5 Ocak 2014 Pazar

İsa Mesih (as), Hz. Mehdi (as) ve İttihad-ı İslam

Bediüzzaman Hazretleri Hz. İsa (as)'ın Bizzat Şahsının, Kendisinden Sonra, Hz. Mehdi (as) Döneminde Nüzul Edeceğini Anlatıyor

Allah katında olan Hz. İsa (as)'ın bizzat kendi şahsı nüzul edecek ve İsevilerin başına geçecektir.

beyaz çiçeklerDördüncü sualinizin meali: Âhirzamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm Deccal'ı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki rivayetlerde gelmiştir ki: Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kıyamet kopmaz." Böyle umumiyetle imana geldikten sonra nasıl umumiyetle küfre giderler?
Elcevab: Hadîs-i sahihte rivayet edilen: "Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın geleceğini ve Şeriat-ı İslâmiye ile amel edeceğini, Deccal'ı öldüreceğini (yok edeceğini)" imanı zaîf olanlar istib'ad ediyorlar (akla uzak buluyorlar). Onun hakikatı izah edilse, hiç istib'ad (şüphe) yeri kalmaz. Şöyle ki:
O hadîsin ve Süfyan ve Mehdi hakkındaki hadîslerin ifade ettikleri mana budur ki: Âhirzamanda dinsizliğin iki cereyanı kuvvet bulacak:
Birisi: Nifak perdesi altında, risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr edecek Süfyan namında müdhiş bir şahıs, ehl-i nifakın başına geçecek, şeriat-ı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Ona karşı Âl-i Beyt-i Nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan, ehl-i velayet ve ehl-i kemalin başına geçecek ÂL-İ BEYTTEN MUHAMMED MEHDİ İSMİNDE BİR ZÂT-I NURANÎ, o Süfyan'ın şahs-ı manevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi öldürüp dağıtacaktır.
İkinci cereyan ise: Tabiiyyun, maddiyyun felsefesinden tevellüd eden (Darwnist ve materyalist ideolojilerden destek alan) bir cereyan-ı Nemrudane, gittikçe âhirzamanda felsefe-i maddiye vasıtasıyla intişar ederek (gelişerek) kuvvet bulup, Uluhiyeti (Allah'ın varlığını) inkâr edecek bir dereceye gelir. Nasıl bir padişahı tanımayan ve ordudaki zabitan (subaylar) ve efrad (fertler) onun askerleri olduğunu kabul etmeyen vahşi bir adam, herkese, her askere bir nevi padişahlık ve bir gûna (çeşitli) hâkimiyet verir. Öyle de: Allah'ı inkâr eden o cereyan efradları, birer küçük Nemrud hükmünde nefislerine birer rububiyet (İlahlık) verir. Ve onların başına geçen en büyükleri, ispirtizma ve manyetizmanın hâdisatı nev'inden müdhiş hârikalara mazhar olan Deccal ise; daha ileri gidip, cebbarane surî (zahiri) hükûmetini bir nevi rububiyet tasavvur edip Uluhiyetini (İlah olduğunu) ilân eder. Bir sineğe mağlub olan ve bir sineğin kanadını bile icad edemeyen âciz bir insanın Uluhiyet dava etmesi, ne derece ahmakçasına bir maskaralık olduğu malûmdur.
İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, YANİ RAHMET-İ İLAHİYENİN SEMASINDAN NÜZUL EDECEK; hâl-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek (temizlenecek), hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılab edecektir. Ve Kur'ana iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı manevîsi tâbi' ve İslâmiyet metbu' (tabi olunan) makamında kalacak; din-i hak bu iltihak (katılım) neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, DİNSİZLİK CEREYANINA GALEBE EDİP DAĞITACAK İSTİDADINDA İKEN; ÂLEM-İ SEMAVATTA CİSM-İ BEŞERÎSİYLE BULUNAN ŞAHS-I İSA ALEYHİSSELÂM, O DİN-İ HAK CEREYANININ BAŞINA GEÇECEĞİNİ , bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. MADEM HABER VERMİŞ, HAKTIR; MADEM KADİR-İ KÜLLİ ŞEY' VA'DETMİŞ, ELBETTE YAPACAKTIR. Evet her vakit semavattan melaikeleri yere gönderen ve bazı vakitte insan suretine vaz'eden (Hazret-i Cibril'in "Dıhye" suretine girmesi gibi) ve ruhanîleri âlem-i ervahtan (ruhlar aleminden) gönderip beşer suretine temessül ettiren, hattâ ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen BİR HAKÎM-İ ZÜLCELAL, HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM'I, İSA DİNİNE AİT EN MÜHİM BİR HÜSN-Ü HÂTİMESİ İÇİN, DEĞİL SEMA-İ DÜNYADA CESEDİYLE BULUNAN VE HAYATTA OLAN HAZRET-İ İSA, BELKİ ÂLEM-İ ÂHİRETİN EN UZAK KÖŞESİNE GİTSEYDİ VE HAKİKATEN ÖLSEYDİ, YİNE ŞÖYLE BİR NETİCE-İ AZÎME İÇİN ONA YENİDEN CESED GİYDİRİP DÜNYAYA GÖNDERMEK, O HAKÎM'İN HİKMETİNDEN UZAK DEĞİL .. belki onun hikmeti öyle iktiza ettiği için va'detmiş ve va'dettiği için elbette gönderecek.
Hazret-i İsa Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsa olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nur-u iman ile onu tanır. Yoksa bedahet derecesinde herkes onu tanımayacaktır. (Mektubat, 15. Mektup, sf. 78-80)
Mektubat 78, 79, 80

2. Hz. İsa (as)'ın şahsı, dinsizliğin fikren yok edilmesine ve Hristiyanların Müslüman olmasına vesile olacak

Üçüncü Tabaka-i Hayat: Hazret-i İdris ve İSA ALEYHİMESSELÂM'IN TABAKA-İ HAYATLARIDIR Kİ, beşeriyet levazımatından tecerrüd ile (insani ihtiyaçlardan ayrılmış olarak), melek hayatı gibi bir hayata girerek nuranî bir letafet kesbeder. Âdeta beden-i misalî letafetinde ve cesed-i necmî nuraniyetinde olan cism-i dünyevîleriyle semavatta bulunurlar. ÂHİRZAMANDA HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM GELECEK, ŞERİAT-I MUHAMMEDİYE (A.S.M.) İLE AMEL EDECEK MEALİNDEKİ HADÎSİN SIRRI ŞUDUR Kİ: Âhirzamanda felsefe-i tabiiyenin (Darwinizmin) verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı Uluhiyete (Allah'ın varlığını inkara) karşı İsevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılab edeceği bir sırada, nasılki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılıncıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı manevîsini (fikren) öldürür; öyle de HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM, İSEVÎLİK ŞAHS-I MANEVÎSİNİ TEMSİL EDEREK, DİNSİZLİĞİN ŞAHS-I MANEVÎSİNİ TEMSİL EDEN DECCAL'I (fikren) ÖLDÜRÜR.. YANİ İNKÂR-I ULUHİYET FİKRİNİ (Allah'ın varlığını inkar etme düşüncesini)ÖLDÜRECEK (fikren ortadan kaldıracak). (1. Mektup, sf. 7)
Mektubat 7

3. Hz. İsa (as)'ın şahsı, İsevilerin başında bulunacak

İkinci İşâret, yâni Altıncı İşâret: Hazret-i Mehdi'nin cem'iyyet-i nurânîyesi, Süfyan komitesinin tahribatçı rejim-i bid'akârânesini (dinde olmayanı dine dahil eden rejimini) tâmir edecek, Sünnet-i Seniyyeyi ihya edecek; yâni âlem-i İslâmiyette risâlet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr niyetiyle şerîat-ı Ahmediyeyi (asm) tahribe çalışan Süfyan komitesi, Hazret-i Mehdi cem'iyyetinin mu'cizekâr ma'nevî kılıncı ile (fikren) öldürülecek ve dağıtılacak.
Hem âlem-i insaniyette inkâr-ı Uluhiyet (Allah'ın varlığını inkar etme) niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın din-i hakikîsini İslâmiyetin hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cem'iyet, o Deccal komitesini, HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM'IN RİYASETİ ALTINDA (bizzat Hz. İsa (as)'ın şahsının yönetimi altında) (fikren) öldürecek ve dağıtacak; beşeri, inkâr-ı Uluhiyetten (Allah'ın varlığını inkar etmekten) kurtaracak. (29. Mektup, sf. 455)
Mektubat 455

4. Hz. İsa (as)'ın şahsı nüzul edecek ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetine tabi olacak

Nasraniyet ya intıfâ veya istıfâ edip İslâmiyete karşı terk-i silâh edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intıfâ bulup sönecek veya hakikî Nasraniyetin esasını câmi olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır. İŞTE BU SIRR-I AZÎME HAZRET-İ PEYGAMBER ALEYHİSSALÂTÜ VESSELÂM İŞARET ETMİŞTİR Kİ, "HAZRET-İ İSÂ NÂZİL OLUP GELECEK, ÜMMETİMDEN OLACAK, ŞERİATIMLA AMEL EDECEKTİR." (Mektubat, Hakikat Çekirdekleri, sf. 528)
Mektubat 528

5. Hz. İsa (as)'ın şahsı nüzul ettiğinde imanın nuruyla tanınır

Bu Beşinci Şua'ın bir Mukaddimesi ve yirmiüç Mes'elesi vardır. Mukaddime beş noktadır.
Birinci Nokta: Îman ve teklif, ihtiyar dâiresinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tedkik ve tecrübeye muhtaç olan nazarî mes'eleleri elbette bedihî olmaz. Ve herkes iser istemez tasdik edecek derecede zarurî olmaz. Tâ ki Ebu Bekirler âlâ-yı illiyyine çıksınlar ve Ebu Cehiller esfel-i safîline düşsünler. İhtiyar kalmazsa teklif olamaz. Ve bu sır ve hikmet içindir ki, mu'cizeler seyrek ve nâdir verilir.
Hem dâr-ı teklifte gözle görünecek olan alâmet-i kıyâmet ve eşrat-ı saat (kıyamet saati), bir kısım müteşâbihat-ı Kur'aniye gibi kapalı ve te'villi oluyor. Yalnız, güneşin mağripten çıkması bedâhet derecesinde herkesi tasdika mecbur ettiğinden, tevbe kapısı kapanır, daha tevbe ve îman makbul olmaz. Çünkü Ebu Bekirler, Ebu Cehiller ile tasdikde beraber olurlar. HATTÂ HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM'IN NÜZÛLÜ DAHİ VE KENDİSİ İSA ALEYHİSSELÂM OLDUĞU, NUR-U İMANIN DİKKATİYLE BİLİNİR; HERKES BİLEMEZ. Hatta " Deccal" ve " Süfyan" gibi eşhas-ı müdhişe, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar. (Şualar, sf. 446)
Şualar 446

6. Dinsizlik Hz. İsa (as)'ın ve cemaatinin vesilesiyle fikren yok olacak

Hem meselâ, meşhur olmuş ki; İslâm Deccal'ı öldüğü vakit ona hizmet eden şeytan, İstanbul'da Dikili Taş'ta bütün dünyaya bağıracak ve herkes o sesi işitecek ki: "O öldü." Yani pek acib ve şeytanları dahi hayrette bırakan radyo ile bağırılacak, haber verilecek. Hem Deccal'ın rejimine ve teşkil ettiği komitesine ve hükûmetine ait garib halleri ve dehşetli icraatı, onun şahsıyla münasebetdar rivayet edilmesi cihetiyle manası gizlenmiş. MESELÂ: "O KADAR KUVVETLİDİR VE DEVAM EDER; YALNIZ HAZRET-İ İSA (AS) ONU (fikren) ÖLDÜREBİLİR, BAŞKA ÇARE OLAMAZ." RİVAYET EDİLMİŞ. Yani, onun mesleğini ve yırtıcı rejimini bozacak, (fikren) öldürecek; ancak semavî ve ulvî, hâlis bir din İsevîlerde zuhur edecek ve hakikat-ı Kur'aniyeye iktida ve ittihad eden bu İsevî dinidir ki,HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM'IN NÜZULÜ İLE O DİNSİZ MESLEK MAHVOLUR, (fikren) ÖLÜR. (Şualar, sf. 448)
Şualar 448

7. Hz. İsa (as)'ın şahsı deccaliyete fikren tam olarak son verecektir

Onüçüncü mes'ele: Kat'î ve sahih rivayette var ki: "İsa Aleyhisselâm büyük Deccal'ı (fikren) öldürür." Vel'ilmü indallah, bunun da iki vechi var: Bir vechi şudur ki: Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidracî hârikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccal'ı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek; ANCAK HÂRİKA VE MU'CİZATLI VE UMUMUN MAKBULÜ BİR ZÂT OLABİLİR Kİ: O ZÂT, EN ZİYADE ALÂKADAR VE EKSER İNSANLARIN PEYGAMBERİ OLAN HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM'DIR(Şualar, 452)

8. Hz. İsa (as)'ın Hz. Mehdi (as)'ın imamlığında namaz kılması, tüm dünyanın Müslüman olacağını ve Hz. İsa (as)'ın Hz. Mehdi (as)'a tabi olacağını göstermektedir

İkinci vechi şudur ki: Şahs-ı İsa Aleyhisselâm'ın (ilim) kılıncı ile maktul olan şahs-ı Deccal'ın teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı manevîsini (fikren) öldürecek ve inkâr-ı Uluhiyet (Allah'ın varlığını inkar) olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak İsevî ruhanîleridir ki; o ruhanîler, din-i İsevî'nin hakikatını hakikat-ı İslâmiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek. HATTÂ "HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂM GELİR. HAZRET-İ MEHDİ'YE NAMAZDA İKTİDA EDER, TÂBİ' OLUR." DİYE RİVAYETİ BU İTTİFAKA VE HAKİKAT-I KUR'ANİYENİN METBUİYETİNE VE HÂKİMİYETİNE İŞARET EDER. (Şualar, 453)
Şualar 452, 453

9. Hz. İsa (as)'ın cemaati küçük bir cemaat olacaktır

Onaltıncı mes'ele: Rivayette var ki: İsa Aleyhisselâm Deccal'ı (fikren) öldürdüğü münâsebetiyle, "Deccal'ın fevkalâde büyük ve minâreden daha yüksek bir azamet-i heykelde ve Hazret-i İsâ Aleyhisselâm ona nisbeten çok küçük bulunduğunu..." gösterir.Bunun bir te'vili şu olmak gerektir ki: İsâ aleyhisselâm'ı nur-u îman ile tanıyan ve tâbi olan cemaat-i rûhâniye-i mücâhidinin kemiyeti,Deccal'ın mektepçe ve askerce ilmi ve maddi ordularına nisleten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir. (Şualar, sf. 454)
Şualar 454

10. Hz. İsa (as)'ın şahsının nüzulü kesindir, ancak hadislerin müteşabih anlamları da birçok hakikate işaret eder

ÂHİR ZAMANDA HAZRET-İ İSA (A.S.) NÜZULÜNE VE DECCAL'I (manen) ÖLDÜRMESİNE AİT EHÂDİS-İ SAHİHANIN MÂNÂ-YI HAKİKÎLERİ (SAHİH HADİSLERİN GERÇEK MANALARI) ANLAŞILMADIĞINDAN, BİR KISIM ZAHİR ULEMALAR, O RİVAYET VE HADİSLERİN ZAHİRİNE BAKIP ŞÜPHEYE DÜŞMÜŞLER; VEYA SIHHATİNİ İNKÂR EDİP, VEYA HURAFEVÂRİ BİR MÂNÂ VERİP, ÂDETÂ MUHAL (İMKANSIZ) BİR SURETİ BEKLER BİR TARZDA AVÂM-I MÜSLİMÎNE ZARAR VERİRLER. Mülhidler (imansızlar) ise, bu gibi zahirce akıldan çok uzak hadisleri serrişte ederek (başa kakarak) hakaik-i İslâmiyeye tezyifkârâne (inkarcı gözle) bakıp taarruz ediyorlar. Risale-i Nur, bu gibi ehâdis-i müteşâbihenin hakiki tevillerini Kur'ân feyziyle göstermiş. Şimdilik nümune olarak birtek misal beyan ederiz. Şöyle ki: "Hazret-i İsa (a.s.) Deccal ile mücadelesi zamanında, Hazret-i İsa onu öldüreceği vakitte, on arşın yukarıya atlayıp sonra kılıcı onun dizine yetiştirebilir derecesinde, vücutça o derece Deccal'in heykeli Hazret-i İsa'dan büyüktür" diye meâlinde rivayet var. Demek Deccal, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'dan on, belki yirmi misli yüksek kametli olmak lâzım gelir.
Bu rivayetin zâhirî ifadesi sırr-ı teklife ve sırr-ı imtihana münafi olduğu gibi, nev-i beşerde câri olan âdetullaha muvafık düşmüyor. Halbuki bu rivayeti, bu hadisi,-hâşâ- muhal ve hurafe zanneden zındıkları iskât (susturmak) ve o zahiri, ayn-ı hakikat itikad eden ve o hadisin bir kısım hakikatlerini gözleri gördükleri halde, daha intizar (ümit) eden zahirî hocaları dahi ikaz etmek için, o hadisin, bu zamanda da aynı hakikat ve tam muvafık ve mahz-ı hak müteaddit mânâlarından bir mânâsı çıkmıştır.....
EVET, HADİS-İ ŞERİFİN İFADESİYLE HAZRET-İ İSA'NIN SEMAVÎ NÜZÛLÜ KAT'Î OLMAKLA BERABER; MÂNÂ-YI İŞÂRÎSİYLE BAŞKA HAKİKATLERİ İFADE ETTİĞİ GİBİ, BU HAKİKATE DE MU'CİZÂNE İŞARET EDİYOR. (Kastamonu Lahikası, Birden İşaret Edilen Bir Hakikat, sf. 76-78)
Kastamonu Lahikası 76 78
Kastamonu Lahikası, 78

11. "Hz. İsa (as)'ın şahsının nüzulunu bekliyoruz"

(Hüsrev Ağabey'in Üstad'a Mektubundan Bir Bölüm)
İkincisi: Bu hakir talebeniz Husrev de, bu fıkranın vüsulünden bir gün evvel Re'fet Beyle konuşurken demiştim: "Aziz Re'fet! BİZ, HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELÂMIN NÜZÛLÜNE İNTİZAR EDİYORUZ. BU PEYGAMBER-İ ÂLÎŞÂN, DİN LEHİNDE HAREKET EDEN CEREYANIN BAŞLARINA NÜZUL ETSE GEREKTİR; VE O MİLLET DE MÜSLÜMAN OLACAKTIR. Sevgili üstadımızın son mektublarından böyle anlıyorum.Bu hususta ümidim kuvvetlidir. İnşâallah öyle de olacaktır" demiştim. (Sikke-i Tasdiki Gaybi, 27. Mektubun Lahikasından Alınmış Mühim Parçalar, sf. 42)
Sikke-i Tasdiki Gaybi, 42

12. Hz. İsa (as) gelecek, Peygamberimiz (sav)'in ümmetinden olacak

Soru: Nasraniyet, İslâmiyetin inkişafına bundan sonra mani' olmayacak mıdır?
Cevap: Nasraniyet ya intifa veya ıstıfa ile terk-i silâh edecektir. Zira birkaç defa yırtıldı, protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı; tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intifa bulup sönecek veyahut doğrudan doğruya hakikî Hristiyanlığın esasına câmi' olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecektir. BEŞER DİNSİZ OLAMAZ! İŞTE BU SIRR-I AZÎME, HAZRET-İ PEYGAMBER (ASM) İŞARET ETMİŞTİR Kİ: HAZRET-İ İSA GELECEK, ÜMMETİMDEN OLACAK; AYNI ŞERİATIMLA AMEL EDECEKTİR. (Sunuhat, Tuluat, İşarat, sf. 81-82)

Sunuhat, Tuluat, İşarat, sf. 81-82