 3:8-9, 13)
... Yol boyunca beslenecek, her çıplak tepede otlak bulacaklar. Acıkmayacak, susamayacaklar... (Yeşaya, 49:9-10)
... Artık ülke kıtlıktan yok olmayacak... (Hezekiel, 34:29)
pembe çiçekler
5. Meyve bahçelerinin bollaşması:
Davud oğlunun [Hz. Mehdi (as)'ın] geleceği zamanda... tüm vahşi ağaçlar meyve verecekler; çünkü şöyle yazılmıştır: Ağaçlar meyvelerini yükleniyor, incir ağaçları, asmalar ürünlerini veriyor. [Yoel, 2:22] (Talmud, Kethuboth 112b)
"İşte o günler geliyor" diyor Rab... Bağlar dikecekler... ve bahçeler yapıp onların meyvesini yiyecekler. (Amos, 9:13-14)
... O zaman çöl meyve bahçesine... dönecek. (Yeşaya, 32:15)
Yağmurları zamanında yağdıracağım. Toprak ürün, ağaçlar meyve verecek. Bağbozumuna kadar harman dövecek, ekim zamanına kadar bağlarınızdan üzüm toplayacaksınız. Bol bol yiyecek, ülkenizde güvenlik içinde yaşayacaksınız. (Levililer, 26:4-5)
meyve, sebze
6. Ateist ideolojilerin yıkılması:
Rab bütün dünyanın hükümdarı olacak. O gün yalnız Rab, yalnız O'nun adı kalacak. (Zekeriya, 14:9)
... Güçle zafere ulaşamaz insan. Rab ile çekişenler parçalanacaklar. (I. Samuel, 2:10)
7. Allah'a imanın tüm dünyada hakim olması:
... Sular denizi nasıl dolduruyorsa, dünya da Rab'bin bilgisiyle dolacak... (Yeşaya, 11:9)
O dönemde [Hz. Mehdi (as) döneminde]... tüm dünyanın tek meşguliyeti Allah'ı bilip tanımak olacak... (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 12:5)
O günlerde [Hz. Mehdi (as) döneminde] bilgi, hikmet ve hakikat tüm dünyada artacak, çünkü şöyle denmiştir: "Dünya Allah'ın bilgisi ile dolacak..." (Maimonides, Mişna Tora, Tövbe 9:2)
Gelecek olan o zamanda, Yüce Allah, dindarların ve günahkarların gözü önünde şeytani eğilime [deccaliyete] son verecektir. (Talmud, Sukkah 52a)
... Allah'ınız Rab üzerinize iyilik getirecek... Sizin ve çocuklarınızın yüreğini değiştirecek. Öyle ki, O'nu (Allah'ı) bütün yüreğinizle, bütün canınızla sevesiniz ve yaşayasınız. (Yasa'nın Tekrarı 30:5-6)
"Ama o günlerden sonra... kimse komşusunu ya da kardeşini, 'Rab'bi tanıyın' diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak Beni" diyor Rab... (Yeremya, 31:33-34)
"İşte günler geliyor, ülkeye kıtlık göndereceğim" diyor Egemen Rab, "Ekmek ya da su kıtlığı değil, Rab'bin sözlerine susamışlık göndereceğim." (Amos, 8:11)
nehir manzarası
 
Andolsun, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler küfre düşmüştür. Oysa tek bir İlah'tan başka İlah yoktur. Eğer söylemekte olduklarından vazgeçmezlerse, onlardan inkar edenlere mutlaka (acı) bir azap dokunacaktır. (Maide Suresi, 73)
8. İnsanların Allah'ın Yüceliğini gereği gibi takdir etmeye başlamaları:
O dönemde [Hz. Mehdi (as) döneminde]... insan için mümkün olan en üst seviyede Yaratıcılarını anlamaları mümkün olacak... Çünkü şöyle yazılmıştır: "Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, dünya da Rab'bin Yüceliğinin bilgisiyle dolacak...." (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 12:5)
... İnsanlar Rab'bin Yüceliğini, Allahımız'ın görkemini görecek. (Yeşaya, 35:2)
O zaman Rab'bin Yüceliği görünecek, bütün insanlar hep birlikte O'nu görecek... (Yeşaya, 40:5)
9. İnsanların Allah korkusuyla O'na yönelmeleri:
Sonra dönüp Allah'ları Rab'bi, kralları Davud'u [Hz. Mehdi (as)'ı] arayacaklar. Son günlerde korkarak Rab'be ve O'nun iyiliğine yönelecekler. (Hoşea, 3:5)
Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp Rab'be dönecek, ulusların bütün soyları O'nun önünde yere kapanacak. Çünkü egemenlik Rab'bindir... (Mezmurlar, 22:27-28)
Birbirinize haksızlık yapmayacak, Allah'ınızdan korkacaksınız. Allah'ınız Rab Benim. Kurallarıma uyacak, ilkelerimi özenle yerine getireceksiniz... (Levililer, 25:17-18)
10. Allah'ın Bir ve Tek İlah olarak anılması:
... O gün yalnız Rab yüceltilecek. Putlar tümüyle ortadan kalkacak. (Yeşaya, 2:17-18)
[Hz. Mehdi (as) döneminde] bütün milletler hak dine [tek bir Allah'a iman etmeye] dönecekler... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Rab diyor ki... "O zaman, birlikte Bana yakarmaları, omuz omuza Bana hizmet etmeleri için, halkların dudaklarını pak kılacağım." (Sefenya, 3:6, 9)
Artık putlarıyla, iğrenç uygulamalarıyla, isyanlarıyla kendilerini kirletmeyecekler. Onları yerleştikleri, içinde günah işledikleri yerlerden kurtarıp arındıracağım... Ben onların Rab'bi olacağım. (Hezekiel, 37:23)
"O gün ülkeden putların adlarını kaldıracağım, bir daha anılmayacaklar." diyor Herşeye Egemen Rab... (Zekeriya, 13:2)
11. Allah'ın emir ve yasaklarına uyulması:
... Buyruklarımı izleyecek, kurallarıma uyacak, onları uygulayacaklar. (Hezekiel, 37:24)
O zaman hep birlikte Benim adımla çağırmaları, omuz omuza Bana hizmet etmeleri için, halkların dudaklarını pak kılacağım. (Sefenya, 3:9)
Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim. Ruhumu içinize koyacağım; kurallarımı izlemenizi, buyruklarıma uyup onları uygulamanızı sağlayacağım. (Hezekiel, 36:26-27)
"Ama o günlerden sonra... Yasamı içlerine yerleştirecek, yüreklerine yazacağım. Ben onların Allah'ı olacağım..." diyor Rab. (Yeremya, 31:33-34)
... Onun [Hz. Mehdi (as)'ın] döneminde tüm yasalar [Allah'ın emir ve yasakları] önceden olduğu gibi uygulanacak... (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 11:4)
12. İnsanların günahtan uzak, iman temizliği ile yaşamaları:      
Üzerinize temiz su dökeceğim, arınacaksınız. Sizi bütün kirliliklerinizden ve putlarınızdan arındıracağım. (Hezekiel, 36:25)
Artık putlarıyla, iğrenç uygulamalarıyla, isyanlarıyla kendilerini kirletmeyecekler. Onları yerleştikleri, günah işledikleri yerlerden kurtarıp arındıracağım... (Hezekiel, 37:23-24)
Ondan sonra bütün insanların üzerine Ruhumu dökeceğim... O günler kadın, erkek kullarınızın üzerine de Ruhumu dökeceğim. (Yoel, 2:28-29)
Onları Bana karşı işledikleri bütün günahlardan arındıracağım... (Yeremya, 33:8)
Halkının hepsi doğru kişiler olacak... (Yeşaya, 60:21)
Orada bir yol, bir anayol olacak, "Kutsal yol" diye anılacak, murdar kişiler geçemeyecek oradan. O yol kurtulmuş olanların yoludur. O yolda yürüyenler, aklı zayıf kişiler de olsa yoldan sapmayacak. (Yeşaya, 35:8)
Salihler yeri miras alır ve onda ebediyen otururlar. (Mezmurlar, 37:29)
Utanç yerine iki kat onur bulacaksınız... (Yeşaya, 61:7)
... O zaman benim Rab olduğumu anlayacaksınız. Bana umut bağlayan utandırılmayacak. (Yeşaya, 49:23)
köpek yavruları
13. Yalan ve sahtekarlığın son bulması:
... [Hz. Mehdi (as) döneminde halk] haksızlık etmeyecek, yalan söylemeyecek, kimseyi aldatmayacak... (Sefenya, 3:13)
"O gün..." diyor Herşeye Egemen Rab. "Sahte peygamberleri de, kirli ruhu da ülkeden uzaklaştıracağım." (Zekeriya, 13:2)
Onun günlerinde doğruluk serpilip gelişsin... (Mezmurlar, 72:7)
Toprak filizlerini nasıl çıkartır, bahçe ekilen tohumları nasıl yetiştirirse, Egemen Rab de doğruluk ve övgüyü bütün ulusların önünde öyle yetiştirecek. (Yeşaya, 61:11)
Rab şöyle diyor:... "Tutsaklara, 'çıkın', karanlıktakilere, 'dışarı çıkın' diyeceksin..." (Yeşaya, 49:8-9)
14. Hapishanelere ihtiyaç kalmaması:
O zaman adalet çöle dek yayılacak, doğruluk meyve bahçesinde yurt bulacak. (Yeşaya, 32:16)
15. Dünyaya dürüstlüğün ve adaletin hakim olması:
O zaman adalet çöle dek yayılacak, doğruluk meyve bahçesinde yurt bulacak. (Yeşaya, 32:16)
[Hz. Mehdi (as) döneminde] bütün milletler... artık hırsızlık ya da zulüm yapmayacaklar. (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Mesih döneminde [Altınçağ'da] dürüst bir topluluk öne çıkacak; iyilik ve akıl hakim olacak. (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
16. Yöneticilerin adil olması:
... Önderler adaletle yönetecek. Her biri rüzgara karşı bir sığınak, fırtınaya karşı bir barınak, çölde akarsu, çorak yerde gölge salan büyük bir kaya gibi olacak. (Yeşaya, 32:1-2)
17. Savaşların sona ermesi:
... Son günlerde... Rab birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek... Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, savaş eğitimi yapmayacaklar artık. (Yeşaya, 2:2-4; Mika, 4:1-3)
Savaş arabalarını Efrayim'den, atları Yeruşalim'den (Kudüs'ten) uzaklaştıracağım. Savaş yayları kırılacak... (Zekeriya, 9:10)
O dönemde [Hz. Mehdi (as) döneminde], açlık ya da savaş, haset ya da düşmanlık olmayacak... (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 12:5)
... Ülkeden yayı, kılıcı, savaşı kaldıracağım, güvenlik içinde yatıracağım onları. (Hoşea, 2:18)
... Ülkenize barış sağlayacağım. Korku içinde yatmayacaksınız... Savaş yüzü görmeyeceksiniz. (Levililer, 26:5-6)
18. Silahlanmanın sona ermesi:
"... Topladıkları silahları yakacaklar. Küçük büyük kalkanları, yayları, okları, sopaları, mızrakları ateşe atacaklar... Yakmak için silahları kullanacaklar..." Egemen Rab böyle diyor. (Hezekiel, 39:9-10)
... İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, mızraklarını bağcı bıçağı yapacaklar... (Yeşaya, 2:4; Mika, 4:3)
19. Şiddet ve terörün son bulması:
... Kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek... (Yeşaya, 11:9)
Halimler dünyayı miras alacak, derin bir huzurun zevkini tadacaklar. (Mezmurlar, 37:11)
"Kurtla kuzu birlikte otlayacak, aslan sığır gibi saman yiyecek. Yılanın yiyeceğiyse toprak olacak... Kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek." böyle diyor Rab. (Yeşaya, 65:25)
20. Barış ve güven ortamı olması:
Herkes kendi asmasının, incir ağacının altında oturacak. Kimse kimseyi korkutmayacak. Bunu söyleyen Herşeye Egemen Rab'dir. (Mika, 4:4)
Doğruluğun ürünü esenlik, sonucu, sürekli huzur ve güven olacaktır. Halkım esenlik dolu evlerde, güvenli ve rahat yerlerde yaşayacak... Sulak yerde tohum eken, sığırını, eşeğini özgürce çayıra salan sizlere ne mutlu! (Yeşaya, 32:17-18)
Onun döneminde kurtla kuzu birarada yaşayacak, parsla oğlak birlikte yatacak, buzağı, genç aslan ve besili sığır yan yana duracak, onları küçük bir çocuk güdecek. İnekle ayı birlikte otlayacak, yavruları birarada yatacak. Aslan sığır gibi saman yiyecek. Emzikteki bebek kobra deliği üzerinde oynayacak, sütten kesilmiş çocuk elini engerek kovuğuna sokacak... Kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek... (Yeşaya, 11:6-9)
Orada güvenlik içinde yaşayacak, evler yapacak, bağlar dikecekler... Güvenlik içinde yaşayacaklar. O zaman Benim Allah'ları Rab olduğumu anlayacaklar. (Hezekiel, 28:26)
... Yırtıcı hayvanları yok edeceğim. Çölde güvenlik içinde yaşayacak, ormanlarda uyuyacaklar. (Hezekiel, 34:25)
.... Halk ülkesinde güvenlik içinde olacak... Güvenlik içinde yaşayacaklar, kimse onları korkutmayacak. (Hezekiel, 34:27-28)
... Onları korkutan olmayacak. (Sefenya, 3:13)
 ... Felakete uğrayan çocuklar doğurmayacaklar... (Yeşaya, 65:23)
... Bol bol yiyecek, ülkenizde güvenlik içinde yaşayacaksınız. (Levililer, 26:5)
nehir manzarası
 
Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür. Ancak insanların çoğu bilmezler. (Mü'min Suresi, 57)
21. İnsanların mutlu ve sevinç içinde yaşamaları:
... Yüzlerinde sonsuz sevinç olacak. Onların olacak coşku ve sevinç, üzüntü ve inilti kaçacak. (Yeşaya, 51:11)
... Orada coşku, sevinç, şükran ve ezgi olacak. (Yeşaya, 51:3)
Ya Rab... [halkın] sevincini artıracaksın. Ekin biçenlerin neşelendiği, ganimet paylaşanların coştuğu gibi, onlar da sevinecek Senin önünde. (Yeşaya, 9:3)
... Sevinciniz sonsuz olacak. (Yeşaya, 61:7)
Ey gökler, sevinçle haykırın, neşeyle coş, ey yeryüzü! Ey dağlar, sevinç çığlıklarına katılın, çünkü Rab... ezilene merhamet gösterecek. (Yeşaya, 49:13)
22. İnsanların huzur ve güven içinde yaşamaları:
... Bol bol yiyecek, ülkenizde güvenlik içinde yaşayacaksınız. Ülkenize barış sağlayacağım. Korku içinde yatmayacaksınız. Tehlikeli hayvanları ülkenizden kovacağım. Savaş yüzü görmeyeceksiniz. (Levililer, 26:5-6)
... Ülkede güvenlik içinde yaşayacaksınız. (Levililer, 25:18)
... Yine huzur ve güvenlik içinde olacak, kimse korkutmayacak... (Yeremya, 30:10)
İnsanlar oraya yerleşip güvenlik içinde yaşayacak... . (Zekeriya, 14:11)
... Şifa verecek, bol esenlik, güvenlik içinde yaşamalarını sağlayacağım. (Yeremya, 33:6)
mor çiçekler
23. Geçim sıkıntısı olmaması:
[Hz. Mehdi (as) döneminde] insanların hayatlarını kazanmaları çok kolay olacak, az bir çabayla çok şeyler başaracaklar... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
... Sevgisiyle [şehri] yenileyecek... Göreceksiniz, sizi yeniden bayındır kılacak... (Sefanya, 3:17, 20)
Ülke de ürün verecek, sizi doyuracak ve orada güvenlik içinde oturacaksınız. (Levililer, 25:19)
24. Tehlike ve tedirginliğin kalmaması:
Aslan olmayacak orada, yırtıcı hayvan o yola çıkmayacak; orada bulunmayacaklar... Yüzlerinde sonsuz sevinç olacak. Onların olacak çoşku ve sevinç, üzüntü ve inilti kalkacak. (Yeşaya, 35:9)
... Huzur ve güvenlik içinde olacak, kimse onu korkutmayacak. (Yeremya, 30:10)
25. İnsanların maddi-manevi daha sağlıklı yaşamaları:
O zaman [Altınçağ'da] körlerin gözleri, sağırların kulakları açılacak; topallar geyik gibi sıçrayacak, sevinçle haykıracak dilsizlerin dili. Çünkü çölde sular fışkıracak, ırmaklar akacak bozkırda. (Yeşaya; 35:6-6)
Mesih [Hz. Mehdi (as)] döneminde fiziksel ve manevi nimetler en üst seviyeye ulaşacaktır. Herkes iyileşecektir. (Midraş, Bereishit Rabba, 20:56)
26. Yıkılan şehirlerin yeniden imar edilmesi:
... Harap olan şehirleri yapacaklar ve onlarda oturacaklar... (Amos, 9:14)
O zaman eski yıkıntıları yeniden inşa edecek, çoktan viraneye dönmüş yerleri yeniden kuracak, kuşaklar boyu yıkık kalmış kentleri onaracaklar. (Yeşaya, 61:4)
... Eski refahına kavuşturacak, önceden olduğu gibi bina edeceğim. (Yeremya, 33:7)
nehir manzarası
 
... Andolsun, daha önce ‘arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur. (Ahzab Suresi 15)
27. Yol ve köprülerin artması:
Bütün dağlarımı yola dönüştüreceğim, anayollarım yükseltilecek. (Yeşaya, 49:11)
28. Kibirlilerin yerini alçakgönüllülerin alması:
İnsanların gururu, kibiri kırılacak... (Yeşaya, 2:17)
... Gururlu, küstah olanları uzaklaştıracağım aralarından... bir daha böbürlenmeyecekler. (Sefanya, 3:11)
Orada sadece Benim adıma sığınan uysal ve alçakgönüllüleri bırakacağım. (Sefanya, 3:12)
İnsanların gururu, kibiri kırılacak... (Yeşaya, 2:17)
29. İnsanların kalplerinin imanla yumuşaması:
O günlerde [Hz. Mehdi (as)'ın döneminde]... bilgi, akıl ve hakikat dünyada artacak... çünkü şöyle de yazılmıştır: "Taş gibi katılaşmış kalplerinizi vücudunuzdan söküp alacağım." (Maimonides, Mişna Tora, Tövbe 9:2)
30. Akıl ve hikmetin artması:
Düşüncesizin aklı bilgiye erecek, kekeme açık seçik, akıcı konuşacak. (Yeşaya, 32:4)
Mesih [Hz. Mehdi (as)] döneminde... çok az bir emekle çok fazla şey başaracaklar... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Mesih döneminde [Altınçağ'da]... iyilik ve akıl hakim olacak. (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
Mesih [Hz. Mehdi (as)] dönemi... akıllı adamların sayısının artacağı bir dönem olacak... (Maimonides, Mişna Tora, Sanhedrin 10:1)
31. Batıni ilimlerin öğrenilmesi:
O dönemde [Hz. Mehdi (as) döneminde]... batıni gerçekleri kavrayacaklar ve insanın kapasitesi elverdiğince Yaratıcı'nın aklını idrak edecekler. Çünkü şöyle yazılmıştır: "Yeryüzü suyun denizi örtmesi kaplaması gibi Allah'ın ilmiyle dolacağı için..." (Maimonides, Mişna Tora, Kralların Kanunları 12:5)
32. Değer yargılarının düzelmesi:
Artık budalaya soylu, alçağa saygın denmeyecek. (Yeşaya, 32:5)


İncil'de Hz. Mehdi (as)'a İşaretler

İbeyaz çiçekler, dağ manzarasıncil'de ahir zaman ve Hz. İsa (as)'ın ikinci gelişi ile ilgili, çok sayıda açıklamaya rastlamak mümkündür. Günümüzdeki İncil'in bazı bölümleri bozulmuş olsa da, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)'in hadislerine uygun kısımlarında, Hz. İsa (as)'ın gelişinden önce ve sonra belirecek doğa olayları, toplumsal hadiseler anlatılmaktadır.
Peygamberimiz (sav)'in bildirdiği gibi Hz. İsa (as), dünya üzerindeki dinsizliği temsil eden deccal (antikrist) ile çok büyük bir mücadele yürütüp, onu yenecek ve yeryüzünde din ahlakının tam olarak hakim olduğu, kutlu bir dönemin başlamasını sağlayacaktır.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerine göre Hz. Mehdi (as), Hz. İsa (as) ile buluşacak, ikisi birlikte namaz kılacaklardır. Bir rivayette ise, Hz. Mehdi (as)'ın Hz. İsa (as)'ı tanıyıp halka takdim edeceği nakledilmiştir. Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as) belirli bir dönem yeryüzünde birlikte hüküm sürecekler ve deccali fikir sistemini de birlikte yardımlaşarak ortadan kaldıracaklardır. (Doğrusunu Allah bilir.)
Hz. İsa (as) ile Hz. Mehdi (as) aynı dönemde -ahir zamanda- birlikte bulunacakları için, tıpkı kıyamet alametleri ve Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametleri gibi, Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne ikinci kez gelişini haber veren alametler de ortaktır. Aynı dönemi tarif eden bu anlatımlar, hem Hz. Mehdi (as)'ın hem de Hz. İsa (as)'ın ikinci gelişinin işaretleridir. İncil'de yer alan söz konusu haberlerin doğruluğundan kesin olarak emin olamasak da, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)'in sahih hadisleri ile son derece mutabık açıklamalar olmaları dikkat çekicidir.
Bu benzerlikler göz önünde bulundurulduğunda, İncil'e göre de, ahir zaman tariflerinin hemen hepsinin, birbiri peşi sıra günümüzde ortaya çıktığını görmekteyiz. Böylece içinde yaşadığımız zamanın, Hz. Mehdi (as)'ın çıkması beklenen dönem olduğunu, başta İslami kaynaklar olmak üzere, Tevrat ve İncil'e dayanarak da söylemek mümkündür.
nehir manzarası
 
Göklerde ve yerde olan ne varsa, canlılar ve melekler Allah'a secde ederler ve onlar büyüklük taslamazlar. Üstlerinden (her an bir azap göndermeye kadir olan) Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyi yaparlar. (Nahl Suresi, 49-50)

İncil'de Hz. Mehdi (as)'ın Çıkışından Önceki Dönem

Hz. Mehdi (as)'ın geleceği dönemi tarif eden ahir zaman alametleri, aynı zamanda Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne ikinci gelişinin de alametleridir. İncil'de de ahir (son) zaman olarak anlatılan bu dönem, kimi zaman açık ifadelerle, kimi zaman da işari anlatımlarla açıklanmaktadır. İncil'deki bu ifadelere bakıldığında, Hz. Mehdi (as)'ın çıkışından önceki bu dönemde, ahlaki ve sosyal bir bozulma yaşanacağı, büyük savaşların olacağı, dehşet veren felaketlerin vuku bulacağı, gökyüzünde sıradışı olayların meydana geleceği, insanların din ahlakından uzaklaşacakları, adaletsizlik ve haksızlığın yaygınlaşacağı, samimi olarak iman edenlerin baskı göreceği, huzur ve güvenliğin yerini kargaşa ve tedirginliğin alacağı görülmektedir. Ayrıca ahir zamanın özelliği olarak, her çağda rastlanabilen ahlaki bozukluklar, bu dönemde en yaygın ve en şiddetli olarak yaşanacaktır.
İncil'deki bu alametlerden bir kısmı şöyledir:
1. Dinsizliğin yaygınlaşması:
O zaman birçok kişi imandan sapacak... (Matta, 24:10)
... Son zamanlarda bazıları… imandan dönecek. (Pavlus'tanTimoteos'a I. Mektup, 4:1)
… İmandan dönüş başlamadıkça… o gün gelmeyecektir. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:3)
… "Dünyanın son günlerinde… Allah'sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” (Yahuda'nın Mektubu, 1:18)
Şunu bil ki son günlerde... gerçeğe karşı gelirler. Düşünceleri yozlaşmış, iman konusunda reddedilmiş insanlardır. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1, 8)

  -1- Cumhuriyet, 19 Ekim 1988   -2- Takvim, 7 Mart 2006    -3- Akşam, 22 Ocak 2008
-4- Takvim, 7 Mart 2006
Yazılmış olduğu gibi: "Doğru kimse yok, tek kişi bile yok. Anlayan kimse yok, Allah'ı arayan yok. Hepsi saptı, tümü yararsız oldu. İyilik eden yok, tek kişi bile!" (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 3:10-12)
Onlara özgürlük vaat ederler, oysa kendileri yozlaşmışlığın kölesidirler. Çünkü insan neye yenilirse onun kölesi olur. (Petrus'un II. Mektubu, 2:19)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti… Allah'ın buyruğunu bildikleri halde, bu kötü davranışları yalnız yapmakla kalmıyor, yapanları da onaylıyorlar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:28, 32)
2. Yaratılışın inkar edilmesi, pagan felsefelerin savunulması:
Ne var ki, göklerin çok önceden Allah'ın sözüyle var olduğunu, yerin sudan ve su aracılığıyla yaratıldığını bile bile unutuyorlar. (Petrus'un II. Mektubu, 3:5)
Ölümsüz Allah'ın Yüceliği yerine ölümlü insana, kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler… Allah'la ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaratan'ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler [Allah'ı tenzih ederiz]. Oysa Allah sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:23-25)
Ne var ki, eskiden Allah'ı tanımadığınız zamanlarda, gerçek olmayan ilahlara kölelik ettiniz. Şimdiyse Allah'ı tanıdınız [Allah'ın varlığının delillerini gördünüz]... Öyleyse nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden onların kölesi mi olmak istiyorsunuz? (Pavlus'tan Galatyalılara Mektup, 4:8-9)
Allah'ı bildikleri halde O'nu Allah olarak yüceltmediler [Allah'ı tenzih ederiz], O'na şükretmediler. Tersine, düşüncelerinde budalalığa düştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü. Akıllı olduklarını ileri sürerken akılsız olup çıktılar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:21-22)
3. Allah'a şirk koşmanın yaygınlaşması:
Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler. (Vahiy, 9:20)
Son zamanlarda bazıları imandan irtidat edip (dinden çıkıp), aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler. (Pavlus'tan Timoteos'a I. Mektup, 4:1)
Ölümsüz Allah'ın Yüceliği yerine ölümlü insana, kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler… Allah'la ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaratan'ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler [Allah'ı tenzih ederiz]… (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:23-25)
… Aranızda Balam'ın öğretisine bağlı olanlar var. Putlara sunulan kurbanların etini yemeleri, fuhuş yapmaları için… öğreten Balam'dı. (Vahiy, 2:14)
4. Allah'ın emir ve yasaklarına uymamaları ve engelleyici olmaları:
… Rab'bin yetkisini hiçe sayıyorlar… (Yahuda'nın Mektubu, 1:8)
... Günaha doymazlar... (Petrus'un II. Mektubu, 2:14)
Vay halinize, ey Yasa [Allah'ın emir ve yasaklarının] uzmanları! Bilgi kapısının anahtarını alıp götürdünüz. Kendiniz bu kapıdan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz. (Luka, 11:52)

  -1- Sabah, 9 Ağustos 2007   -2- Güneş, 25 Şubat 2007    -3- Forum, 21 Kasım 2006
-4- Vatan, 25 Ağustos 2007   -5- Star, 25 Şubat 2007
5. Dini değerlere saygının kalmaması:
… Yüce varlıklara sövüyorlar... Bu kişiler anlamadıkları herşeye sövüyorlar. Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi iç güdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor. (Yahuda'nın Mektubu, 1:8-10)
sahte peygamber
  -1- Akşam, 23 Aralık 2006   -2- Yeni Mesaj, 8 Ekim 2006    -3- Yeni Çağ, 17 Ağustos 2007
-4- Milli Gazete, 5 Şubat 2010
orman manzarası
 
Yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur; bu O'na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O'nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Rum Suresi, 27)
 
Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur; hepsi O'na ‘gönülden boyun eğmiş' bulunuyorlar. (Rum Suresi, 26)
nehir manzarası
 
Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. (Kıyamet) Saatin(in) emri de yalnızca (süratli) göz açıp kapama gibidir veya daha yakındır. Şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir. (Nahl Suresi, 77)
6. Dini, menfaatlerine alet eden kişilerin ortaya çıkması:
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar. Kulaklarını okşayan sözler dinleyebilmek için çevrelerine, kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar... (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 4:3-4)
Birçok sahte peygamber türeyecek ve bunlar birçok kişiyi saptıracak. (Matta, 24:11)
İsa, Zeytin Dağı'nda otururken öğrencileri yalnız olarak yanına geldiler. "Söyle bize" dediler, "Bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?" İsa onlara şu karşılığı verdi: "Sakın kimse sizi saptırmasın! Birçokları, 'Mesih benim' diyerek benim adımla gelip birçok kişiyi aldatacaklar.' (Matta, 24:3-5; Markos, 13:3-5)
Eğer o zaman biri size, 'İşte Mesih burada', ya da 'İşte şurada' derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar. İşte size önceden söylüyorum. Bunun için size, 'İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. 'Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. (Matta, 24:23-26; Markos, 13:21-22)
… Sahte peygamberler vardı; tıpkı sizin de aranızda yanlış öğreti yayanlar olacağı gibi… Gizlice aranıza yıkıcı öğretiler sokacaklar. Böyleleri kendi başlarına ani bir yıkım getirecek. Birçokları da onların sefahatine kapılacak. Onların yüzünden gerçeğin yoluna sövülecek. Açgözlülüklerinden ötürü uydurma sözlerle sizi sömürecekler... (Petrus'un II. Mektubu, 2:1-3
7. Dinin özünden uzaklaşmaları, bidatlara uymaları:
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar... Kulaklarını gerçeğin sesine tıkayacak, dönüp efsanelere dalacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 4:3-4)
Son zamanlarda bazıları… Allah'ın iman eden ve gerçeği bilenlerin şükranla yemesi için yarattığı yiyeceklerden çekinmek gerektiğini buyuracaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a I. Mektup, 4:1, 3)
Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız törelerle Allah'ın sözünü geçersiz kılıyorsunuz [Allah'ı tenzih ederiz]. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz. (Markos, 7:13)
8. Fitnelerin artması:
… Aranızda yanlış öğreti yayanlar olacağı gibi. Bunlar… gizlice aranıza yıkıcı öğretiler sokacaklar. Birçok kişi de onların sefahatine kapılacak. Onların yüzünden gerçeğin yoluna leke sürülecektir. (Petrus'un II. Mektubu, 2:1-2)
İnsanı günaha düşüren tuzaklardan ötürü vay dünyanın haline! Böyle tuzakların olması kaçınılmazdır. Ama bu tuzaklara aracılık eden kişinin vay haline! (Matta, 18:7; Luka, 17:1)
O zaman birçok kişi imandan sapacak... kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. (Matta, 24:10, 12)
Bu küstah, dik başlı kişiler yüce varlıklara sövmekten korkmazlar... Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar... Günaha doymazlar. Kararsız kişileri ayartırlar... (Petrus'un II. Mektubu, 2:10-14)
9. Batıl inançların yaygınlaşması:
... Büyü... yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
 Son zamanlarda... aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler. (Pavlus'tan Timoteos'a I. Mektup, 4:1)
 Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar... (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 4:3)
Gözcü gazetesi
Gözcü, 10 Nisan 2004
10. Münafıkların artması:
... Son günlerde... hain, aceleci, kendini beğenmiş, Allah'tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkar edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1, 4-5)
Sizi Mesih'in lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum. Gerçekte başka bir müjde yoktur. Ancak aklınızı karıştırıp Mesih'in Müjdesi'ni çarpıtmak isteyenler vardır. (Pavlus'tan Galatyalılara Mektup, 1:6-7)
isviçre'de ezan yok
 -1- Vakit, 3 Mayıs 2005           -2- Yeni Şafak, 16 Haziran 2009         -3- Vakit, 9 Kasım 2009
11. Samimi olarak iman edenlerin baskı görmesi:
Benim adımdan [Hz. İsa (as)'ın adından] ötürü kralların ve valilerin önüne çıkarılacaksınız... Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler. Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek... Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız. [Hz. Mehdi (as) ve talebeleri de bu şekilde zorluk çekecekler.] (Luka, 21:12, 16-19)
Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. O zaman sizi sıkıntıya sokacak, öldürecekler. Benim adımdan [Hz. İsa (as)'ın adından] ötürü bütün uluslar sizden nefret edecek. (Matta, 24:8-9)
... İnsanlar sizi mahkemelere verecekler... Benden ötürü valilerin ve kralların önüne çıkarılacak, böylece onlara tanıklık edeceksiniz... Benim adımdan [Hz. İsa (as)'ın adından] ötürü herkes sizden nefret edecek... (Markos, 13:9, 13)
… Size Peygamberler, bilge kişiler ve din bilginleri gönderiyorum. Bunlardan kimini öldüreceksiniz… Kimini kamçılayacak [eziyet edecek], kentten kente kovalayacaksınız. (Matta, 23:34)
[Hz. İsa (as):] "Benim yüzümden [Allah rızası için bana uyduğunuzdan dolayı] insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşayan Peygamberlere de böyle zulmettiler." (Matta, 5: 11-12)
[Hz. İsa (as):] "İşte, sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yılan gibi zeki, güvercin gibi saf olun. İnsanlardan sakının. Çünkü sizi mahkemelere verecekler… sizi kamçılayacaklar [eziyet edecekler]. Benden ötürü [Allah rızası için bana uyduğunuzdan dolayı] valilerin, kralların önüne çıkarılacaksınız… (Matta, 10:16-18)
avrupa birliği
 -1- Star, 29 Mayıs 2009 
12. Depremlerin artması:
... Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir... depremler olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Matta, 24:6-8)
Şiddetli depremler... olacak. (Luka, 21:11)
... Günler gelecek ki, o vakit burada yıkılmadık taş üstünde taş kalmayacaktır. (Luka, 21:6)
Öylesine büyük bir deprem oldu ki, insan yeryüzünde oldu olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıştı. Büyük kent üçe bölündü. Uluslara ait kentler de yerle bir oldu. (Vahiy, 16:18-19)
… Yer yer depremler… olacak. (Markos, 13:8)
cumhuriyet gazetesi-1- Bugün, 4 Ekim 2009               - 2- Yeni Şafak, 30 Ekim 2008                 - 3- Yeni Asya, 8 Şubat 2010
13. Kıtlık olması:
... Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir... yer yer kıtlıklar... olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Matta, 24:6-8)
... Yer yer kıtlıklar... olacak. (Luka, 21:11)
... Kıtlıkla... ölüm saçmak için... yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Vahiy, 6:7)
… Kıtlıklar olacak. (Markos, 13:8)
14. Kasırga ve tsunami dalgalarının olması:
... Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan şaşkına dönecek, dehşete düşecekler. (Luka, 21:25)
cumhuriyet gazetesi-1- Milliyet, 27 Kasım 2003               - 2- Radikal, 30 Eylül 2009                 - 3- Bugün, 11 Ağustos 2009
 -4- Yeni Mesaj, 3 Nisan 2007
nehir manzarası
 
Hayır, zulmedenler, hiçbir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur. (Rum Suresi, 29)
 
Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fitratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. (Rum Suresi, 30)
15. Volkan patlamalarının olması:
... Onda gökler büyük gürültü ile zeval bulacaklar ve unsurlar yanarak eriyecekler, yer ve onda olan işler yanıp biteceklerdir. (Petrus'a II. Mektup, 3:10)
Lut'un günlerinde de durum aynıydı. İnsanlar yiyip içiyor, alıp satıyor, tohum ekiyor, ev yapıyorlardı. Ama Lut'un Sodom'dan ayrıldığı gün gökten ateşle kükürt yağdı ve hepsini yok etti. İnsanoğlu'nun [Hz. İsa (as)'ın] ortaya çıkacağı gün [gelişi öncesinde] durum aynı olacaktır. (Luka, 17: 28-30)
cumhuriyet gazetesi-1- Cumhuriyet, 27 Aralık 2004               - 2- Vatan, 10 Haziran 2004 
16. Fırtına ve şimşeklerin artması:
... O zaman gök gürlemeleri ve uğultular işitildi, şimşekler çaktı ve yer sarsıldı. (Vahiy, 8:5)
O anda şimşekler çaktı, uğultular ve gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı ve şiddetli bir dolu fırtınası koptu. (Vahiy, 11:19)
 Nuh'un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu'nun [Hz. İsa (as)'ın] günlerinde [gelişi öncesinde] de öyle olacak. Nuh'un gemiye bindiği güne dek insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. Sonra tufan gelip hepsini yok etti. (Luka, 17:26-27)
17. Şiddetli dolu yağışının olması:
İnsanların üzerine gökten tanesi yaklaşık kırk kilo ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki... (Vahiy, 16:21)
18. Doğal afetlerle yeryüzü şekillerinin değişmesi:
Bütün adalar ortadan kalktı, dağlar yok oldu. (Vahiy, 16:20)
… Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı. (Vahiy, 6:14)
19. Toprak kaymalarının olması:
Dağlara, kayalara, "Üzerimize düşün!" dediler… (Vahiy, 6:16)
İtalya toprak kayması
DHA, 16 Şubat 2010
cumhuriyet gazetesi-1- Akşam, 21 Ocak 2005             - 2- Halka ve Olaylara Tercüman, 13 Eylül 2003             -3- Milliyet, 10 Şubat 2009  
20. Gökyüzünde olağanüstü olayların yaşanması:
... Onda gökler büyük gürültü ile zeval bulacaklar... (Petrus'a II. Mektup, 3:10)
... Gökte olağanüstü belirtiler olacak. (Luka, 21:11)
Gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı... (Vahiy, 6:14)
21. Meteor yağmurlarının olması:
İncir ağacı, güçlü bir rüzgarla sarsıldığında nasıl ham incirlerini dökerse, gökteki yıldızlar da öylece yeryüzüne düştü. (Vahiy, 6:13)
cumhuriyet gazetesi-1- Birgün, 12 Ağustos 2006               - 2- Star, 20 Aralık 2004  
22. Güneş ve Ay'da alametler belirmesi:
Güneş'te, Ay'da ve yıldızlarda belirtiler görülecek... (Luka, 21:25)
cumhuriyet gazetesi-1- Radikal, 5 Mart 2007               - 2- Hürriyet, 23 Mart 2007  
 23. Kuraklık olması:
... Güneş'e, insanları ateşle yakıp kavurma gücü verildi. İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular. (Vahiy, 16:8-9)
24. Yangınların artması:
... Yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı. (Vahiy, 8:7)
amerika'da yüzyılın yangını
Hürriyet, 30 Ekim 2003             
25. Salgın hastalıkların olması:
... Salgın hastalıklar... olacak. (Luka, 21:11)
... Vebayla... ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Vahiy, 6:7)
Onun çocuklarını salgın hastalıkla öldüreceğim. O zaman… gönülleri ve yürekleri denetleyenin Ben olduğumu bilecekler... (Vahiy, 2:23)
kuş gribi-1- Milliyet, 20 Aralık 2006             - 2- Milli Gazete, 27 Temmuz 2007           -3- Star, 13 Ocak 2007 
26. Çekirgelerin musallat olması:
Dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. Bunlara yeryüzündeki akreplerin gücüne benzer bir güç verilmişti. Çekirgelere yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca değil de, yalnız alınlarında Allah'ın mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi. (Vahiy, 9:3-4)
O günlerde... çekirgelerin görünümü, savaşa hazırlanmış atlara benziyordu... Kanatlarının sesi savaşa koşan çok sayıda atlı arabanın sesine benziyordu... insanlara beş ay zarar verecek güce sahiptiler. (Vahiy, 9:6-10)
çekirge istilası-1- Habertürk, 29 Ekim 2009             - 2- Habertürk, 29 Ekim 2009
27. Savaşlar ve büyük deniz kazalarıyla denizlerde canlılığın tahrip olması:
... Alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize atıldı. Denizin üçte biri kana dönüştü. Denizdeki canlı yaratıkların üçte biri öldü... (Vahiy, 8:8-9)
... Deniz, ölü kanına benzer bir kana dönüştü ve içindeki bütün canlılar öldü. (Vahiy, 16:3)
28. İnsanlara dehşet veren felaketlerin yaşanması:
Dünyanın üzerine gelecek felaketleri bekleyen insanlar korkudan bayılacak... (Luka, 21:26)
Dünya kralları, büyükleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri, özgürü kölesi herkes mağaralara, dağlardaki kayaların arasına gizlendiler. (Vahiy, 6:15)
2007 felaketler
Ortadoğu, 28 Aralık 2007
çekirge istilası-1- Cumhuriyet, 15 Nisan 2004             - 2- Milliyet, 16 Haziran 2009
29. (Keban Barajı ile) Fırat Nehri'nin suyunun azalması:
Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı'na boşalttı. Gündoğusundan gelen kralların yolu açılsın diye ırmağın suları kurudu. (Vahiy, 16:12)
30. Büyük savaşların olması:
Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyunca korkmayın. Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak… Bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Markos, 13:7-8)
Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak... (Matta, 24:6-7)
"Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez." Sonra [Hz. İsa (as)] onlara şöyle dedi: "Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak." (Luka, 21:9-10)
31. Dünyada barışın ortadan kalkması:
... Dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. Bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar... (Vahiy, 6:4)
taraf gazetesi, dokuz sütun gazetesi
  -1- Hürriyet, 6 Şubat 2007               -2- Zaman, 7 Ocak 2006             -3- Gözcü, 16 Mart 2005           
 -4- Ortadoğu, 13 Haziran 2007         -5- Yeni Çağ, 24 Şubat 2006        -6- Zaman, 2 Eylül 2000
32. İsyan olaylarının artması:
... İsyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez. (Luka, 21:9)
33. Bozgunculuk, bölücük yapanların artması:
Size demişlerdi ki: "Dünyanın son günlerinde… Allah'sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır." Bunlar bölücü… kişilerdir. (Yahuda'nın Mektubu, 1:18-19)
Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ben ayrılık getirmeye geldim. (Luka, 12:51-52)
Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak... (Luka, 12:52)
34. Kin ve düşmanlığın artması:
 Kardeş kardeşini, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babalarına başkaldırıp onları öldürtecek. (Markos, 13:12)
... İnsanlar birbirlerini boğazlayacaklar... (Vahiy, 6:4)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile ve kötü niyetle doludurlar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:28-29)
milliyet gazetesi baba vahşeti
-1- Şok, 5 Nisan 2006             - 2- Milliyet, 1 Eylül 2003
35. İbadet yerlerinin yıkılması:
Bazı kişiler mescidin nasıl güzel taşlar ve adaklarla süslenmiş olduğundan söz edince İsa, "Burada gördüklerinize gelince, öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!" dedi. (Luka, 21:5-6)
36. Ölümlerin artması:
... Bunlara kılıçla, kıtlıkla, vebayla ve yeryüzünün vahşi hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Vahiy, 6:7)
... Aşağıda, yeryüzünde belirtiler, kan, ateş ve duman bulutları görülecek. (Elçilerin İşleri, 2:19)
taraf gazetesi, dokuz sütun gazetesi
                 -1- Cumhuriyet, 12 Mart 2009                              -2- Star, 24 Eylül 2008            
                                            -3-
 Milli Gazete, 8 Temmuz 2007                            -4- Star, 23 Mart 2005
37. Savaşlarda teknolojik araç ve silahların kullanılması:
… Ateş, gökyakut ve kükürt renginde göğüs zırhları kuşanmışlardı. Atların başları aslan başına benziyordu. Ağızlarından ateş, duman, kükürt fışkırıyordu... Bunların ağzından fışkıran ateş, duman ve kükürtten, bu üç beladan [insanlar] öldü. Atların gücü ağızlarında ve kuyruklarındadır. Yılanı andıran kuyruklarının başıyla zarar verirler. (Vahiy, 9:17-19)
 ... Ben dünyaya ateş yağdırmaya geldim... (Luka, 12:49)
38. Cinayetlerin yaygınlaşması:
Adam öldürmekten... tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
Kardeş kardeşi, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babaya başkaldırıp onları öldürtecek. (Matta, 10:21)
taraf gazetesi, dokuz sütun gazetesi
          -1- Sabah, 30 Haziran 2007                  -2- Bugün, 24 Haziran 2009              -3- Gözcü, 29 Haziran 2006   
39. Fuhuşun yaygınlaşması:
... Fuhuş... yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
… Gördükleri düşlere dayanarak öz bedenlerini kirletiyorlar… (Yahuda'nın Mektubu, 1:8)
Gözleri zinayla doludur... (Petrus'un II. Mektubu, 2:14)
… Bu kadın öğretisiyle kullarımı saptırıp fuhuş yapmaya, putlara sunulan kurbanların etini yemeye yöneltiyor. Tövbe etmesi için ona bir süre tanıdım, ama fuhuş yapmaktan tövbe etmek istemiyor. (Vahiy, 2:20-21)
40. Evlilik dışı ilişkilerin artması:
Son zamanlarda bazıları imandan irtidat edip (dinden çıkıp), aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler... evlenmeyi men edecekler... (Pavlus'tan Timoteos'a I. Mektup, 4:1-3)
41. Hırsızlığın artması:
... Hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
42. Sahtekarlığın artması:
... Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar. (Petrus'un II. Mektubu,2:13)
 ... Kötüler ve sahtekarlar, aldatarak ve aldanarak gittikçe daha beter olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:13)
… Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, başkalarını kendi çıkarları için överler. (Yahuda'nın Mektubu, 1:16)
43. Vicdanların körelmesi:
Son zamanlarda... yalan söyleyenlerin ikiyüzlülüğü ile vicdanları dağlanacak. (Pavlus'tan Timoteos'a I. Mektup, 4:1-2)
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var, ama kulaklarınız uyuştuğu için anlatmak zor. (İbranilere Mektup, 5:11)
cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Vatan, 21 Kasım 2009                  -2- Posta, 16 Şubat 2009              -3- Yeni Şafak, 25 Temmuz 2006
  -4- Cumhuriyet, 9 Mart 2005                  -5- Bugün, 24 Eylül 2008              -6- Tavkim, 27 Temmuz 2008      
44. Ahlaksız ve amaçsız yaşamaları:
Köpüğünü savuran denizin azgın dalgaları gibi ayıplarını çevreye savururlar. Serseri yıldızlar gibidirler… (Yahuda'nın Mektubu, 1:13)
Onlar İsa'ya "Bu olaylar nerede olacak...?" diye sordular. O da "Leş neredeyse, akbabalar oraya üşüşecek." dedi. (Luka, 17:37; Matta, 24:28)
Bu yüzden Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:24)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:28)
… Gündüzün zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarlar. Birer leke ve yüzkarasıdırlar. Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar. (Petrus'un II. Mektubu, 2:13)
45. İnsanlar arasında sevginin azalması:
O zaman… kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. (Matta, 24:10, 12)
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar... kutsallıktan ve sevgiden yoksun... olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1-3)
46. Maneviyattan uzak olmaları:
Bunlar hep yakınıp söylenir, kendi tutkularının peşinden giderler. Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, başkalarını kendi çıkarları için överler. Ama siz sevgili kardeşlerim… İsa Mesih'in elçileri tarafından söylenen sözleri anımsayın. Size demişlerdi ki: "Dünyanın son günlerinde alay edenler Allah'sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır." Bunlar bölücü, insan doğasıyla sınırlı, Allah inancından yoksun kişilerdir. (Yahuda'nın Mektubu, 1:16-19)
… Yürekleri nasırlaştırıldı. Yazılmış olduğu gibi: "Allah onlara uyuşukluk ruhu verdi; bugüne dek görmeyen gözler, duymayan kulaklar verdi." (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 11:7-8)
Şunu bil ki, son günlerde… Allah'tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkar edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1, 4-5)
cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Vakit, 5 Nisan 2006                  -2- Ortadoğu, 26 Temmuz 2006              -3- Vakit, 30 Eylül 2009    
47. Öfkenin artması, affediciliğin kalmaması:
O zaman birçok kişi imandan sapacak, birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler. (Matta, 24:10)
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar... uzlaşmaz, iftiracı, özünü denetleyemeyen, azgın ve iyilik düşmanı olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1-3)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile ve kötü niyetle doludurlar. Dedikoducu, yerici, Allah'tan nefret eden [Allah'ı tenzih ederiz], küstah, kibirli, kendini övüp yücelten, kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:29-31)
48. Saygının azalması ve çocukların asileşmesi:
Şunu bil ki, son günlerde... İnsanlar... küfürbaz, anne baba sözü dinlemez... olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1-3)
Dedikoducu, yerici, Allah'tan nefret eden [Allah'ı tenzih ederiz], küstah, kibirli... kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır… Allah buyruğunu bildikleri halde, bunları yalnız yapmakla kalmıyor, yapanları da onaylıyorlar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:30-32)
... Çocuklar anne babalarına baş kaldırıp onları öldürtecekler. (Markos, 13:12)
cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Milli Gazete, 29 Eylül 2009                  -2- Evrensel, 10 Temmuz 2007              -3- Posta, 15 Aralık 2006
  -4- Türkiye, 16 Nisan 2006                  -5- Birgün, 22 Eylül 2006             
49. Ailevi ilişkilerin bozulması:
Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak. Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı olacaktır. (Luka, 12:52-53)
50. İnsanların maddi değerlere düşkün olmaları:
Şunu bil ki, son günlerde… insanlar... para düşkünü... olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1-3)
Şok gazetesi
-1- Bugün, 9 Eylül 2009                  -2- Şok, 13 Aralık 2006         
51. Zenginlerin daha zenginleşmesi, fakirlerin daha fakirleşmesi:
... Dinleyin şimdi ey zenginler... Son günlerde servetinize servet kattınız. (Yakup'un Mektubu, 5:1-3)
Zengin olmak isteyenler ayartılıp tuzağa düşerler, insanı çöküşe ve yıkıma götüren birçok saçma ve zararlı arzulara kapılırlar. Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar, kendi kendilerine çok acı çektirdiler. (Pavlus'tan Timoteos'a I. Mektup, 6:9-10)
... Kimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak. (Matta, 25:29; Luka, 19:26)
Zenginim, zenginleştim, hiçbir şeye gereksinmem yok diyorsun; ama zavallı, acınacak durumda, yoksul, kör ve çıplak olduğunu bilmiyorsun. (Vahiy, 3:17)
52. İnsanların sefahat ve sarhoşluk içinde olması:
Kendinize dikkat edin! Yürekleriniz sefahat, sarhoşluk ve bu yaşamın kaygılarıyla ağırlaşmasın. O gün, üzerinize bir tuzak gibi aniden inmesin. (Luka, 21:34-35)
... Gündüzün zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarlar. Birer leke ve yüz karasıdırlar... (Petrus'un II. Mektubu, 2:13)
… Pervasızca yiyip içen bu kişiler birer kara lekedir... (Yahuda'nın Mektubu, 1:12)
… Allah'ımızın lütfunu sefahate araç eden… bazı Allah'sızlar gizlice aranıza sızdılar... (Yahuda'nın Mektubu, 1:4)
53. Allah'ın rızası yerine sadece kendi hevalarına (tutku ve isteklerine) göre yaşamaları:
Şunu bil ki, son günlerde... insanlar kendilerini seven, para düşkünü, kendini övüp yücelten, kibirli… özünü denetleyemeyen, azgın, iyilik düşmanı olacaklar… Kendini beğenmiş, Allah'tan çok eğlenceyi sevenler... olacak. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1-5)
Bunlar [Allah'sız günahkarlar]... hep kendi tutkularının peşinden giderler. Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, başkalarını kendi çıkarları için överler. Ama siz sevgili kardeşlerim... İsa Mesih'in elçileri tarafından sözleri anımsayın. Size demişlerdi ki: "Dünyanın son günlerinde alay edenler, Allah'sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır." (Yahuda'nın Mektubu, 1:16-18)
... Anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan... akıldan yoksun hayvanlar gibidir... (Petrus'un II. Mektubu, 2:12)
Öncelikle şunu bilmelisiniz: Dünyanın son günlerinde kendi tutkularının ardından giden alaycı kişiler türeyecek. (Petrus'un II. Mektubu, 3:3)
… Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:24)
Onların sonu yıkımdır; ilahları mideleridir [Allah'ı tenzih ederiz]. Ayıplarıyla övünür, yalnız bu dünyayı düşünürler. (Pavlus'tan Filipililere Mektup, 3:19)
Şok gazetesi
-1- Türkiye, 23 Ağustos 2004                  -2- Cumhuriyet, 8 Şubat 2006                     -3-Hürriyet, 6 Eylül 2009   
54. Sapkın ilişkilerin yaygınlaşması:
Şunu bil ki, son günlerde… insanlar… kutsallıktan ve sevgiden yoksun… özünü denetleyemeyen, azgın… olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1-3)
… Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti… İşte böylece Allah onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler. Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:24, 26-27)
Şok gazetesi
-1- Taraf, 12 Mayıs 2009                  -2- Takvim, 7 Eylül 2007                     -3-Akşam, 4 Temmuz 2004   
55. İmansızlıkları sonucu akılsız yaşamaları:
Ama bu kişiler anlamadıkları herşeye sövüyorlar. Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi içgüdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor. (Yahuda'nın Mektubu; 1:10)
Ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir... (Petrus'un II. Mektubu, 2:12)
Allah'ı bildikleri halde, O'nu Allah olarak yüceltmediler [Allah'ı tenzih ederiz], O'na şükretmediler. Tersine, düşüncelerinde budalalığa düştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü. Akıllı olduklarını ileri sürerken akılsız olup çıktılar. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:21-22)
56. İman eksikliğinden dolayı bereketsizliğin hakim olması:
Rab'bin yetkisini hiçe sayıyor [Allah'ı tenzih ederiz], yüce varlıklara sövüyorlar… Bu kişiler birer kara lekedir... Rüzgarın sürüklediği yağmursuz bulutlara, iki kez ölmüş, kökünden sökülmüş, sonbaharın meyvesiz ağaçlarına benzerler. (Yahuda'nın Mektubu, 1:8-12)
57. Bencilliğin artması:
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar kendilerini seven... nankör... olacaklar. Hain... olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1, 2-5)
Aranıza sızan bu kişiler... Rab'bin yetkisini hiçe sayıyorlar [Allah'ı tenzih ederiz]… Yalnız kendilerini besleyen çobanlardır… Başkalarını kendi çıkarları için överler. (Yahuda'nın Mektubu, 1:8, 12, 16)
58. Açgözlü olmaları:
... Yüreği açgözlülüğe alıştırılmış lanetli insanlardır. (Petrus'un II. Mektubu, 2:14)
Açgözlülüklerinden ötürü uydurma iddialarla sizi sömürecekler… (Petrus'a II. Mektup, 2:3)
Allah'ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah'ı tenzih ederiz]… her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. (Romalılara Mektup, 1:28-32)
gözcü gazetesi, para
-1- Yeni Asya, 4 Nisan 2009                  -2- Gözcü, 16 Aralık 2006              -3- Bugün, 8 Ağustos, 2006
  -4- Milli Gazete, 20 Ocak 2002  
orman manzarası
 
İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları Kendisi'nden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisi'ne varan dosdoğru bir yola yöneltip-iletecektir. (Nisa Suresi, 175)
 
Ey insanlar Rabbinizden size ‘kesin bir kanıt (burhan)' geldi ve size apaçık bir nur (Kur'an) indirdik. (Nisa Suresi, 174)
59. Şikayetçi olmaları:
Bunlar (Allah'sız günahkarlar) hep yakınıp söylenir... (Yahuda'nın Mektubu, 1:16)
60. Kötü söz söylemeleri:
... [Allah'sız günahkarların] ağızlarından kurumlu sözler çıkar, Başkalarını kendi çıkarları için överler. Ama siz sevgili kardeşlerim… İsa Mesih'in elçileri tarafından söylenen sözleri anımsayın. Size demişlerdi ki: "Dünyanın son günlerinde... Allah'sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır." (Yahuda'nın Mektubu, 1:16-18)
Ağızları açık birer mezardır. Dilleriyle aldatırlar. Engerek zehiri var dudaklarının altında. Ağızları lanet ve acı sözle doludur. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 3:13-14)
 61. Kibirin artması:
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar... kendini övüp yücelten, kibirli... olacaklar... kendini beğenmiş... olacaklar. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1, 2-5)
… İnsandan gelen övgüyü, Allah'tan gelen övgüden daha çok seviyorlardı. (Yuhanna, 12:43)
Şok gazetesi
-1- Ortadoğu, 19 Ekim 2008                  -2- Önce Vatan, 3 Ekim 2006 

cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Vatan, 11 Ocak 2004                  -2- Tercüman, 17 Haziran 2003              -3- Milliyet, 25 Eylül 2003
  -4- Sabah, 10 Haziran 2009                  -5- Sabah, 10 Haziran 2009             
62. Alaycılığın artması:
Size demişlerdi ki: "Dünyanın son günlerinde alay edenler Allah'sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır." (Yahuda'nın Mektubu, 1:18)
Öncelikle şunu bilmelisiniz: Dünyanın son günlerinde kendi tutkularının ardından giden alaycı kişiler türeyecek. Bunlar, "Rab'bin gelişiyle ilgili vaat ne oldu? Atalarımızın ölümünden beri herşey Yaratılışın başlangıcında olduğu gibi duruyor" diyerek alay edecekler. Ne var ki, göklerin çok önceden Allah'ın sözüyle var olduğunu… bile bile unutuyorlar. (Petrus'un II. Mektubu, 3:3-5)
63. Şiddetli acı ve sıkıntı veren olayların yaşanması:
O günlerde... memleket üzerine büyük sıkıntı ve bu kavme azap gelecektir. (Luka, 21:23)
 [Hz. İsa (as)'ın tekrar gelişinden önce] İnsanlar, "Herşey esenlik ve güvenlik içinde" dedikleri bir anda, gebe kadının birden sancılanması gibi, ansızın yıkıma uğrayacak ve asla kaçamayacaklar. (Pavlus'tan Selaniklilere I. Mektup, 5:3)
[Hz. İsa (as) ahir zamanda olacakları anlatırken:] Sonra onlara şöyle dedi: "Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar... olacak." (Luka, 21:11)
Çünkü o günlerde öyle bir sıkıntı olacak ki, Allah'ın var ettiği Yaratılışın başlangıcından bu yana böylesi ne olmuştur, ne de bundan sonra olacaktır. (Markos, 13:19)
Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. (Matta, 24:21)
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1)
… İnsanlar ızdıraptan dillerini ısırdılar. (Vahiy, 16:10)
Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük… zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık. (Vahiy, 18:12-13)
cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Akşam, 30 Aralık 2005                  -2- Yeni Asya, 8 Ağustos 2007              -3- Vakit, 3 Ocak 2007
  -4- Ortadoğu, 11 Eylül 2006               
64. Allah'a tevekkül etmemeleri, başlarına gelenlerden ötürü isyan içinde olmaları:
Iztırap ve yaralarından ötürü Göğün Allah'ına başkaldırdılar [Allah'ı tenzih ederiz]. Yaptıklarından tövbe etmediler. (Vahiy, 16:11)
65. İnsanların kurtuluş için ümitlerini kaybetmeleri:
O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak. (Vahiy, 9:6)
66. Günlerin kısalması:
O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak. (Matta, 24:22)
Rab o günleri kısaltmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama Rab, seçilmiş olanlar, Kendi seçtiği kişiler uğruna o günleri kısaltmıştır. (Markos, 13:20)
cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Cumhuriyet, 31 Aralık 2004               -2- Birgün, 5 Ocak 2005              -3- Takvim, 19 Ağustos 1999           

nehir manzarası
 
Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakileri hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran. Çünkü Rabbin, yaratan ve bilenin ta Kendisi'dir. (Hicr Suresi, 85-86)
67. Irak'ta savaş olması:
67.1. Irak'ın bombalanması:
Sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: "Koca kent Babil* de işte böyle şiddetle atılacak ve bir daha görülmeyecek." (Vahiy, 18:21)
*Babil: Günümüz Irak'ın başkenti Bağdat yakınlarında bulunan eski bir şehir ismidir.
Onca büyük zenginlik bir saat içinde yok oldu. Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, "Koca kent [Babil] gibisi var mı?" diye feryat ettiler. (Vahiy, 18:17-18)
yeniçağ gazetesi, 2 saatte 1500 bomba
Yeni Çağ, 23 Mart 2003            
67.2. Irak şehirlerinin yıkılması:
Ardından gelen ikinci bir melek "… Büyük Babil yıkıldı!" diyordu. (Vahiy, 14:8)
Melek gür bir sesle bağırdı: "Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı!..." (Vahiy, 18:2)
cumhuriyet gazetesi, posta gazetesi
-1- Vakit, 14 Kasım 2004               -2- Bugün, 17 Mart 2006               
67.3. Irak'ta kısa bir süre içinde, büyük bir yıkım olması:
[Tüccarlar] "vay başına, vay!" diyecekler. "İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş koca kent! Onca büyük zenginlik bir saat içinde yok oldu." (Vahiy, 18:16-17)
... Feryat ettiler: "Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi onun sayesinde, onun değerli mallarıyla zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü." (Vahiy, 18:19)
yeniçağ gazetesi, 2 saatte 1500 bomba
Tercüman, 22 Mart 2003            
67.4. Irak'ın fakirleşmesi:
Dünya tüccarları onun [Babil] için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık. Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük… zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları… satın alacak kimse yok artık. Diyecekler ki, "Canının çektiği meyveler elinden gitti, bütün değerli ve göz alıcı malların yok oldu..." Babil'de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ızdıraptan dehşete düşecekler... (Vahiy, 18:11-15)
67.5. Irak'ta sanat ve zanaatin durması:
… Artık sende [Babil'de] hiçbir el sanatının ustası bulunmayacak. Sende artık değirmen sesi duyulmayacak. (Vahiy, 18:22)
67.6. Irak halkının zorluk içinde, mutsuz yaşaması:
Artık sende [Babil'de] lir çalanların, ezgi okuyanların, kaval ve borazan çalanların sesi hiç işitilmeyecek… (Vahiy, 18:22)
Artık sende [Babil'de] hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. Senin tüccarların dünyanın büyükleriydi... (Vahiy, 18:23)
yeniçağ gazetesi, 2 saatte 1500 bomba
Yeni Asya, 12 Temmuz 2008            

türkiye gazetesi, basra
-1- Akşam, 30 Aralık 2005                  -2- Türkiye, 23 Mart 2003              -3- Milliyet, 29 Mart 2003
  -4- Yeni Mesaj, 10 Nisan 2007                
68. Deccal'in (antikrist'in) ortaya çıkması:
Çocuklar, bu son saattir. Mesih karşıtının [antikrist/deccal] geleceğini duydunuz. Nitekim şimdiden çok sayıda Mesih karşıtı [antikrist] türemiş bulunuyor. Son saat olduğunu bundan biliyoruz. (Yuhanna'nın I. Mektubu, 2:18)
kayalık, palmiye ağacı
 
Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerine) ölmeyin. (Al-i İmran Suresi, 102)
 
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)
68.1. Deccal'in dinsizliği yaymak için yoğun faaliyetinin olması:
Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. Bu adam, Allah diye anılan ya da kutsal olan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini Allah ilan ederek Allah'ın Mescidinde oturacaktır [Allah'ı tenzih ederiz]. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:3-4)
Canavara [deccal'e], kurumlu sözler söyleyen, küfürler savuran bir ağız ve kırk iki ay süreyle kullanabileceği bir yetki verildi. Allah'a isyan etmek, O'nun adına ve konutuna… karşı gelmek için ağzını açtı [Allah'ı tenzih ederiz]. Kutsallarla savaşıp onları yenmesine [iman edenlere zulmetmesine] izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde etkili kılındı. (Vahiy, 13:5-7)
 Daha yanınızdayken bunları size söylediğimi hatırlamıyor musunuz? Zamanı gelince ortaya çıkarılacak olan bu adamı [deccal'i] şimdilik neyin engellediğini biliyorsunuz. Evet, yasa tanımazlığın [deccaliyetin] gizli gücü şu anda bile etkindir… (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:5-7)
… Böylesi, Mesih karşıtının [deccal'in/antikrist'in] ruhudur. Onun geleceğini duydunuz. Zaten o şimdiden dünyadadır. (Yuhanna'nın I. Mektubu, 4:3)
… Birçok aldatıcı dünyanın her yanına yayıldı. Aldatıcı, Mesih karşıtı [deccal/antikrist] olan bunlardır. (Yuhanna'nın II. Mektubu, 1:7)
68.2. Din ahlakından uzak yaşayan insanları, illüzyonlarla yanıltıp aldatması:
İnsanların gözü önünde, gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük belirtiler gerçekleştiriyordu. İlk canavarın [deccal'in] adına gerçekleştirmesine izin verilen belirtiler sayesinde, yeryüzünde yaşayanları saptırdı… (Vahiy, 13:13-14)
Yasa tanımaz adam [deccal], her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan'ın etkinliğiyle gelecek… Mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar. İşte bu nedenle Allah, yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:9-11)
68.3. Tüm uluslar üzerinde etkili olması:
... Canavar [deccal] her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı. (Vahiy, 13:7)
…. Ejderha [şeytan] canavara [deccal'e] kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi… Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın [deccal'in] ardından gitti. (Vahiy, 13:2-3)
68.4. Ülkelerin dinsiz ideolojilerinden ve askeri güçlerinden destek bulması:
Sonra canavarı [deccal'i], dünya krallarını ve onların ordularını, ata binmiş olanla O'nun ordusuna [Allah'a tabi olanlara] karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm. (Vahiy, 19:19)
… Canavarla [deccal'le] birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar. Düşünce birliği içinde olan bu krallar güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler. (Vahiy, 17:12-13)
... Allah, amacını gerçekleştirme isteğini onların yüreğine koymuştur. Öyle ki, Allah'ın sözleri yerine gelinceye dek krallıklarını canavara [deccal'e] devretmekte sözbirliği edecekler. (Vahiy, 17:17)
Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın [deccal'in] denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı. [deccaliyetin dinsiz ideolojileri benimseyen ülkelerden güç alması kastedilmektedir.] (Vahiy, 13:1)
68.5. Deccal'in tam din ahlakı hakim olana dek faaliyetini sürdürecek olması:
Evet, yasa tanımazlığının [deccaliyetin] gizli gücü şu anda bile etkindir… Yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkacak… İsa onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:7-8)
68.6. Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı yaklaştıkça, şeytani faaliyetlerin yoğunlaşması:
Büyük ejderha -İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan- yardımcılarıyla birlikte yeryüzüne atıldı… Çünkü İblis zamanının az olduğunu bilerek büyük bir öfkeyle üzerinize indi. (Vahiy, 12:9, 12)
68.7. İmanı zayıf bütün insanları peşinden sürüklemesi:
… Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın [deccal'in] ardından gitti. İnsanlar canavara [deccal'e] yetki veren ejderhaya [şeytana] taptılar. "Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?" diyerek canavara da taptılar [Allah'ı tenzih ederiz]. (Vahiy, 13:3-4)
Mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar. İşte bu nedenle Allah, yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:10-11)
Yeryüzünde yaşayan... herkes ona [deccal'e] tapacak [Allah'ı tenzih ederiz]. (Vahiy, 13:8)
68.8. Şeytanın emrinde faaliyet yapması:
Yasa tanımaz adam [deccal]... her türlü kötülükte sergilenen şeytanın etkinliğiyle gelecek... (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:9-10)
68.9. Bozgunculuk ve savaş çıkarması:
Sonra yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkacak... (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:8)
İnsanların gözü önünde, gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük belirtiler gerçekleştiriyordu. (Vahiy, 13:13)
... Ejderhanın, canavarın ve yalancı peygamberin ağzından, kurbağa kılığına girmiş üç tane kötü ruhun çıktığını gördüm. Mucizeler yaratan bu kötü ruhlar, yeryüzünde hüküm süren bütün krallara giderek onları savaşa çağırdılar. Gücü sınırsız olan Allah'ın büyük gününde... bu kralları İbranice Armagedon (Megiddo Dağı) denilen yere topladılar. (Vahiy, 16:13-16)
Siz [deccal'e uyanlar] babanız İblis'tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır. (Yuhanna, 8:44)
kayalık, palmiye ağacı
 
İçinde yaşadığımız zamanın, Hz Mehdi (as)'ın çıkması beklenen dönem olduğunu, başta İslami kaynaklara göre olduğu gibi, Tevrat ve İncil'e dayanarak da söylemek mümkündür. Günümüzde yaşanmakta olan birçok olay Tevrat ve İncil'de bildirilenlerle birebir mutabıktır. Bunlardan bir tanesi de deccal'in ortaya çıkışıdır. Deccal, savaş ve çatışmaları körükleyecek, bozgunculuk çıkartarak tüm uluslar üzerinde etkili olacaktır. Ancak Allah Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ı vesile kılarak, deccal'in ahir zamandaki tüm oyunlarını bozacaktır.
68.10. Deccal'in sonunda mutlaka yenilgiye uğrayacak olması:
... Mahvolacak olan o yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:3)
Sonra yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkacak… İsa onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 2:8)
Gördüğün canavar [deccal] bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok... (Vahiy, 17:8)
nehir manzarası
 
(Allah'tan) Sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" dendiğinde, "hayır" dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. (Nahl Suresi, 30)
 69. Yecüc ve Mecüc kavminin ahir zamandaki ortaya çıkışı (I. ve II. Dünya Savaşları):
69.1. Çok uluslu bir topluluk olmaları:
Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları -Gog'la Magog'u- saptırmak, savaş için biraraya toplamak üzere zindandan çıkacak. Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur. (Vahiy, 20:8)
69.2. Kalabalık bir topluluk olmaları:
... Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur. (Vahiy, 20:8)
69.3. Bozgunculuk çıkarmaları:
Yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar... (Vahiy, 20:9)
69.4. Şeytanın telkini ile hareket etmeleri:
Onları saptıran İblis ise... (Vahiy, 20:10)
69.5. Toplu ölümler olması:
... Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti. (Vahiy, 20:9)
yecüc mecüc
nehir manzarası
 
Hani melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır." (Al-i İmran Suresi, 45)
70. Hz. İsa (as)'ın yeniden yeryüzüne gelmesi:
İsa bunları söyledikten sonra, onların gözleri önünde yukarı alındı. Bir bulut onu alıp gözlerinin önünden uzaklaştırdı. "Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?" diye sordular. "Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin İşleri, 1:9-11)
İkinci kez... kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir. (İbranilere Mektup, 9:28)
Bu arada, mübarek ümidimizin gerçekleşmesini, İsa Mesih'in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz. (Pavlus'tan Titus'a Mektup, 2:13)
Bütün bunlar, İsa gökten gelip göründüğü zaman olacak. (Pavlus'tan Selaniklilere II. Mektup, 1:7)
Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı. (Petrus'un I. Mektubu, 1:20)
Böylelikle içtenliği kanıtlanan imanınız, İsa Mesih göründüğü zaman size övgü, yücelik ve onur kazandıracak. Bu imanınız... altından daha değerlidir. (Petrus'un I. Mektubu, 1:7)
Ruhunuz, canınız ve bedeniniz... İsa Mesih'in gelişinde eksiksiz ve kusursuz bulunmak üzere korunsun... (Pavlus'tan Selaniklilere I. Mektup, 5:23-24)

İncil'de Hz. Mehdi (as)'ın Hakimiyet Dönemi

Allah'ın, Kuran'da iman edenlere vadettiği din ahlakının hakimiyeti, Tevrat'ta olduğu gibi İncil'de de yer almaktadır. İbrahimi dinlerin kutsal kitaplarında geçen bu vaat, Hz. İbrahim (as)'ın soyundan, Allah'a katıksızca iman eden, sadece O'nun rızası için yaşayan ve din ahlakının tüm dünyaya yayılması için çalışan bir topluluğa yöneliktir. Ahir zamanda gelecek Hz. Mehdi (as) ve yardımcıları, Allah'ın izniyle, Hz. İsa (as)'ın yardımıyla birlikte, bu vaadin gerçekleşmesine vesile olacak halis müminlerdir.
Allah'ın iman edenlere bu vaadi İncil'de şöyle bildirilmektedir:
Sizler Peygamberlerin mirasçıları, Allah'ın atalarınızla yaptığı antlaşmanın mirasçılarısınız. Nitekim Allah İbrahim'e şöyle demişti:"Senin soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün halklar kutsanacak." (Elçilerin İşleri, 3:25)
… İbrahim'e ve soyuna dünyanın mirasçısı olma vaadi Kutsal Yasa yoluyla değil, imandan gelen aklanma yoluyla verildi. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 4:13)
… Miras Yasa'ya [Allah'ın emir ve yasaklarına] bağlıysa, artık vaade bağlı değildir. Ama Allah, mirası İbrahim'e vaatle bağışlamıştır. Öyleyse Yasa'nın amacı neydi? Yasa, suçları ortaya çıkarmak için antlaşmaya eklendi. Vaadi alan ve İbrahim'in soyundan olan kişi gelinceye dek yürürlükte kalacaktı... (Pavlus'tan Galatyalılara Mektup, 3: 18-19)
Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'ın çıkışından sonraki hakimiyet dönemine yönelik, İncil'deki anlatımlardan bir kısmı şöyledir:
1. Alametler gerçekleştiğinde, din ahlakının hakimiyetinin yakın olması:
Bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca doğrulun ve başlarınızı kaldırın. Çünkü kurtuluşunuz yakın demektir. İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: "İncir ağacına ya da herhangi bir ağaca bakın. Bunların yapraklandığını gördüğünüz zaman, yaz mevsiminin pek yakın olduğunu kendiliğinizden anlarsınız. Aynı şekilde, bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, Allah'ın Egemenliği yakındır." (Luka, 21:28-31)
İsa halka şunları da söyledi: "Batıda bir bulutun yükseldiğini görünce siz hemen, 'Sağanak geliyor' diyorsunuz ve öyle oluyor. Yelin güneyden estiğini görünce, 'Çok sıcak olacak' diyorsunuz ve öyle oluyor... Yeryüzünün ve gökyüzünün görünümünden bir anlam çıkarabiliyorsunuz da, şimdiki vaktin anlamını nasıl oluyor da çıkaramıyorsunuz?" (Luka, 12:54-56)
İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu [Hz. İsa (as)] yakındır, kapıdadır. (Matta, 24:32-33)
dua
2. Allah'a imanın tüm dünyaya hakim olması:
[Bundan sonra] aydınlanmak için kentin Güneş ya da Ay'a gereksinimi yoktur. Çünkü Allah'ın görkemi onu aydınlatıyor... Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Allah onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler. (Vahiy, 21:23-25; 22:5)
Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. Allah'ın egemenliğin bu müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir. (Matta, 24:13-14)
... "Yasalarımı zihinlerine işleyeceğim, yüreklerine yazacağım... Hiç kimse yurttaşını, kardeşini, Rab'bi tanı diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak Beni." (İbranilere Mektup, 8:10-11)
Allah'ın bu müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak… (Matta, 24:14)
Bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara -her ulusa, her oymağa, her dile, her halka- iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan Müjde'yi getiriyordu. (Vahiy, 14:6)
Artık hiçbir lanet kalmayacak. Allah'ın egemenliği kentin içinde olacak... Kulları O'na (Allah'a) tapınacak. (Vahiy, 22:3)
Ardından büyük bir kalabalığın, gürül gürül akan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesine benzer sesler işittim. "Haleluya [Rab'bi övün]!" diyorlardı. "Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Allah'ımız Egemenlik sürüyor." (Vahiy, 19:6)
... İnsanoğlu'nun [Hz. İsa (as)'ın] gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. [İman ışığı tüm dünyayı kaplayacaktır.] (Matta, 24:27)
 Şimşek çakıp göğü bir ucundan öbür ucuna dek nasıl aydınlatırsa, insanoğlu [Hz. İsa (as)'ın] kendi gününde öyle olacaktır. [İman ışığı tüm dünyayı kaplayacaktır.] (Luka, 17:24)
İnsanlar doğudan batıdan, kuzeyden güneyden gelecek ve Allah'ın egemenliğinde sofraya oturacaklar. [Allah'a imanın nimetleriyle nimetlenecekler]. (Luka, 13:29)
Peygamberlerin sözleri de bunu doğrulamaktadır. Yazılmış olduğu gibi: "Bundan sonra ben geri dönüp, Davud'un yıkık konutunu yeniden kuracağım. Onun yıkıntılarını yeniden kurup onu tekrar ayağa kaldıracağım. Öyle ki, geriye kalan insanlar, bana ait olan bütün uluslar Rab'bi arasınlar. Bunları ta başlangıçtan bildiren Rab, işte böyle diyor." (Elçilerin İşleri, 15:15-18)
Yedinci melek borazanını çaldı. Gökte yüksek sesler duyuldu: "Dünyanın egemenliği Rabbimiz'in… oldu. O sonsuzlara dek egemenlik sürecek." (Vahiy, 11:15)
3. Materyalizmin çöküşü:
O gün... maddesel öğeler yanarak yok olacak, yer ve yeryüzünde yapılmış olan her şey yanıp bitecek... O gün... maddesel öğeler şiddetli ateşte eriyecektir. (Petrus'un II. Mektubu, 3:10-12)
İman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır. Atalarımız bununla Allah'ın beğenisini kazandılar. Evrenin Allah'ın buyruğuyla yaratıldığını, böylece görülenlerin görünmeyenlerden oluştuğunu iman sayesinde anlıyoruz. (İbraniler'e Mektup, 11:1-3)
nehir manzarası
 
"Allah'ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez." (Kasas Suresi, 77)
4. İman derinliğinin artması:
O günler kadın erkek kullarımın üzerine Ruhum'u dökeceğim, onlar da Peygamberler gibi bir ahlaka sahip olacaklar. (Elçililerin İşleri, 2:18)
... "Son günlerde" diyor Allah, bütün insanların üzerine Ruhum'u dökeceğim. Oğullarınız, kızlarınız Peygamberler gibi ahlaka sahip olacaklar. (Elçililerin İşleri, 2:16-17)
Yüreklerinin cesaret bulmasını, sevgide birleşmelerini dilerim. Öyle ki, anlayışın verdiği tam güvenliğin bütün zenginliğine kavuşsunlar ve bilginin, bilgeliğin bütün hazinelerinin saklı olduğu Allah'ın sırrını... tanısınlar. (Pavlus'tan Koloselilere Mektup, 2:2-3)
"Rab, 'O günlerden sonra onlarla yapacağım antlaşma şudur: 'Yasalarımı yüreklerine koyacağım, zihinlerine yazacağım' diyor." (İbraniler'e Mektup, 10:16)
ay çiçeği
5. İnkarcıların akılsızlıklarının ortaya çıkması:
Şunu bil ki, son günlerde... [gerçeğe karşı gelenler] düşünceleri yozlaşmış, iman konusunda reddedilmiş insanlardır. Ama daha ileri gidemeyecekler. Çünkü... bunların da akılsızlığını herkes açıkça görecektir. (Pavlus'tan Timoteos'a II. Mektup, 3:1, 8-9)
6. Dünyayı iman edenlerin yönetmesi:
Kutsalların dünyayı yargılayacağını bilmiyor musunuz?... (Pavlus'tan Korintlilere I. Mektup, 6:2)
... Rab Allah onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler. (Vahiy, 22:5)
... Allah, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve Kendisi'ni sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi? (Yakup'un Mektubu, 2:5)
Onlar Allah'ın… kahinleri (din adamları) olacak, O'nunla birlikte... egemenlik sürecekler. (Vahiy, 20:6)
"Onları Allah'ımızın hizmetinde bir krallık haline getirdin, kahinler (din adamları) yaptın. Dünya üzerinde egemenlik sürecekler." (Vahiy, 5:10)
Peygamberlerin sözleri de bunu doğrulamaktadır. Yazılmış olduğu gibi: "Bundan sonra ben geri dönüp, Davud'un yıkık konutunu yeniden kuracağım. Onun yıkıntılarını yeniden kurup onu tekrar ayağa kaldıracağım." (Elçilerin İşleri, 15:15-16)
7. Dünyada din ahlakına dayalı yeni bir düzen oluşması:
Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm... Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ızdırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı. (Vahiy, 21:4)
Tahtta oturan, "İşte her şeyi yeniliyorum" dedi. Sonra, "Yaz!" diye ekledi, "Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir." (Vahiy, 21:5)
… Herşeyin yeniden düzenleneceği zamana dek… (Elçilerin İşleri, 3:21)
Günahkarların, Allah Egemenliği'ni miras almayacağını bilmiyor musunuz? Aldanmayın! Ne fuhuş yapanlar Allah'ın Egemenliği'ni miras alacaktır, ne puta tapanlar, ne zina edenler... ne hırsızlar, ne açgözlüler, ne ayyaşlar, ne sövücüler, ne de soyguncular. (Pavlus'tan Korintlilere I. Mektup, 6:9-10)
Çünkü herkes bizi ne kadar iyi karşıladığınızı anlatıp duruyor. Yaşayan gerçek Allah'a kulluk etmek... İsa'nın göklerden gelişini beklemek üzere putlardan Allah'a nasıl döndüğünüzü anlatıyorlar. (Pavlus'tan Selaniklilere I. Mektup, 1:9-10)
O'nun (Allah'ın) Yüceliği ve erdemi sayesinde bize çok büyük ve değerli vaatler verildi. Öyle ki, dünyada kötü arzuların yol açtığı yozlaşmadan kurtulmuş olarak, bu vaatler aracılığıyla Rahmani özyapıya ortak olasınız. (Petrus'un II. Mektubu, 1:4)
8. Dünyaya barış ve adaletin hakim olması:
... Barış içinde eken barış yapıcıları, doğruluk ürününü biçerler. (Yakup'un Mektubu, 3:18)
Ezilmiş kamışı kırmayacak, tüten fitili söndürmeyecek ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak. Uluslar da O'nun (Allah'ın) adına umut bağlayacak. (Matta, 12:20-21)
İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi. İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti: "Ne mutlu ruhen desteksiz olanlara! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır. Ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler. Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar. Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü onlar Allah'ı görecekler. Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Allah kulları denecek. Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır." (Matta, 5:1-11)
9. Büyük bir zenginliğin ve görkemin hakim olması:
Uluslar kentin ışığında yürüyecekler. Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler. Kentin kapıları gündüz hiç kapanmayacak, orada gece olmayacak. Ulusların görkemi ve zenginliği oraya taşınacak. (Vahiy, 21:24-26)
10. Üzüntü ve sıkıntıların sona ermesi:
Kurtarıcımız tek Allah, sizi düşmekten alıkoyacak, büyük sevinç içinde lekesiz olarak yüce huzuruna çıkaracak güçtedir. (Yahuda'nın Mektubu, 1:24)
Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ızdırap olacak..." (Vahiy, 21:4)
Artık hiçbir lanet kalmayacak... Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak... (Vahiy, 22:3-5)
… Allah gözlerinden bütün yaşları silecek. (Vahiy, 7:17)
İsa onlara... "Herşey yenilendiğinde… benim adım uğruna [Allah'ın rızasını kazanmak için bana uyarak] evlerini, kardeşlerini, anne ya da babasını, çocuklarını ya da topraklarını bırakan herkes, bunların yüz katını elde edecek..." (Matta, 19:28-29)
uçan kuşlar
11. Allah'ın lüftu olarak kurtuluş dönemi olması:
"... O'nun merhameti sayesinde, yücelerden doğan Güneş, karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere yardımımıza gelecektir." (Luka, 1:78-79)
... Allah'ın bütün insanlara kurtuluş sağlayan lütfu ortaya çıkmıştır... (Pavlus'tan Titus'a Mektup, 2:11)
Eski çağlardan beri kutsal Peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, kulu Davud'un soyundan bizim için güçlü bir kurtarıcı [Hz. Mehdi (as)] çıkardı; düşmanlarımızdan, bizden nefret edenlerin hepsinin elinden kurtuluşumuzu sağladı. (Luka, 1:69-71)
Ve bütün insanlar Allah'ın sağladığı kurtuluşu görecektir. (Luka, 3:6)
... Yazılmış olduğu gibi: "Kurtarıcı [Hz. Mehdi (as)]... gelecek, Yakup'un soyundan Allah'sızlığı uzaklaştıracak." (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 11:26)
Kurtuluş miğferini... yani Allah sözünü alın. (Pavlus'tan Efeslilere Mektup, 6:17)
Yüksek sesle bağırıyorlardı: "Kurtarış, tahtta oturan [Egemenlik Sahibi] Allah'ımıza... özgüdür!" (Vahiy, 7:10)
Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. "Haleluya [Rab'bi övün]!" diyorlardı. "Kurtarış, Yücelik ve güç Allah'ımıza özgüdür."
12. Deccali (antikrist) sistemin kesin bir şekilde ortadan kalkması:
Melek ejderhayı -İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı- yakalayıp bin yıl için bağladı. [Deccalin etkisiz hale getirilmesi tasvir edilmektedir.] (Vahiy, 20:2)
... Ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi... (Vahiy, 20:3)
nehir manzarası
 
"Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır. Yerde sizin için üretip-türettiği çeşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 12-13)
13. Ahlaki dejenerasyonun sona ermesi:
Oraya murdar hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek... (Vahiy, 21:27)
... Dünyada kötü arzuların yol açtığı yozlaşmadan kurtulmuş olarak, bu vaatler aracılığıyla Rahmani özyapıya ortak olasınız. (Petrus'a II. Mektup, 1:4)
14. İnsanlar arasında güzel ahlakın yaygınlaşması:
Ne mutlu mülayim huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. (Matta, 5:5)
Ama İsa, çocukları yanına çağırarak, "Bırakın, çocuklar bana gelsin, onlara engel olmayın!" dedi. "Çünkü Allah'ın Egemenliği böylelerinindir. Size doğrusunu söyleyeyim, Allah'ın Egemenliği'ni bir çocuk gibi [saf ve masum] kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez." (Luka, 18:16-17)
15. Kıtlık ve kuraklığın son bulması:
Artık acıkmayacak, artık susamayacaklar… (Vahiy, 7:16)

İncil'de Geçen Faraklit Kelimesi

Faraklit'in kelime anlamı: Yardımcı, Hakikat Ruhu, Tesellici.
Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi gözetirsiniz. Ben de Allah'a yalvaracağım ve O size başka bir "Faraklit" gönderecektir. (Yuhanna, 14:15-16)
Faraklit, öyle bir hakikat ruhudur ki, Rab onu benim ismimle gönderecektir. O size her şeyi öğretecek ve benim size söylediklerimi de tekrar hatırlatacaktır. (Yuhanna, 14:26)
Faraklit geldiğinde benim için şahitlik edecektir ve siz de bana şahitlik edersiniz. (Yuhanna, 15:26-27)
Ben size hakkı söylüyorum. Benim gitmem sizin için hayırlıdır. Çünkü ben gitmezsem Faraklit size gelmez. Ama ben gidersem onu size gönderirim. (Yuhanna, 16:7)
Faraklit geldiğinde bütün alemi hataları sebebiyle kınar ve onları terbiye eder. Günah konusunda, çünkü bana iman etmezler. Doğruluk konusunda, çünkü Allah'a gidiyorum ve artık beni göremezsiniz. Ve hüküm konusunda, çünkü bu dünyanın reisinde hükmedilmiştir. Size söyleyecek daha çok şeylerim var, fakat şimdi dayanamazsınız. Fakat o, yani hakikat ruhu gelince, size her hakikate yol gösterecek. Zira kendiliğinden söylemeyecektir, fakat her ne işitirse söyleyecek ve gelecek şeyleri size bildirecektir. (Yuhanna, 16:8-13)
Mesih şöyle dedi: Artık ben sizinle çok söyleşmem. Çünkü bu alemin reisi geliyor. Bende asla onun nesnesi yoktur. (Yuhanna, 14:30)
uçan kuşlar